- 750 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Yeşil Ördeklerim Vardı
Yeşil ördeklerim vardı.Kendi ellerimle büyüttüğüm. kendimi onlara adadığım.
Yumurtadan ilk çıktıklarında öyle sevinmiştim ki, onları ben büyütecektim. Ben besleyecektim. Ben yüzdürecektim suda. Daha ilk günden bile büyük bir sorumluluk altındaydım sanki.
Her sabah erkenden kalkar küçük ördeklerime bakardım. Büyük bir kaba su doldurur, kocaman bir ekmek doğrardım. O kadar güzellerdi ki, bakmaya doyamazdım. Nisanda doğdukları için çok şanslılardı. Anneleri bile yoktu. Ördek yumurtalarını tavuğun altına koyarak çıkartmıştık. Tavuk toprak eşeliyordu. Bizim yavru iki ördek suya inip eğleniyorlardı. Ne acayip. Biz hep gülerdik bu duruma. Onların en büyük zevkleriydi. Başlarını suyun altına sokup, zeminde oluşan çamaru eşelemek. Solucanları yemek.
Benim ördekler böyle büyüdü. Köyün en gözde ördekleriydi. Birkaç ay içinde kocaman olmuşlardı. Erkek olan daha bir gösterişliydi. Duruşu bile bir başkaydı. Biz O’na Prenses derdik , bakımlı olduğu için. Bir de eşi Cilveli vardı. Onun ayrı bir duruşu, sesi, bakışı vardı. Tüyleri çok parlaktı. Özenle temizlerlerdi.Kışın soğuğunda bile kümesten çıkarçıkmaz suya iner tüylerini temizlerlerdi. Allah onlara ayrı bir güzellik vermişti ki.
Büyüdükçe daha çok suya iniyor ve hiç çıkmıyorlardı. Sürekli suyu bulandırıyorlardı. komşular serada yetişen mahsullerini bizim arktan suluyorlardı. Ve su sürekli bulanık. İşte benim problemim burda. Çekemediler. Hep kavga oldu iki ördek yüzünden. Napalım KADER... Babam kıyamazdı ördeklerime. Ben birgün evde yokken, vicdansız kardeşim 5 milyona satmış ördeklerimi. Onlarla uzun süre konuşmadım . Kuzularımı satmışlardı. Güzel sesli ördeklerimi. Ellerimle büyütmüştü ben onları.
Yeşil başlı iki ördeğim vardı. Suda yüzmesini çook seven, zeminde biriken çamuru eşeleyip, durmadan bulandıran. Onları çok özlüyorum. Artık erkenden kalkmıyorum. Aşağı inip suyun içine ekmek doğramıyorum...