- 793 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Yanılış...Yıkılış...Yeniden doğuş...
Gökhan artık sevdiği kızın Selin’in yanında dolaşanlardan bıkmıştı.Onun hep yanındaydı,aynı lisedeydiler ama ona bi türlü açılamamıştı. Bir gün canına tak etti artık ve arkadaşlarınıda alarak Selinin etrafındaki çocuklardan birini kolundan çekti.Ağzından şu kelimeler dökülüyordu:
-Artık Selin’in etrafında dolaşmaktan vazgeç. Çocuk şaşırmıştı şaşkın bakışlar arasında
-Neden? diye sordu.Gökhan bir an için susmuştu
- ’’Çünkü... Ben...’’ Ve o an karşı taraftan ona hayatının en kötü anını yaşatacak cevap geldi:
-Biz Selinle çıkıyoruz. Gökhan çocuğun yüzüne bakakalmıştı. Yüzü bembeyaz olmuştu.Sanki dünya durmuştu o anda.Etrafı kapkaranlıktı sadece zayıf bir sesle ama... diyebildi.Ve oraya yığıldı kaldı.Gözlerini hastanede açtı.Artık yaşamak istemiyordu.Hayat sona ermişti onun için.Ama yine de toparlandı arkadaşlarının desteğiyle birkaç gün içinde hastaneden çıktı ve okuluna döndü. Selinle aynı servisle okula gidip geliyorlardı.Okuldan dönerken yine Selinle o çocuk elele servise binmişlerdi.Gökhan kahroluyordu ama hiç belli etmiyordu. oldukça mutlu görünüyordu.Diğer arkadaşlarıyla gülüyor, eğleniyordu.Ama içi kan ağlıyordu bu büyük acısı her geçen gün içinde bir dağ gibi büyüyordu.Günler geçiyordu o çocuk ve selin gözünün önünde elele mutluluklarını yaşıyorlardı.Izdıraplarla geçen birkaç aydan sonra lise birinci sınıfın son günleri gelmişti ve müjdeli haber geldi. Selin o çocuktan ayrılmıştı. Gökhan havalara uçuyordu.Artık ne pahasına olursa olsun Seline açılacaktı.Okulun son haftasıydı nihayet Gökhan kendini topladı ve büyük heyecanlar içinde okul koridorunda gördüğü Selinin yanına gitti.Kalbi öyle hızlı atıyorduki.Sırtından terler boşalıyordu yüzü kıpkırmızıydı.Ve Selilne sordu:
-Biraz konuşabilir miyiz?
-Selin:Tabi.diye cevap verdi.
Koridorun sonuna kadar yan yana yürüdüler.Selin şaşırdı ve
-Konuşmayacak mısın? Seni dinliyorum.
Dedi.Gökhan lafı uzun bir süre ağzında geveledikten sonra müthiş bir heyecan içinde kısık ve tereddütlü bir sesle söyledi:
-Seni Seviyorum Selin! Benimle...
-Selin Gökhanın sözünü kesmişti çünkü daha önce olanlardan haberi yoktu.Büyük bir şaşkınlık içinde hemen cevabını verdi.
-Ben seni pek fazla tanımıyorum ki!
Gökhan kabul edilmeyeceğini anlamıştı yinede şansını zorlamak istedi. Üzgün bakışlar eşliğinde
-Biraz arkadaş kalır birbirimizi iyice tanırız.
Dedi Selin bu cevabı beğenmemişti.Yüzü asılmıştı belli ki Gökhanı istemiyordu.Biraz durdu bekledi ve Gökhanı ikinci defa yıkacak cevabı verdi:
-Başka biri var.
Gökhan bir kez daha yıkılmıştı.Başka birinin olmadığını Selinin arkadaşlarından öğrenmişti ama istenmediğini anlamak onu yine hayal kırıklığına uğratmıştı.Yaz tatili gelmişti. Gökhan içindeki acılarla tatile başlamıştı.Belki uzun süre görmezsem onu unuturum diyordu üç ay geçti tatil bitti Gökhan UNUTMAK! kelimesiyle düşman olmuştu. Artık içindeki sevgi her geçen gün hasretle birleşerek dahada büyümüştü.Okulun açılış günü gelip çatmıştı.Gökhan hazırlanmıştı sabah servise binecek ve Selini görecekti.Sokağın başından servis göründüğünde heyecanı bir kat daha artmıştı.Servis geldi... durdu... ve Gökhan bindi...Selin arkada oturuyordu. Onun yüzünü gördü cansız bir günaydın dedi ve geçip oturdu.O an Seline AŞKIM SENİ ÇOK ÖZLEDİM! deyip sarılabilmek için herşeyini feda edebilirdi.Okul devam ediyordu Selin kaçmaya Gökhanda sevmeye devam ediyordu.Birgün Gökhan’ın en yakın arkadaşı Asaf Gökhanla önemli birşey konuşmak istediğini söylemişti. Okul çıkışı konuşmaya başladılar. Asaf ve Gökhan yürüyorlardı.Asaf dediki:
- Selin dün beni aradı.
Gökhanın gözlerinin içi parlamıştı meraklı bakışlarla Asafa bakıyordu.
-Başkasından duyupta bana kırılma diye söylüyorum.
Dedi Asaf.Gökhan iyice merak etmişti.
- Dinliyorum.
Dedi.Asafın ağzından o acı dolu sözler döküldü:
-Selin bana aşık olduğunu ve benimle çıkmak istediğini söyledi.Ama ben tabi senin onu sevdiğini söyleyerek teklifi reddettim.
-Gökhan şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmıştı.O an orada ölmek için dua etti.Elinden gelse Selini delice seven kalbini yerinden kendi elleriyle sökecekti. Sakin gibi göründü gözyaşlarını içine akıttı.Hiçbirşey söyleyemedi servise bindiler ve eve gitti. Evde kimse yoktu.Artık ne yapacağını şaşırmıştı. Babasının silahını alıp Asafı Selini ve Selinin etrafında olan herkesi öldürmeyi düşündü en sonda kendi kafasına sıkacak ve kurtulacaktı.Saatlerce bu planı yaptı babasının silahını yerinden çıkarttı temizledi. Doldurdu tam çıkmaya hazurlanırken dur... dedi kendi kendine diğer insanların canını neden yakıp hayatlarını mahfedecektiki. Sadece kendi bu dünyadan giderse tüm acılardan kurtulacaktı. Ama bu ölüm yavaş yavaş olmalıydı Selini düşünerek ölmeliydi.’’ Selin Seni Seviyorum’’ sözleriyle biten bir not yazdı.Gözyaşlarıyla ıslanan bu kağıdı masaya bıraktı.Mutfağa gitti bir bardak su aldı ve bir kutu dolusuda ilaç. Kendi gizlice çektiği Selinin resimlerini aldı onlara baktı, biraz müzik açtı ve yine gözyaşlarını dökmeye başladı hapları ikişer üçer içerken ağlıyordu...Aşkına ağlıyordu kaderine ağlıyordu...Tüm kutu bitmişti.Tüm ilaçları içmişti, yavaş yavaş gözleri kararmaya ve başı dönmeye başlıyordu.Gözlerindeki son aydınlıkta kayboldu ve olduğu yere yığıldı.
Bu arada Asaf arkadaşının kötü olduğunu önceden hissetmişti. Gökhana gitmeye karar verdi.Gökhanların evine gitti zile bastı...
bastı... bastı... Kimse çıkmamıştı.Onu cep telefonundan aramaya karar verdi. Cep telefonu evin içinden çalıyordu duyuluyordu ama açılmıyordu.Asaf iyice telaşlandı.Hemen diğer arkadaşlarını çağırdı ve kapıyı kırdılar.Yerde yatan Gökhanı hemen hastaneye kaldırdılar.Gökhan saniyelerle kurtulmuştu. Midesi yıkanmış ve hayata dönmüştü.Gözlerini açtı arkadaşları ve ailesi yanındaydı ama o çok mutsuzdu.Ölmeyi bile beceremedim diyordu kendi kendine. Düzelmiş, hastaneden ikinci kez çıkmış.Hayat ona ikinci kez bağışlanmıştı.Artık arkadaşlarınında desteğiyle yıllarını geçirdi.Okul bitiyordu üniversite sınavlarına girmişti.Acılarına inat aylarca sınava çok iyi çalışmıştı ve sınav harika geçmişti. Okul bitti Selinlede vedalaşarak gitmişti evine Gökhan.Birkaç ay sonra sınav sonuçları geldi. Gökhan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanmıştı. Sevinçten havalara uçtu.Hayatı kurtulmuştu çok mutluydu tebrik telefonları alıyordu birkaç gün sonra Gökhan’a bir telefon geldi... İnanamıyordu bu ses o sesti Selinin sesiydi Gökhanla buluşmak ve konuşmak istediğini söyledi.Gökhan biraz tereddütle kabul etmişti.Birkaç gün sonra bir kafede buluştular.Ona hayatının en kötü günlerini yaşatan kız karşısındaydı.Konuştular... konuştular...Laf döndü dolaştı ve Selinin ağzından şu inanılmaz sözler döküldü.
-Seni anladım.Sana yıllarca haksızlık ettim.Seni Seviyorum! Ve kendimi affettirmek, tüm olanları unutmak , mutlu olmak için Benimle Çıkar mısın? ... Gökhan şaşkına dönmüştü yıllarca peşinden koştuğu, uğruna ölümlerden döndüğü kız onu sevdiğini söylüyordu.Onu seven kalbine garip bi acı saplanmıştı Gökhan’ın. Hiçbirşey söyleyemiyordu.Yüzünde acı bir gülümseme vardı.Ve cevap verdi.
-Herşey için çok geç demek için bile belkide çok geç, çok geç. Artık çok geç... Selin şaşırmıştı. Ama Gökhan geleceği olunca hukuğu kazanınca ona maddiyat için gelen Selini reddetmişti ne kadar sevsede hayır demişti.
-Hayır Selin Seni çok sevsemde. HAYIR!
O andan itibaren Gökhan gülüyordu yaptığı saçmalıklara bir hiç uğruna kahrolduğuna,kendini harap ettiğine, kaybettiği yıllara... Sadece gülüp geçiyordu.
Gökhan bu hale gelmenin hüznü , geleceğinin ona verdiği umutlar ve güvenle kafeden çıkmıştı Selin masada öylece kalmıştı...
Ve Gökhan Selinsiz, mutlu, rahat hayatına,güzel geleceğine, güzel yarınlarına adım atmıştı.Ve Sanki yeniden doğmuş gibi güzel geleceğine doğru yol alıyordu...