- 659 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Yerde yeşerttiğim sarmaşıklarım göğe ulaştı........
Gri incileri andıran simli gözyaşlarımdan,asla yerin ve göğün bir daha bir araya gelemeyeceğini anladım…
Kimsesiz soğuk bir rüzgar eserdi yalnızlıkların vurduğu yüreklerden…
İçimi acıtırdı ve kimi zaman yakardı,derin bir iç çekişimin amansız ahh’ları…
Yalnızlığım mı vururdu henüz sobelenmemiş düşüncelerimi,
Yoksa düşüncelerim mi sürüklerdi beni, karanlık kuytu bir köşede açan, kardelen çiçeği benzeri yalnızlığıma…
Yorgundum artık,
Ve titreyen dizlerimle ayakta kalmak….
Bir ağaç olup,yapraklarımı dökmeden kurumak vardı,eğilmeden,devrilmeden,sabırla ve gururla baş kaldırarak….
Veya yeni doğmuş bir kuzu gibi, inatla ayakta kalmanın onurunu yaşayarak…
Gözyaşlarımla büyüttüğüm yaşam sarmaşıklarımı koparttım,köklerine acılarımı döktüm kimi zaman,kimi zamansa yalnızlık düşüncelerimi………
Ve kuruttum…….
Sarılsınlar istemedim hiç,hiçbir dala ve hiçbir ağaca,yalnız büyümeliydiler,hiçbir hayale kapılmadan ve hiçbir rüyaya dalmadan……..
Sadece umutla ayakta kalmalıydılar,ve sadece asilikleriyle,yendikleri korkularından geriye kalan gölgeleriyle….
Evet işte anladım ve anlattım ……..
Ayaktayım,onurla ve asi bir gururla……..
Ama anladım işte son kez, kimi zaman köklerini acılarımı döktüğüm sarmaşıklarımdan ki
Asla, yerle göğün, umut olmadan bir daha bir araya gelmeyeceğini……….
14.08.06
Pınar Koç