3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
70
Okunma
Şiirin yol hartası
Şiir yaramazlığımda yarattığım bir eğlenceydi. Uyuşan kelimeleri yan yana getirip akranlarıma takılırdım. Bu bana bir ayrıcalıkta veriyordu. Zaman zaman bilmece fıkralarla da süslerdim. En çok hoşuma giden kızlara dizdiğim sevdalı argo sözcüklerdi. Daha şiirlerle tanışmamış şiir bile okumamıştım. Üstümdeki taşralığı atınca kent kültürüyle iç içe yaşayınca bu içimdeki üretkenlik farklı bir boyuta taşında. Belki de ya kendimin ya da oturduğum çevrenin sosyoekonomik durumu da sebepti.
Orta okuldaydık o sene, sanırım Cumhuriyet bayramıydı yaklaşan, tarih hocam Ülker Tau içinizde şiir yazan var mı dedi. Sıraların arasında dolaşarak. Bu bayrama şiir yazan çıkarsa dedi, Ata türkümüzün değerini zaferini dile getireni ödüllendirceğiz okulca dedi. Kimsede ses yok bir müddet sonra herkes bir ağızdan benim adımı verdiler. Hocam çok güzel sözler diziyor dediler. Hoca hadi bakalım bir şeyler yaz ben bir bakayım dedi. Hocam hemen olmaz ki, düşünmem lazım dedim. İyi dedi yarın getir yazdıklarını.
Yaşasın Mustafa Kemal diye bir şiir yazdım. Tabi unuttum çok zaman oldu. Hatırladığım kadarıyla Osmanlıyı yerden yere vurmuştum. Bir cümlesi aklımda ‘Küçüldün Osmanlı vatana ihanetinle’ şimdi yazsam o şiiri her halde bir kısım insanlar beni taşa tutardı. Hoca beğendi o şiiri o bayram kürsüde okul bahçesinde okudum. Alkışlar övgüler arasında, o gün kedimi çok özel saymıştım. İşte yazma hastalığı o günden sonra sirayet etti bana.
İşin gırgırını karşımdakine kinaye sözler ezberlemeyi bıraktım. Az siyasi az toplamsa azda sevda yazmaya başladım. Yazdıklarımı şiir kalıbına kılıfına sokmaya çalışarak. Bende bir heves bir aşk başladı ki, dergilere gazetelere şiir yolmaya başladım. Seksenlerde bir şiirimde iki yıl hapis alana kadar. Yattım uzun hikaye çıktım geldim. O güne kadar yazdıklarımın bir kısmı evdekiler tarafından yakılmıştı. Bir kısmını emniyet almıştı. Uzun bir süre yazmamaya karar verdim. Bu iki binli yıllara kadar sürdü. Şiir dedim ya hastalık sen bırakırsın o seni bırakmaz.
Tekrar yazmaya başladım. Teknolojide imkanlar sunuyordu, sanal dünya yaratılmıştı. Artık gazete dergi aramaya gerek yoktur oralarda yazıp arşivliyebiliyordun. Kitap çıkarmak kolay değil. Hoş ben bir şiir kitabı çıkardım. O defteri de borçla kapadım. Bir şiir kitabının basılması okunması dağıtılması çok şey gerektiriyor. Tanınmışlık çevre ön ayak olanlar eh bular bizde yoktu. Köşede bucakta kendimizi dillendirmeye alıştık. Ha bastığım kitabın yarısı daha evde istifli, gelen giden eşe dosta armağan ediyoruz.
Hala müsvedde halinde bir sürü hikaye şiir tamamlayamadığım bir roman var elimde, birçoğunu da sakıncalı diye asmadığım yazılar. Sanırım onlarda benimle toprağa gömülecekler. Detaya derine girmeden benim yazma serüvenim işte.
Okuyana saygıyla…
5.0
100% (3)