2002 /Cide
6 Ekim Pazar
RÜYA

Monom; Sevgilim;
Sevgisi bahar iklimi,
Gözleri yaz limanı
Bağrı yanar, çiçekli kır bahçesi, bulutlar arasında aydınlık,
Işıklı bir portreni gördüm bugün senin
Evet, canım artık rüyalarımı da süslüyorsun
Anlatayım;
’Bizim Küçük Baydin dağımız var ya!
-Var!
- Yarı yerde bir pınar var , biliyorsun.
Bugün rüyamda; pınarın oradan dağın tepesine kadar bir resmin vardı;
göğüs kısmından yukarısı olan portren.. O büyüklükte bir resmin…
Bulutlar arasında parıldayan bir güneş… Bir yaz gecesini aydınlatan
süsleyen dolunay gibi ışıldayan bir görüntü …
İşte L. Vinçi’nin hayalinde canlandırıp fırçayla, renkle, şekillendirdiği
,Mona Lisa tablosu…
Ustadın canlandırmak istediği esrarı hala çözülmedik sanat şah eseri
kabul edilen gizemli bir tablo. Bu özellik modelden miydi
Leonardo’nun hayal dünyası mıydı! Hala tartışıla dursun

İnan benim hayalimde canlanıp rüyamda gördüğüm
Ustadın tahayyül ettiğinden daha güzel daha muhteşemdi…
Düşün bir kere koca dağın yarısı büyüklüğünde bir portre…
Senin portren… Göğüsten yukarısını alan resmin, tablon…
Dünya yüzünde bu büyüklükte bir portre tablosu var mı dır?
Bilemiyorum ve de sanmıyorum. bu muhteşem resmin
dağa işlenmiş değildi. Bu muhteşem resmin bir tablo şeklinde,
ancak havada…
Evet, sevgili Mona!
Bugün rüyamda seni işte böyle gördüm. Tablonun içinde kısa kollu bir bluz…
Beyaz bir gülü canlandırıyordun Saçların kıvırcık ve kestane rengindeymiş.
Oysa senin saçların siyah ve düz bildiğim kadarıyla… Tablonun yani senin etrafın
açık mavimsi gök mavimsi bir renk cümbüşü içinde kıvırcık saçlı güler yüzlü
ışıldayan bir ay parçası gibiydin.
Yayladan güneş doğmuş, dağının zirvesi görünüyordu.
Gürünüm öyle güzel, öyle etkileyiciydi ki…
Umut koş kamerayı getir şu güzelliğe bakın… Diyorum. Umut kamera için eve koşuyor
ama ne yazık ki o gelmeden gök yüzündeki o muhteşem tablo, giderek silikleşti.
Ve kayboldu resmi çekemeden kameraya alamadan kaybolmasına öyle üzülmüştüm ki…
Uyandığımda AĞLIYORDUM!İNAN!
-- A r ş i v --