Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
alihaydarkoyun
alihaydarkoyun

Tasarımdan Denetime Türkiye Gerçeği

Yorum

Tasarımdan Denetime Türkiye Gerçeği

( 5 kişi )

5

Yorum

15

Beğeni

5,0

Puan

497

Okunma

Okuduğunuz yazı 17.9.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Tasarımdan Denetime Türkiye Gerçeği

Tasarımdan Denetime Türkiye Gerçeği

Erişilebilirlik denilince çoğu zaman ilk akla gelen, mimari ve fiziki düzenlemelerdir. Rampalar, asansörler, görme engelliler için hissedilebilir yüzeyler ya da alçaltılmış bankolar… Ancak bu düzenlemelerin varlığı, ne yazık ki her zaman erişilebilirlik anlamına gelmemektedir. Türkiye’de mimari erişilebilirlik çoğu zaman ya görsel bir dekor olarak kalmakta ya da yönetmeliklere kısmen uyan ama pratikte işlevsiz yapılarla sınırlandırılmaktadır. Gerçek bir erişilebilirlik için sürecin tasarım aşamasından başlayarak denetim ve bakım süreçlerine kadar bütüncül bir şekilde ele alınması gerekmektedir.
Erişilebilirlik “Standartlara Uymak” Değil, “Kullanılabilirliktir”
Bir binada erişim rampası olması, o rampanın işlevsel ve güvenli olduğu anlamına gelmez. Eğim yanlışsa, malzeme kaygansa, iniş noktası park yeriyle kesişiyorsa bu yapı erişilebilir değildir. Ne yazık ki birçok kamu binasında, okulda, hastanede ya da belediye yapısında bu tür göstermelik rampalar hâlâ yaygındır. Yani sorun sadece “var mı?” sorusuna değil, “nasıl var?” ve “gerçek kullanıcı bunu nasıl deneyimliyor?” sorularına da cevap aramayı gerektirir.
Tasarım Aşamasında Uzman ve Kullanıcı Katılımı Yok
Mimari projeler hazırlanırken, çoğu zaman erişilebilirlik bir detay olarak bırakılmakta, tasarımın özüne yedirilmemektedir. Engelli bireylerin ve erişilebilirlik uzmanlarının tasarım sürecine dahil edilmemesi, sonrasında yapılan düzeltmelerin hem maliyetini artırmakta hem de işlevselliği azaltmaktadır. “Sonradan eklenen rampa” anlayışı, zaten erişilebilirliğe ne kadar yüzeysel bakıldığının açık bir göstergesidir.
Denetim Mekanizmalarının Kâğıt Üstünde Kalması
İlgili mevzuatlar erişilebilirliği zorunlu kılmakta, çeşitli izin süreçlerine bu kriterleri entegre etmektedir. Ancak denetim süreçleri çoğu zaman ya etkisizdir ya da kâğıt üzerinde yürütülmektedir. Belediyelerde yapı kullanma izinleri verilirken erişilebilirlik kontrolü yüzeysel yapılmakta, hatta bazen “fotoğraf göndererek” prosedür tamamlanmaktadır. Oysa yerinde, kullanıcı deneyimine dayalı denetim mekanizmaları kurulmadan gerçek bir dönüşüm mümkün değildir.
“Yap-Boz” Modeli: Süreklilik Yerine Geçici Çözümler
Kamu yapılarında yapılan erişilebilirlik düzenlemeleri genellikle proje bazlı ve dönemsel olmakta, sürekliliği sağlayacak bir bakım-onarım kültürü oluşmamaktadır. Asansör çalışmaz, yönlendirme levhası düşer, tuvaletler temizlik malzemelerinin deposu haline getirilir, rampanın kenarına masa konur… Tüm bu durumlar, erişilebilirliğin sürdürülebilir bir sistem değil, geçici bir vitrin olarak ele alındığını gösterir.
Kapsayıcı Tasarım Kültürü Gelişmemiştir
Erişilebilirlik sadece engelli bireyler için değil; yaşlılar, çocuklar, geçici yaralanmalara sahip bireyler, bebek arabası kullanan ebeveynler gibi birçok grup için hayatı kolaylaştırır. Ancak Türkiye’de mimarlık ve şehir planlama anlayışı hâlâ “ortalama sağlıklı birey” üzerine kuruludur. Kapsayıcı tasarım ilkeleri mimarlık fakültelerinde yeterince öğretilmemekte, kamu ihalelerinde ise öncelik olarak görülmemektedir.
İyi Örnekler Var Ama Yaygınlaşmıyor
Türkiye’de bazı belediyeler, üniversiteler veya özel kurumlar, erişilebilirlik konusunda örnek yapılar ortaya koymaktadır. Ancak bu iyi uygulamalar genellikle izole kalmakta, başka kurumlara model olmamaktadır. Merkezi otoritelerin bu örnekleri görünür kılarak yaygınlaştırması, bir standart kültürü yaratması elzemdir.
Erişilebilir Mimari, Estetik ve İnsan Haklarının Buluştuğu Yerdir
Erişilebilirlik, bir bina inşa sürecinde göz ardı edilen bir detay değil, insan haklarına saygının somutlaştığı bir alandır. Bu yalnızca “engelliler için” değil; kentte herkesin eşit, bağımsız ve onurlu bir yaşam sürebilmesi için gereklidir. Kamu yöneticileri ve teknik uzmanlar, mimariyi yalnızca mühendislik ya da estetik bir mesele değil, etik ve toplumsal bir sorumluluk olarak da görmek zorundadır. Çünkü erişilebilirlik, kent hakkının ve insan onurunun ayrılmaz bir parçasıdır.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (5)

5.0

100% (5)

Tasarımdan denetime türkiye gerçeği Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Tasarımdan denetime türkiye gerçeği yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tasarımdan Denetime Türkiye Gerçeği yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
18.9.2025 20:41:44
5 puan verdi
çok yerinde bir eleştiri çalışması çok beğendim
ayşe1
ayşe1, @ayse1
18.9.2025 15:51:12
5 puan verdi
Çok önemli bir gerekliliği özgün, kararlı ve sade üslubunuzla dile getirişinize takdir ve teşekkürlerimle.
Saygılarımla.
Beyzade
Beyzade, @beyzade2
18.9.2025 12:39:38
Tebrik ediyorum. Saygılarımla.
Müjgan Akyüz
Müjgan Akyüz, @mujganakyuz
18.9.2025 12:14:05
5 puan verdi
Daha itinalı projeler yapılması dileğimle yazınızı kutlarım.
Selam ile
M.Y.
M.Y., @m-y
18.9.2025 12:05:28
5 puan verdi
Gözardı edilen bir sorunu çok güzel dile getirmişsiniz. Dilerim göz önüne alınır.
Saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL