1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
182
Okunma
BALIK RAMAZAN
" İki gündür fazlasıyla müteessirim.Sen hiç küçücük elleri olan bir yıldızın kayıp gittiğini gördün mü? "
Bugün oğlumun japon balığı öldü.Turuncu renkli, alışılageldik japon balıkları var ya onlardan.Onu diğerlerinden ayırdedebileceğimiz hiç bir hususiyeti yoktu.
Belki sadece diğerlerine göre daha irice olan, Oltu taşlarını andıran gözleri.
Aslında onu ilk aldığımızda akvaryumumuzdaki diğer siyah balığa arkadaş olsun diye düşünmüştük.O ilk günden siyah balığımızın ipini pazara çıkarmış, tahtına da kendi kurulmuştu.Ama maalesef kendini de yalnızlığa mahkum etmişti.
Yaklaşık bir sene kadar yaşadı.Evimizde en uzun yaşayan balık oldu, diyebilirim.Oğlum adını Ramazan koymuş.Ramazan’a bu Ramazan Bayramını görmek nasip olmadı.
Oğlum akvaryumda cansız yatan Ramazan’ı ağlamaklı gözlerle uzun uzun seyretti. Önce öldüğüne inanmak istemedi.Sonra ölmüş olduğuna kanaat getirince, ölümden sonra nereye gideceğini sordu.
Ben de cennette ırmaklarda yüzeceğini, akvaryumdan daha mutlu bir hayatı olacağını anlattım.Özgür artık o, daha mutlu, sen onu düşünme, dedim.İnsan ruhunun rüyada güzel şeyler gördüğünde mutlu olduğu gibi
,Onun da ruhunun artık mutlu olacağını söyledim.
Sadece elbisesini çıkarttı, ruhunun elbiseye ihtiyacı yok, dedim.
İkna oldu.Hatta refah. ,geniş ırmaklarda özgürce yüzecek artık diye mutlu oldu.Bir balık ölünce nereye gider ki?Cehenneme gidecek hali yok ya.Umarım doğru şeyler anlatmışımdır.
Sonra ölümle ilgili ardı arkası kesilmeyen sorular sürdü gitti. O defalarca sordu, ben defalarca anlattım.
Şimdi onu ne yapacağız, dedi.Ona toprağa gömmemiz gerektiğini, toprağa gömmezsek
çürüyeceğini söyledim.Bu ona çok mantıksız geldi.Öylece duracağını sanıyordu oysaki.
Onu bahçeye gömmeyi teklif ettim.
Arkadaşlarım top oynarken basarlar diye kabul etmedi.
Saksıya gömmeyi teklif ettim. Bu sefer de Solucanlar, böcekler onu yer, dedi.
En son onu saksının dibine gömmeye ikna edebildim.Vücudunun çürüyüp gitmesini istemiyor, bir kutuya koyup gömersek , öylece duracağına inanıyordu.
Oğlum ona bir mezar yaptı.Dondurma çubuklarıyla ,dört tarafını çevirdi.Üzerine Ramazan yazan bir levhayı başucuna dikti.
Bizim Ramazan şanslı balıkmış doğrusu.
Arkasından yas tutan bir dostu var ,bir mezarı var.
Şu dünyadan ne gariban insanlar gelip geçiyor oysa ki.Ne arkalarından bir yas tutanları, ne de bir mezar taşları var.Öyle ölen ,öyle öldürülen insanlar var ki cesetleri bir çöp gibi üstüste fırlatılmış, yığılmış.
Bir balık kadar değeri olmamış insanlar.
Oğluma ölümü uzun uzun anlattım ya ben o zaman ölümü hiç anlamadığımı farkettim...
5.0
100% (1)