1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
486
Okunma
(Bazı insanlar balkon gibidir; ne içeride ne de dışarıda.)
Tırabzanı olmayan bir basamaktan inip çıkar gibi geçer bazı insanların yaşamı. Tutunacak bir destekleri olmadığı için ödleri kopar düşme korkusundan.
İki kolunu sarkıtıp aşağıya, kendi dengelerini kurarak geçerler yaşam yolunu.
Tökezlerler, yalpalarlar, duraksarlar ama genel olarak yolculuklarına devam ederler.
Adım attıkları her basamağa bir fidan dikerler. Geçerken, hemen hemen her basamaktaki gül fidanlarını da özenle budar, sularlar.
Elleri paramparça olur. İncecik ellerine batan dikenler, ciğerlerini kanatır. Kan kusar ama “kızılcık şerbeti içtim,” derler.
Basamaklar kaygandır çoğu zaman, kimi zaman da keskin. Kayarlar, kanarlar da bir “of” dökülmez dillerinden. Basamak yoludur; yürümeyi kesmezler.
Nefes aldıkları başka yer olmasa gerek, kendi içlerine kusar, kendi içlerine ağlarlar.
İşte tam da bu insanlar, daha çok balkon gibidir.
İçeridedirler ama aslında dışarıda.
Vardırlar ama aslında yok!
Kızgınlıkları, küskünlükleri, beklentileri ve yalnızlıkları yalnızca onlara münhasırdır.
Kimseyle paylaşmazlar.
Sezdirmezler.
Zira yaşamları, başkalarının anlayacağı şeyler de değildir.
Hiçbir şey beklemeye ve dahi istemeye hakları yoktur.
Acıkamaz, hastalanamaz, sitemde bulunamazlar.
Düşemez, yorulamaz, hata yapamazlar.
Hele hayal hiç kuramazlar.
Ne söyleseler gereksizdir, ne düşünseler boş!
Ve komiktirler de!
Öyle komiktirler ki, başkaları onların görüş ve düşüncelerine katıla katıla gülerler.
Dalgaların altında nasıl da dalgalanırlar…
Ama vardırlar. Oradadırlar.
Tam da bu yüzden onları birer balkona benzetirim.
Ne içeride, ne de dışarıda…
Çocukken bazen balkona çıkardım.
Çıt çıkmazdı.
Uzakta bir yerlerden bir fırtına, bir kasırga kopardı. Biraz silkelerdi kendini, biraz sallardı beni. Sonra dinerdi.
Nadiren bahar kokardı. Samyeli yalar gibi olurdu upuzun saçlarımı, ardından yine bir daha zelzele…
Böyle böyle tanımış, böyle böyle sevmiştim evimizin balkonunu.
Şimdi bana “Hayal kurmamak nedir?” diye sorsalar, “Balkon,” derim.
Neden derim, niçin derim, bilmem.
Ama “Balkon,” derim.
“Balkon nedir?” diye sorsalar, başımı önüme eğer, gözlerimi derzlere diker, herhalde “Annem,” derim.
Anneme…
5.0
100% (3)