Bazan aradığın hiç bir şeyi bulamayıp, unuttuğun bir yerden başlarsın kendine. bir damla olursun, mazgallardan akan tünellere ki ne güzel bir tespit "birlikte susmaktır şiir/susamak..azala azala çoğalmak çağlayarak"..doğa olaylarını severim.. birde gözlerimin dalıp sana varmasını, zamansal bir boyutta..

emme alt dudağını kıyamam. derin izler taşıyorsun orada..geçmişten gelen hüzünlerimi çıkartıp yürek heybemden, -tersineormanlarbüyütüp- senin için yaktım bir gece hepsini ki yakama yapışan oksitlenmiş yalnızlığı birazdan üstümden çıkaracağım..ruhunun elbisesini soyup, bir ağacın damarlı kabuklarına sırtımı yaslayıp, köklerini düşüneceğim..

şşş tamam bende biliyorum, insanı insan yapan genlerinden başka bir şey değil..köklerimi düşünüp, avuç içimdeki izleri takip edeceğim. yolum/ topraktan çobanyıldızına kadar..

-açgözlerinigözbebeklerinden - öpeceğim...

es verilmiş bir ses, kapısını çalıyor.bütün unuttuklarımın..."herşey eksik ve yarım kalıyor ne tuhaf... dilimin ucunda.. sonra sen, sonbahar oluyorsun yine. bütün şehir bunu biliyor.bütün sokaklar ve ıslanmış yapraklar...

çekip çıkaramadığım bir sen kalmıştır içimde.. gözlerim kaşınıyor, kirpiklerindentutup soluma sığıyorsun.. kafanı göğüsüme koy, bir elma kokusu gelip buluyor avuç içlerimi ve ben, bendeki seni yazmak girdabından kurtulamıyorum..

-u yu ya mı yo rum-

kelimesiz gecelerin bir yarısı, karşımda olmaktan uzak olan herşey şimdi tam karşımda.. kaybedemediğimiz o cevher/belki bir köz.. çam kokuları yükseliyor içimden, dilimde iğneli yaprakların tadı...sana sonra mor yakışıyor. bir sarmaşıkla bağlıyorsun parmaklarınıgörüyorum yüzüğünden.. harcanmış bir çaba gibi bakıyorum kendime...

evirip çevirip, dışında beni soktu içineböyle oluyor demek., bütün sözler/hep aramızdaki duvara çarpıyor ki özgürlüğünün sınırları içinde severken seni..fırtınaya teslim olduk, bulutların arkasına saklandığından beridir ay/sırrını saklıyorum/ dudaklarımda...

kanatlarını kırıp/kırıp attığın bir gece.saklıyorum seni, göğüs kafesimin içine..


-uyu-
şimdi.

(...)