Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Deniz🌿
Deniz🌿

AH FERAYE...

Yorum

AH FERAYE...

( 3 kişi )

1

Yorum

12

Beğeni

5,0

Puan

465

Okunma

AH  FERAYE...

AH FERAYE...

Elmira ,manavdan aldığı nane limonları Feraye’ye götürmek üzere merdivenlerden çıkarken,başka bir saçma muhabbete kendini hazırlamaya çalıştı.Kuzeniyle pek ortak noktası yoktu ama onun şehirdeki tek akrabası olduğu için kendini sorumlu hissediyordu.Çalıştığı hastanede onun için iş bağlantısı kurmuştu.Telefonda hasta olduğunu söyleyince dayanamayıp düştü yola.Az önce onu manavda gereksiz bir sinir harbine tutan teyzeden sonra, aslında gidilebilecek son yerdi kuzeninin evi.

Feraye ,kış ortasında temmuzdaymış gibi hiçbir uzvunu kabına sığdıramadığı kıyafetleriyle açtı kapıyı.Elmira,paltosunu çıkarırken şaşkınlıkla onu süzdü:

-Ah Feraye bu ne hal,hasta değil miydin sen ya?Bu soğukta artist gibi giyinmişsin!

-Kızım belki ateşim çıkmıştır ,olamaz mı yani?

-Bu kuvvetle muhtemel tabii,dedi gözlerini devirerek Elmira.
Her zamanki Feraye’ydi işte. Biraz halsiz görünüyordu o kadar.Evde bile eksik etmediği kırmızı rujuyla inandırıcı görünmüyordu. Aynı koltuğa oturup biraz soluklandıktan sonra Elmira:

-Feraye ,bunca iş gücün arasında koşturup geldim .Bak hasta değilsen bozuşuruz, dedi. Feraye gözlerini süzerek sitem etti:

-Belki daha iyi hissetmek için süslenmişimdir, belki sana ihtiyacım vardır,olamaz mı?

"Belki"diye cümleye başlamayı severdi.
-Belki hasta olan bedenim değil,ruhumdur, diye devam etti.Elmira gülümsedi:

-Bak ilk defa doğru bi şey söyledin ,dedi dirseğini koltuğa dayayarak.
-Hadi mutfağa gidelim,ben sen bana kahve yap ben sana nane çayı...

Elmira Feraye’den yaşça çok büyük olmasa da bilinç düzeyi ve dünyaya baktığı yer oldukça farklıydı.Deli dolu bir kızdı Feraye.Ama bugün farklı bir hava vardı üzerinde.Sanki bir şeylerin eşiğindeymiş gibi heyecanlıydı.
Odaya geçtiklerinde çay içerken Feraye yüzünü buruşturdu,bitki çayını hiç sevmezdi.Sinan’ı sordu Elmira’ya.

-İyi, meşgul her zamanki gibi, hayat mücadelesi... dedi Elmira.

-"Valla çok şanslı senin gibi biriyle karşılaştığı için.Ancak bir psikolog başa çıkabilirdi onunla."dedi gülerek."
Aklına bir şey gelmiş gibi ekledi sonra:

"-Bak ne diyorum:Yöneticileri yönetme rehberi yazmalısın."

Elmira:"Mesleğimin avantajını yaşıyorumdur belki de "dedi, onu taklit ederek.

"Ama bence zorlanacak bi durum yok ortada. Tuşlu telefon kadar basit bir mekanizmayı yönetmekte zorlanmıyorum açıkçası."

Feraye’ nin ilgiyle dinlediğini görünce devam etti gülümseyerek.Onun tek ilgi alanı karşı cinsti çünkü.

"1)Nereye gidiyorsun,nerden geldin? deme.

2)Davranışlarını yönetmeye çalışma,en uysalı bile bundan hoşlanmaz,ona alan açmalısın.

3)Çözüm beklemediğin hiçbir sorunu,sırf duygu paylaşımı olsun diye paylaşma.Bunu anlamsız buluyorlar,çaresizlik duygusu yaşattığı için de sinirlenebiliyorlar. Sevgisizlikle ilgisi yok bunun ama.

4)Bütün tuşlara aynı anda basma,bu sefer de ilgisiz görünürsün.
Sonra da: "Hepsi bu, bitti gitti "dedi ellerini birbirine çarparak.

Elmira’nın tarzı değildi insan doğasını formüllerle anlatmak,ama karşısındakinin seviyesine inenmeden ona ulaşmak imkansızdı.Herkesin yanında farklı biri oluyordu insan.
Feraye Elmira’yı dinledikten sonra, şuh bir kahkaha eşliğinde cevap verdi parmağıyla havada daire çizerek:

-"Canım sen çok karmaşık düşünüyosun. Bence tek bi tuşları var onu da hepimiz biliyor uz di mi ama?" dedi.

Sonra kolyesini göstererek :
"Bak, tek tuş...Bu da öyle " dedi elmas bilekliğini göstererek.
Ne kadar seviye düşse de onunla hizalanamayacağını biliyordu Elmira aslında. Gösterdiği takılara bakarken aklından geçenleri söylemedi. Çünkü düşündükleri yüksek oranda argo içeriyordu ve daha önceki tavsiyeleri gibi hiçbir işe yaramayacaktı.

Kahvesini yudumlarken telefon çaldı.Feraye yüzüne yayılan bir gülümseme ile kuş gibi sekerek pencereye yöneldi.
Elmira, halen neden burada olduğunu düşünüyordu onu seyrederken. Feraye koyu kestane saçlarının buklelerini kıvırarak dışarı bakıyordu, oldukça mutlu görünüyordu . Telefonu kapattı, dans eder gibi yürüyordu. Feraye içe dönük biri değildi .Zaten onunla ilgili her şey dışarı fırlıyordu : Kafasındaki bukleli kabarık saçları , kıyafetinden taşan uzuvları ,ağzından teklifsizce çıkan cümleleri, kabına sığmayan neşesi...Hiçbiri bulunduğu yere sığmıyordu.

"Sana çok güzel bir haberim var !" dedi ellerine birbirine bitiştirerek.

Elmira derin bir nefes aldı, bilinçli nefes her zaman içinizdeki ve dışınızdaki abuk subuk şeyleri doğru değerlendirmek için gerekli mesafeyi sağlardı. Sıradaki saçmalık için artık hazırdı.

"Şimdi sıkı dur ,dedi Feraye. Ayakta durmuş Emira’nın gözlerine bakarak dünyanın en güzel haberini veriyormuş gibi neşeyle:

" Hamileyim! "dedi .
Elmira’nın içtiği kahve genzine kaçınca öksürmeye başladı, kahve üstüne döküldü. Feraye’nin bu saçma cümlesinden de saçma olan neşesi onu çileden çıkartmıştı.

Mutfağa koşup üstünü başını temizlerken söylenmeye başladı :

"Kızım sen bana bir gün kriz geçirteceksin ama ne zaman, bekliyorum!" dedi tekrar odaya döndüğünde .Feraye açıklama yapmaya çalıştı ama daha da batıyordu:

" 5 senedir oyalıyordu beni ,soyadına bile layık görmüyordu ,başka çarem yoktu .Ben de çocuk kartımı oynadım son bir umut "dedi ellerini açarak.

Elmira elinde su bardağı koltukta otururken karşısında duran bu primat zekalı kıza dik dik bakarak tane tane konuştu.

" -Feraye ne bekliyosun tebrik mi etmeliyim seni! Adam hali hazırda evli ve iki kızı var zaten! Kuzenim olmasan kaale bile almadığın cümlelerimi asla boşa harcamazdım ama, şanslısın .Sana kaç kez söyledim Engin’den uzak dur diye, devam etmişsin.Yetmiyomuş gibi bir de masum bir bebeği ortak etmişsin kendine."

Küçük bir sessizlikten sonra:

"- Sence neden ciddiye almıyo seni? Hiç düşündün mü? "

Feraye , Elmira’nın cümlesini aşağılanma kabul etti ve saldırıya geçti:

"Bence, güçlü kadınlardan uzak duruyolar. Rahatça yönetebildikleri kadınlarla evleniyorlar. Daha zayıf , edilgen ve sümsük kadınları tercih ediyolar ." dedi rövanş almak için.

Sonra yüzüne yapmacık bir hüzün yerleştirdi:

"Sen sevgiden anlamaz mısın hiç?" dedi" bu bebek Belki de Sevgimizi perçinleyecek...Belki de bu sefer bir şehzade gelir,olamaz mı?"
Karnını tutarak sordu:

" Sen ,şimdi karnımda büyüyen bu minik mucizenin yaşamına son ver mi, diyorsun ?"

Elmira:
-"Hayır, şu saçmalıklarına son ver diyorum, hatta Allah seni bildiği gibi yapsın, diyorum Feraye! "

Gerçek hayat filmlerden çok daha absürd ve karmaşık olabiliyordu bazen. Elmira’nın sözcük kadrosunda bu seviyeye uygun yeterli sözcük cephanesi yoktu, bu konuda Hikmet Hoca’dan lojistik destek alabileceğini düşündü , ama her daim sarhoş gibi davranan ve kendine hiç saygısı kalmamış bu kadına vakit ayıracağından emin değildi.
Feraye şaşkın bir tavırla:

" Ama senin bu yaptığın profesyonelliği hiç sığmadı !" dedi.

Elmira ,ofis seansında olmamanın rahatlığı içinde söylendi ayakkabısını giyerken :

"Senin hiçbir şeyin bir yere sığmazken beni mi eleştiriyorsun Feraye?"

" -Ne... nereye gidiyorsun?" dedi Feraye kapıdan bakarken.

Elmira , birden sabah almaktan vazgeçtiği huniyi hatırladı , pişman olmuştu . Merdivenden inerken geri döndü kapı aralığından bakan kuzenine seslendi parmağını sallayarak :

"O huniyi almalıydım Feraye!" Bi tane değilsiniz ki!..."

Haklıydı, yaşanabilir bir dünya için huni şarttı. Feraye hiçbir şey anlamamıştı. Ailedeki tek aklı başındaki kişinin de delirdiğini düşünerek mırıldandı :
-"Aramıza hoş geldin kuzen..."

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Ah feraye... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ah feraye... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AH FERAYE... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
3.6.2025 11:10:28
5 puan verdi
çok çok entelektüel bir çalışma olmuş, haklısınız denilecek yeterlince anekdotları olan gün görmüş yazınızı kaleminizi kutluyor başarılarınızın daim olmasını diliyorum

saygılarımla nice...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL