Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Emrullah İnanan
Emrullah İnanan
VİP ÜYE

Yaprak Kulak Yusuf 10

Yorum

Yaprak Kulak Yusuf 10

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

313

Okunma

Yaprak Kulak Yusuf 10

Düğün tarihi yaklaştıkça Nevşehir’de bir sevinç dalgası yayıldı. Bu, sadece bir düğün değil, bir vefa borcunun ödenmesiydi. Şehit Ahmet’in hatırası için, Umay ve Yusuf’un hayatına yeni bir sayfa açmak için herkes elini taşın altına koydu.

Nevşehir Belediyesi, şehirdeki en büyük düğün salonunu tahsis etti. O yıllarda lüks aranmıyordu ama kalpten gelen destek, her şeyin en güzelini sağlıyordu. Düğün salonunun perdeleri yıkanmış, sandalyeler sıra sıra dizilmiş, salon baştan aşağı temizlenmişti. Girişe büyükçe bir masa konulmuş, üzerine çerçevede Ahmet’in üniformalı bir fotoğrafı yerleştirilmişti. Altına ise şu not iliştirilmişti:
“Emanetin, gözümüzün nurudur.”

Nevşehir halkı, bu düğüne gönülden destek verdi. Yerel esnaf, biri pastayı üstlendi, biri çiçekleri, biri ise Yusuf ve Umay’ın konukları için araç temin etti. Şehit dernekleri, yardım kuruluşları gelinliği, takı masasını, ikramlıkları organize etti. Sessizce ama inançla herkes bir işin ucundan tuttu. Valilik ve belediye, bu evliliği manevi bir sorumluluk gibi gördü. Herkes tek bir şey söylüyordu:

“Ahmet’in emaneti yalnız kalmasın.”

Düğün günü geldi. Salonun içi sade ama içten bir şekilde süslenmişti. Beyaz masa örtüleri, kır çiçeklerinden yapılmış küçük buketler masaların ortasında yer alıyordu. Duvarda asılı bir yazı dikkat çekiyordu:
“Bu düğün, sadece iki kişinin değil, bir şehidin vasiyetidir.”

Konuklar salona doldukça duygular da yoğunlaştı. Nevşehir’in dört bir yanından insanlar geldi. Ahmet’in ailesi, gururla ama gözyaşlarıyla misafirleri karşıladı. Yusuf’un gözleri Umay’a her döndüğünde kalbinde bir minnet, bir sorumluluk taşıyordu. Umay ise sessiz ama dimdik duruyordu.

Tören tam da olması gerektiği gibi ilerlerken, kapıdan bir aile sessizce içeri girdi. Ahmet’in yıllardır küs oldukları amcası, yengesi ve çocukları... Salonun sessizliği bir anda ağırlaştı. Yusuf onları görünce hafifçe doğruldu. Herkes ne olacağını bekliyordu.

Amca ağır adımlarla Yusuf’un yanına geldi. Elinde sarı, yıpranmış bir zarf vardı. Gözleri doluydu, kelimeleri boğazına takıldı:

“Evladım... Ben bu tarlayı, annenle babandan sonra sahiplenmiştim. Sen askerdeyken, bu yükü ben taşırım dedim ama hakkını yedim. İçim hiç rahat etmedi. Bugün buraya sadece düğün için değil, içimi temizlemek için geldim. Bu zarfın içinde tarlanın tapusu var. Annenin, babanın hatırasıydı o toprak. Asıl sahibi sensin. Bunu sana, düğün hediyesi olarak vermek istiyorum.”

Salonda gözyaşları sessizce süzüldü. Yusuf yerinden kalktı, amcasının elinden zarfı aldı. Bakışları yumuşadı, gözleri doldu:

“Bu, yıllardır içimde bir yara gibi taşıdığım şeydi. Artık sadece bir düğün hediyesi değil, geçmişin onarımı bu.”

İki adam sarıldı. Sessizlik yerini hafif bir alkışa, ardından dualara bıraktı. O gece sadece bir düğün değil, bir helalleşme yaşandı.

Gecenin sonunda herkes evine döndü. Yusuf yorulmuştu evde damatlığıyla pencere kenarına oturdu. Yıldızlara baktı, elleriyle alnını ovuşturdu. Sonra birden içi hafifledi. Gözleri ağırlaştı, başı omzuna düştü.

Rüyasında Ahmet’i gördü. Bu sefer yüzü çok daha netti. Gülümsüyordu. Üzerinde tertemiz asker üniforması, gözlerinde huzur vardı. Yusuf’un yanına geldi, elini omzuna koydu.

“Teşekkür ederim kardeşim… Annem, babam, Umay… Hepsine sahip çıktın. Artık içim rahat. Senin yanında bir aile var. Mutlusun. Ben de mutluyum.”

Ahmet sarıldı. Sıcak, içten, gerçek bir sarılıştı bu. Yusuf ağladı. Ağlayarak sarıldı.


Bir saat önce monra gözlerini açtığında yastığı ıslaktı. Bir süre öylece yattı. Sonra gülümsedi. Pencereden sabah güneşi içeri süzülüyordu. Yusuf usulca mırıldandı:

“Rahat uyu kardeşim… Emanetin bende.”

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yaprak kulak yusuf 10 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yaprak kulak yusuf 10 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yaprak Kulak Yusuf 10 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL