Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Mu
Muhammed Rıdvan Kaya

İslam’da Namazın Kazası ve Kaza Namazı Meselesi Üzerine Bir Değerlendirme

Yorum

İslam’da Namazın Kazası ve Kaza Namazı Meselesi Üzerine Bir Değerlendirme

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

139

Okunma

İslam’da Namazın Kazası ve Kaza Namazı Meselesi Üzerine Bir Değerlendirme

İslam dininde namaz Allah tarafından müminlere farz kılınmış en önemli ibadetlerden biridir. Farz namazlar belirli vakitlerde yerine getirilmesi gereken ibadetlerdir ve bu vakitler Kuran’da açıkça belirtilmiştir. Ancak namazın kaza edilip edilemeyeceği konusunda toplumda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bu makalede Kuran ışığında namazın kazası meselesi ele alınacak ve Kuran’daki ilgili ayetler doğrultusunda bir değerlendirme yapılacaktır. Kuran’a göre namaz vakitli farz bir ibadettir. Allah Nisa Suresi 103. ayette namazın belirli vakitlerde kılınması gerektiğini bildirmiştir. Ayrıca Mearic Suresi 23. ayette de namazın sürekli olarak ve hayat boyu belirli vakitlerde yerine getirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Namaz insanın hayatında öyle önemli bir yer tutar ki Kuran’da savaş gibi zorlu ortamlarda bile namazın aksatılmaması gerektiği ifade edilmiştir. Nisa Suresi 101-102. ayetlerinde savaş esnasında bile namazın terk edilmemesi gerektiği belirtilmektedir. Bu durum namazın sadece bir ibadet değil aynı zamanda müminin yaşamının bir parçası olduğunu gösterir. Kuran’da kılınmayan namazların kazaya bırakılmasıyla ilgili herhangi bir ifade yer almamaktadır. Kuran’da "kaza namazı" diye bir kavram bulunmaz. Bu bağlamda geçmişte kılınmayan namazların sonradan kılınmasının gerekmediği söylenebilir. Kuran’da açıkça belirtilmeyen bir hüküm İslam dini açısından bağlayıcı değildir. Eğer Allah kılınmayan namazların kazaya bırakılmasını istemiş olsaydı bunu Kuran’da doğrudan belirtirdi. Örneğin oruç gibi belirli ibadetlerin kazası Kuran’da açıkça emredilmiştir. Ancak namazın kazasına dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Namaz kişinin kendi iradesine bırakılmayan bir farz ibadettir. Kişi namazı mazeretsiz olarak terk ederse elbette günah işlemektedir. Çünkü namaz kişinin yerine getirmekle yükümlü olduğu bir ibadettir ve bu yükümlülük Allah tarafından belirlenmiştir. Ancak bu geçmişte kılınmayan namazların kazaya bırakılacağı anlamına gelmez. Eğer bir kişi namazı bilerek unutarak ya da uyuyarak kaçırmışsa vakit geçtikten sonra o namazı kılmak farz olma özelliğini yitirir. Çünkü namaz ancak belirli vakitlerde kılındığında farz olur. Bazı hadislerde kılınmayan namazların kazaya bırakılması gerektiği ifade edilmiştir. Ancak bu hadislerin doğruluğu ve güvenilirliği sorgulanmalıdır. İslam’da herhangi bir konuda hüküm verirken sadece Kuran’a başvurulması gerektiği açıktır. Kuran İslam’ın yegane kaynağıdır ve Nebimiz Muhammed de Allah’ın Kitabında olmayan bir hükmü bildirmezdi. Kuran’da yer almayan bir hüküm dinî açıdan geçerli olamaz. Bu nedenle Kuran’a aykırı olan hadislerin dini hüküm oluşturması doğru değildir. Kuran kendi içinde eksiksiz ve yeterli bir kitaptır. Allah Kuran’da dinî hükümleri açıkça bildirmiştir. Zuhruf Suresi 44. ayette insanların sadece Kuran’dan sorumlu oldukları belirtilmektedir. Kıyamet Suresi 19. ayette ise Allah Kuran’ı kendi açıklamasıyla indirdiğini vurgulamaktadır. En’am Suresi 114 ve 115. ayetlerinde de Kuran ile dinin tamamlandığı ifade edilmiştir. Bu bağlamda Kuran dışındaki kaynaklardan hüküm çıkarılması dine ilave yapmak anlamına gelir. Kuran’da bulunmayan bir hüküm İslam dininde kabul edilemez. Kaza namazının farz olduğunu söylemek İslam dinine aykırıdır. Kuran’da namazın kazasıyla ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır ve bu konuda yapılan yorumlar Kuran’a dayalı değildir. Allah İslam dinini Kuran’da eksiksiz olarak açıklamıştır ve müminler sadece Kuran’a uyarak dini hükümleri yerine getirmelidirler. Namazı kılmamak bir günah olsa da geçmişte kılınmayan namazların sonradan kılınması gerektiğine dair bir hüküm Kuran’da yer almamaktadır. Bu nedenle namazın kazası hakkında yapılan yorumlar İslam’ın özünden sapma anlamına gelmektedir. Müslümanlar Kuran’ı doğru şekilde anladıklarında hurafelerden ve yanlış dini anlayışlardan arınarak gerçek İslam’a yönelmiş olurlar. Sonuç olarak Kuran’daki öğretiler ışığında namaz vakitlerinde kılınması gereken bir ibadettir ve vakit geçtikten sonra kaza edilmesi gerekmez. İslam’da bir ibadetin kazası ancak Kuran’da belirtilmişse geçerli olabilir.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İslam’da namazın kazası ve kaza namazı meselesi üzerine bir değerlendirme Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İslam’da namazın kazası ve kaza namazı meselesi üzerine bir değerlendirme yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İslam’da Namazın Kazası ve Kaza Namazı Meselesi Üzerine Bir Değerlendirme yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL