1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
470
Okunma
ANLA BENİ
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
İnsanlar genelde hep anlaşılmayı isterler, başkalarını anlamak isteyen çok az insan vardır. Genelde istemeyi severiz ama infak yani paylaşmayı sevmeyiz. Anlaşılmak istediğimiz kadar anlamak içinde çaba harcarsak özgelişim içinde olmuş oluruz. Engelli olanlar genelde daha çok anlaşılmak ister. Güçlü yönlerimiz varsa güçsüz yönleri olana yardım etmek de insan olmanın gereği değil midir? Yaradan gücü olanlar güçsüz olanlara bakalım yardım edecek mi diye farklı yaratmamış mı insanları ? Farklılıkların sebebi anlamayan insanlara engelli , kadın , genç , çocuk gibi nsanlar ne yapsınlar?
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
Sivas’ta yaşayan Mustafa Epik, 11 yaşında işitme engelli olan, şu an (2025) 44 yaşında ama konuşan bir insan. İkinci kitabı “Anla Beni” yi okuduktan sonra bu düşünceler aklıma geldi ilk olarak. İnsanlar bir nevi anlaşılmak ister. Kimi de anlaşılmak ve muhataplarını da anlamak ve onlara gücü oranında yardım etmek de ister. Mustafa işte bu ikinci gruba giren insanlardan. İşaret Dili eğitmeni aynı zamanda. İşitme engellilerin anlaşılması için insanların işaret dili öğrenmesi gerektiğine inanan ve işaret dili öğretmek için çaba harcayan birisi. Sivas’ta çok tanınan ve doktor adaylarından sosyal hizmet okuyan öğrenclilere kadar yüzlerce , binlerce insana işaret diili öğreten insan. Onu bu yönü ile çok takdir ediyorum. O’nun sayesinde başta Sivas olmak üzere bir çok yerde işaret dilinin işitme engelli olmayanlar tarafından öğrenilmesi ile işitme engelliler daha iyi anlaşılmakta.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
İşitme engelli insanları toplum çok yanlış anlıyor. Mesela 65 yaşında olan bir imam bir işitme engelli tanıdığına sürekli “ sen duymuyosun bunu nereden biliyorsun” dediği için o işitme engelli ondan uzaklaştı. ( bu kitapta yazmıyor, benim şahit olduğum bir olay) “işitme engelli olmak “ ile “bilmek” arasında nasıl irtibat kuruyor insan. Bilmek beyin, duymak ile kulakla olur. Duymayan daha iyi gözlem yapar, daha çok kitap okur ve daha çok beden dili öğrenirse duyan insandan daha bilgili olabilir. Bunu anlamayana işitme engelli ne yapsın? İşte “Anla Beni” kitabında da Mustafa bu ve benzeri hikayeleri anlatarak insanlara “Anla beni” diye bitiriyor her bölümü.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Ailesinde işitme engelli olan ya da işitme engelli arkadaşı olanlar işaret dili öğreniyorlar ama sık sık işitme engelliler ile pratik yapmadıkları için daha sonra işaret dilini unutabiliyorlar. Unutmamak için hep pratik yapmak lazım. Mustafa buna da vurgu yapıyor. İşaret dili öğrenen insanlar nerede işitme engelli bir insan görse yanına giderek iletişim kurmaya çalışsın. Onlar mutlu olur mutlaka. Belki de bu tavır güzel dostlukların da başlangıcı olur.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Mustafa aynı zamanda işitme Engelliler spor federayonu başkan yardımcısı ve “Kalpten Olsun” derneğinin de başkanı. Her ay geniş bir iştişare toplantısı yapıyorlar. Mustafa’yı Sivas’ta Anlayan, seven ve yardım eden çok. O da bu sevgiye layık olmaya çalışıyor. Bu da takdire şayan. Kalpten yardım ediyorlar insanlara lafta değil. Bu da Mustafa’yı mutlu eden “insanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır” hadisine layık olmanın sevincini yaşıyor. Aynı bizim gibi. “İki günü denk olan ziyandadır” hadisi gereği de her gün bir yerlerde işitme engelliler ile buluşarak onların dertlerini dinleyere çözüm yolları arıyor ve işitme engellileri mutlu etmek onları da bahtiyar ediyor. Bu konuda Başta İşitme Engelliler spor Federasyonu Başkanı Dursun Gözel ile İşitme Engelliler Derneği Başkanı Faruk Bilge de onun en büyük yardımcısı.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Mustafa daha önce de “ Engel Olma Destek ol” kitabını çıkarmıştı. 2 baskı yapmıştı sanıyorum bu kitap. Bizleri de anlatmıştı kitapta. Bunu da unutmadık tabii ki. Teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ancak bu kitap daha çok olaylar ve çözüm yollarını anlatıyor. Kitabı okuyan ve anlayan işitme engellileri bir nebze daha iyi anlamış oluyor.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Toplumda “işitme Engelli güzel kitap yazamaz” diyerek işitme engellilerin yazdığı kitabını okumamakta inat eden, onları anlamak yerine sevgi adı altında alay eden de çok. Sevgi laf ile olmadığı gibi işitme engellilerde pek akıcı ve okunacak anlaşılacak kitaplar yazabilir. “Anla Beni” kitabı ile “Engel Olma Destek Ol” kitaplar ilkokul öğrencisinin bile anlayacağı seviyede. Bu kitapları anlayarak okuyanlar aynı zamanda çevrelerine de okutuyorlar. Anlayan anlıyor yani.
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
Engelliler hayatta anlaşılmak ve gerçek manada sevilmek istiyor. Yani lafta değil “seni seviyorum” deyip de bedava kitap istemek sevgi değil tersine zarar vermek. Çünkü kitaplarda engellilerin alın teri , gayreti var. Size hediye ederlerse ne ala. Yoksa istemek yakışık olmuyor. “hediye istenmez verilir” denir. Biz başkasına hediye edemiyorsak başkalarından hediye beklemeye ne yüzümüz olur?
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
Mustafa zaten kitapları kar amacı için değil, engellileri, kitabı okuyarak anlayacak insanlara veriyor. Özellikle işitme engelliler ile her zaman diyalog içinde olan yetkililere sunuyor. Bu da O’nun engellilerin gerçek abisi olduğunu gösteriyor.
Değerli özgelişim yolcusu dostum,
Bu da bir özgelişim çabası bence. Yani insanın kendini geliştirerek sonra kitaplar yoluyla, eğitim yolu ile çevresindeki insanların da gelişimine destek olmak. Onların insanlarla daha iyi anlaşarak hayatı daha rahat hale getirme çabası. Hep gelişim içinde olma çabası.
Değerli özgelişim yolcusu dostum,
İnsan her zaman özgelişim içinde olmalı.” Başkalarına faydamız olmazsa bari onlarla alay ederek zararımız olmasın” diye düşünen ve harekete geçen insan da bir nevi özgelişim çabası içinde olur. Ama çok insan engellilerin sevmediği hareketleri yaparak olmayan sevgilerini, sahte sevgilerini ispatlama çabasındalar ki bu boşuna bir çaba faydası olmadığı gibi zararı da var. Engelli bunu yapan insanı sevmez ve daha da uzaklaşır. Bunu yaşayarak görüyorum. Engellileri anlamak için onları anlayan ve gerçek seven insanlar ile de iletişim kurarak engelliler ile gerçek iletişimi öğrensin insanlar. “Anla beni” beni bu düşüncelere sevk etti işte.
Sevgili dostum,
140 sayfalık “Anla Beni” çabucak okunacak bir kitap ve engellileri özellikle işitme engellileri anlamak isteyenler okusun derim. İşitme engellilerin aileleri de kitabı okusun isterim.
Mustafa’yı kitaptan dolayı tekrar kutluyor, yeni kitaplar bekliyoruz.