0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
55
Okunma
Bir öğretmen, yalnızca bilgi aktaran biri değildir;
O;bir düşünceyi yeşerten, bir kalbi cesaretlendiren, bir hayali gerçeğe dönüştüren kişidir.
Her sözüyle tohum eker, her bakışıyla umut verir.
Öğretmen, yarınları inşa eden görünmez bir mimardır.
Kimi zaman bir rehber, kimi zaman bir ilham kaynağıdır.
O, bugünün karanlıklarında yol bulan, yarının ışığını yakan bir meşaledir.
Her öğrencide bir gelecek saklıdır ve o geleceğe en önce dokunan el, bir öğretmenin elidir.
Bir öğretmen, sadece müfredatı anlatan bir figür değildir.
O, zihinleri bilgiyle değil; sevgiyle, ilhamla ve cesaretle şekillendiren bir yol arkadaşıdır. Öğrencilerinin dünyasına yalnızca matematik, edebiyat ya da fen bilgisi taşımakla kalmaz,aynı zamanda özgüven, merak ve hayal gücünü de taşır.
Öğretmen; bir düşünceyi yeşerten, bir kalbi cesaretlendiren, bir hayali mümkün kılan kişidir.
Onun sınıfta söylediği bir söz, bir çocuğun hayat boyu unutamayacağı bir ışık olabilir.
Her çocuk bir tohumdur, ama toprağın ne kadar verimli olduğunu belirleyen öğretmendir.
Bilgiyi ezberleten değil, düşünen bireyler yetiştiren; not kaygısının değil, karakter gelişiminin peşinde olan öğretmenler, toplumların kaderini değiştirir. Çünkü karakteri şekillenen bir çocuk, gelecekte adaleti, sevgiyi, vicdanı ve yeniliği taşıyacak bir birey haline gelir.
Öğretmen, yarınları inşa eden görünmez bir mimardır.
Onun yaptığı bina; betonla değil, emekle ve inançla yükselir. Kalem bir çocuğun elinde sadece yazı yazmaz, bazen o kalem, zincirleri kırar, kapıları açar. Ve o kalemi ilk tutuşturan el, çoğu zaman bir öğretmenindir.
O, bugünün karanlıklarını yarının ışığına çeviren bir meşaledir.
Sessizce yanan bu meşale, öğrencisinin yolunu aydınlatır ama genellikle kendi adını gölgede bırakır.
Ne bir alkış bekler, ne de bir unvan. Çünkü öğretmenlik, görünmeden iz bırakmaktır.
Bu yüzden diyebiliriz ki:
Her öğrenci bir gelecektir; ve o geleceğe uzanan ilk el, bir öğretmeninkidir.