Uyanık bir tek adam, uyuyan binlerce kişiden daha güçlüdür. s. carnot
turgaykurtulus
turgaykurtulus
VİP ÜYE

Benliğe dönüş

Yorum

Benliğe dönüş

( 2 kişi )

1

Yorum

6

Beğeni

5,0

Puan

119

Okunma

Benliğe dönüş

Benliğe dönüş

Bir akşam, gökyüzü kırmızıya boyandığında, bir ses içimde yankılandı. Zamanın ne kadar geçip gittiğini, ne kadar çok şeyi kaybettiğimi düşündüm. Her geçen saniye, hayatımda neyi eksik bırakıp neyi alıp götürdü? Hayatımda bu kadar çok kayıp varken, acaba gerçekten kaybettiğim şeylerin anlamı var mıydı? Belki de kayıplar, bulduğum her şeyin daha değerli hale gelmesini sağlıyordu. Bu düşünceler, içimde bir dönüşümün ilk işaretleriydi.

Bir yolculuğa çıktım. Kendi içime, zamana karşı koymaya çalışarak değil, zamanla bir bütün olmaya. Çünkü zaman, aslında hiçbir şekilde düşmanıma dönüşmeyecek bir dosttu. O, beni yaşatacak, yönlendirecek ve her kaybıma bir anlam kazandıracaktı. Yavaşça öğrendim ki kayıplar, ruhumu daha fazla anlamla doldurmak için birer anahtardır.

Bir sabah, çiçeklerin toprakla buluştuğu, güneşin usulca doğduğu anlarda, yıllardır peşinden koştuğum bir soru belirdi kafamda: “Hayatın anlamı neydi?” Zamanın bu kadar hızlı akıp gittiği bir dünyada, bu soruya bir cevap bulmak mümkün müydü? Her şeyin gelip geçtiği, değişen bir dünyada, neye tutunmalıydım? Belki de yaşam, bir arayıştan başka bir şey değildi. Her kayıp, aslında bulmayı bekleyen yeni bir başlangıcı işaret ediyordu.

Zaman, her şeyin geçici olduğunu hatırlatırken, bu geçiciliğin içindeki güzellikleri fark etmeye başladım. Her adımımda, kaybolan parçaların yerine yeni bir ışık doğuyordu. Kayıplar, özümdeki derinlikleri keşfetmeme yardım ediyordu. Zamanla büyüyüp değişen ben, geriye bakıp geçmişteki kayıplarıma hüzünle değil, şükranla bakıyordum. Her kayıp, geçmişi geride bırakmamı ve yeniye doğru adım atmamı sağlıyordu.

Bir gün, yolculuğumun sonunda, kendimi bir dağın zirvesinde buldum. O an fark ettim ki, zirveye ulaşmak, yolculuğun kendisiydi. Zamanla, kayıpların ve kazançların birbirine karıştığı bu yolculuk, bana gerçek anlamda özgürlüğü ve içsel huzuru kazandırmıştı. Kendimi bulmak, hiç gitmediğim yerlerde kaybolmak gibiydi. Kendime yabancılaştığım her an, bana kim olduğumu hatırlatıyordu.

Hayatın anlamı, dışarıda aradığım bir şey değildi. O, içimdeki her anın, her kaybın, her buluşun ardında gizliydi. Zamanın akışında kaybolurken, her anı bir anlamla doldurmak, aslında hayatı tam anlamıyla yaşamak demekti. Kaybolduğum her yer, beni daha güçlü, daha derin bir benliğe dönüştürüyordu.

Sonunda fark ettim ki, kayıplar, zamana karşı direnmek değil, onunla birlikte akmaktı. Geçmişin hüzünlü anlarını geride bırakıp, her yeni günü bir fırsat olarak görmekti. Gerçek özgürlük, zamanın geçici olduğunu kabul etmekteydi. Her kayıp, bir yeniden doğuşun habercisiydi. O zaman, kaybolduğum her an, aslında bulduğum bir yoldu.

Zamanın, kayıpların ve dönüşümün içinde kaybolurken, bir şeyin farkına varmam gerekiyordu. Her kayıp, sonunda kendi içimde bulduğum gücün bir yansımasıydı. Zamanla kaybolmak, bir anlık sükunetle her şeyi bulmak demekti. Tüm kayıpların ardında saklı olan bu güç, aslında her birimize verilmiş en büyük hediyeydi. Çünkü her kayıp, bizi kendi içsel yolculuğumuza daha da yakınlaştırıyordu.

Turgay Kurtuluş

Paylaş:
6 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Benliğe dönüş Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Benliğe dönüş yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Benliğe dönüş yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hüzünlü peri
Hüzünlü peri, @huzunluperi
14.4.2025 09:07:56
5 puan verdi

Değerli üstad,
Sayfanızı büyük bir içtenlikle ziyaret ettim ve bu derinlikli yazıya denk gelmek yüreğimi zenginleştirdi…
Her satırı, kendi iç dünyasına dürüstçe bakan bir kalemin izlerini taşıyor.
Kelimelerinizin içinde yankılanan hissiyat, sadece anlatmakla kalmamış; hissettirmiş, düşündürmüş ve içsel bir yolculuğa davet etmiş.

Anlatımdaki duruluk, imgelerdeki incelik ve duygunun terbiye edilmiş hâli, yazınızı sıradanlıktan çıkarıp, okurun gönlünde iz bırakan bir metne dönüştürmüş.
Bu denli hissederek ve hissettirerek yazmak, hem maharet hem de yürek ister.

Sizi gönülden tebrik ederim…
Kaleminiz hep ışıklı, yüreğiniz hep ilhamla dolu olsun.

Saygı ve hayranlıkla...

Peri
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL