0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
88
Okunma
"Geçici Heveslerin Gölgesinde Gerçek Sevgi"
Artık kimse sevmeyi bilmiyor.
Bir bakışa tutuluyorlar,
bir kelimeyle etkileniyorlar,
bir tebessüme âşık olduklarını sanıyorlar.
Ama aslında hepsi sadece bir anlık heves...
Bir boşluğun, bir anın, bir merakın,
belki de sadece geçici bir yalnızlığın dolduruluşu.
Şimdilerde insanlar sevgiye değil, alışkanlığa bağlanıyor.
Bir mesajla mutlu olup bir gün sessizlikle yok sayılmaya alışmış yürekler taşıyoruz.
Kırılganlıklarımızı bile gizliyoruz artık,
çünkü bir duyguyu açıkça yaşamak bile zayıflık sayılıyor.
Herkes güçlü görünmek zorunda, çünkü gerçek seveni değil,
"gidene alışanı" yüceltiyor bu çağ.
Oysa eskiden sevgi; sabırdı, emekti, gözyaşıydı...
Bir sesle huzur bulmaktı.
Şimdi ise sevgilerin ömrü,
bir bildirim sesi kadar kısa.
İnsanlar birbirine değil,
onlarla kurdukları hayale tutuluyor.
Hayal kırıklığı da tam bu yüzden doğuyor zaten.
Gerçeği görmezden gelip, gözlerimizle değil,
eksik kalan duygularımızla seçiyoruz karşımızdakini.
Ve sonra gidiyorlar...
En çok da "hiç gitmeyecek" diyenler gidiyor.
Kendi heveslerinin geçiciliğini sevgi sanıp,
geride enkaz gibi bir kalp bırakıyorlar.
O kalp bir ömür toparlanamıyor bazen.
Ne zaman biri gözlerimin içine baksa,
niyetiyle değil, süresiyle ilgileniyorum artık.
Ne kadar kalacak,
ne kadar gerçek,
ve ne kadar dürüst?
Çünkü artık kimse kalmak için gelmiyor.
Sadece o an iyi hissetmek için uğruyor hayatına.
Ve sonra; en derin bağlar,
"konuşmamız lazım" diye başlayan cümlelerle bitiyor.
Ama ben hâlâ sevginin emek olduğuna inanıyorum.
Gecelere sığmayan dualarda
bir isim saklamanın kıymetini bilenlerdenim.
Bir gözyaşında dua etmek,
bir tebessümde umut taşımak hâlâ benim için değerli.
Ben belki geç kaldım bu zamana,
belki bu çağ bana göre değil ama…
Kalbim hâlâ tek kişilik.
Ve biliyorum,
gerçek sevgiler geç kalmaz,
sadece yolları biraz dolambaçlıdır.
Arzu ZÜNGÜR