Mustafa Ertürk

Ağa torunu,züğürt oğluyum;
“ Geçmişimden değil geleceğimden sorumluyum’ diyen,
bize kendini böyle tanımlayan; şair- yazar;
Mustafa Ertürk
Sıcak ve samimi bir uslupla kaleme almış olduğu öz geçmişini
sizlerle paylaşmak; hayat hikayesini, kendi cümleleriyle size
aktarmak istedik;
!946 olarak nüfusa kayıtlı isem de, diyor, günü/gününe yazılıp yazılmadığımı bilemiyorum.
Çünkü rakımı 2000 civarında olan bir dağ köyünde (Divriği /Avşarcık) doğmuşum.
Köyümüzde okul olmadığı için , okula ,12 yaşımda, başka köyde başladım. İlk öğretmenim
Sabahat Yurtsever idi. Esmer olduğundan köyde, kendisine ‘kara kız’ derlerdi.
Bizlere ne olmak istediğimizi sorduğunda, ben: ‘hakim, tiyatrocu ve yazar’ olmak istediğimi
söylediğimi anımsıyorum. Öğretmenimiz hayret etmişti. Haklıydı…değil mi ki bir dağ köyü çocuğuydum.
Şükürler olsun ki, diyor, her üçünü de az veya çok yapmış, muradıma ermiş bulunuyorum. Lise ve huhuk öğrencisiyken Ankara Devlet Tiyatrosu’nda figüranlık yapmakla ; 25 yıl kürsü hakimliğinde bulunma onuruna ermişim. Şiire, yazıp çizmelere ne zaman başladığımın bilincinde değilim. Ortaokulda sıra arkadaşımın burnu kanamış, lavaboya gitmiş… gecikince öğretmeni endişelenmiş olacak ki, ‘ biriniz bakın!’ demesiyle, ben gitmiş… arkadaşı musluğun başında durmuş, burnunda şıpır şıpır kan akmakta olduğunu görünce ,kafasını musluğun altına tutmuş.. ensesini soğuksuyla ovmuş… kan kesilince, bir bankın üzerine uzatmış… öylece bir miktar beklemesini söyleyip, içeri girdiğimde hocanın sorması üzerine; “hocam dedim ,diyar, gittim ki kan akıyor ,o bakıyor!’ deyince herkes gülmüş; hoca da gülerek ‘nerelisin!’ dedi, ‘Sivaslıyım!’ deyince,’ “belli, belli… sivastan çıkar… yazıyor musun!.. ‘ demişliğini, hala anımsıyorum, diyor, şair ruhluluğunu göstermiş oluyor farkında olmadan.. Yine kendi anlatımıyla; daha çocukken eline geçen kağıtları okuyormuş gibi ‘Ankaralardan, İstanbullardan’ der, herkes gülermiş.…
Annesinin ve evlerinde okuduğu evin hanımı, kendi deyimiyle, manevi annesinin çok güzel masal anlatıcıları… kendisinin de meraklı bir dinleyici olduğunu… bu meraklarının birikimi olacak ki ortaokuldan beri günlük tuttuğu, kızlara şiirler yazdığı... Halen dört şiir kitabı olduğu ,birçok dergi ve seçkilerde yer aldığı… Derecelere giren
şiir ve öykülerinin ; ayrıca ; yayınlanmamış öyküleri ve masal derlemeleri olduğu… Yayla çocuğu olduğunu, bu nedenle doğa meraklısı ve görevi gereği yurdun değişik yerlerinde, anılarının çeşnilendiğini yazmış
şaiir yazarımız Mustafa Ertürk Em. Hak.
Bu kitapta yer alan parçaları keyifle okuyacağınız kanaat ve dileği ile
Osman Baymak /Canseli Donat
Balkan Aydınları ve Yazarlar Derneği
Yayın yönetmenliği