Bir insana iki türlü bilgi nasip olur : biri, başkaları tarafından verilen, diğeri ve en önemlisi ise, kendi kendine kazanılandır. -- gibbon
cakirismail
cakirismail
@cakirismail

11.sezon: Duhan 9- Senkrotronların Tasarımı ve İmalatı

18 Mart 2025 Salı
Yorum

11.sezon: Duhan 9- Senkrotronların Tasarımı ve İmalatı

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

69

Okunma

11.sezon: Duhan 9- Senkrotronların Tasarımı ve İmalatı

11.sezon: Duhan 9- Senkrotronların Tasarımı ve İmalatı

BÖLÜM 22: Senkrotronların Tasarımı ve İmalatı

Artemis Base Camp’ta Üretim

Ay’daki Artemis Base Camp, Terminus’tan bağımsız bir üs olarak çalışıyordu.

Kasım 2099. Dünya, PDLC-G’nin matlaştırdığı gökyüzü altında karanlığa gömülmüştü. Türkiye’deki gençlerin UV deneyi, umut ışığı yakmış; Japonya’daki bilim insanları, 42.000 Senkrotron Işık Kaynağı ile gazı bozmayı önermişti. Ay’daki Artemis Base Camp, bu devasa projeyi üstlendi. Üs komutanı Lisa Hayes, mühendis ekibiyle tasarım ve üretim planını tartışmak için toplandı.

Tasarım Toplantısı

Artemis’in kontrol odasında, holografik ekranlar Senkrotronların ilk taslaklarını gösteriyordu.

Lisa Hayes:

“Ekip, her Senkrotron 12.000 km²’yi temizleyecek—42.000 üniteye ihtiyacımız var, her biri 500 kW güç üretecek. Dünya’da okyanuslara, dağlara, çöllere inecekler. Tasarım nasıl olacak?”

Mühendis Şefi Dr. James Carter:

“Komutan, üniteler kompakt olmalı—2 ton ağırlık, 1 metre çapında silindirik bir gövde. Titanyum alaşımlı kasa, Ay’daki madenlerden çıkarılır. İçinde manyetik hızlandırıcı halkalar—elektronları 193 nm UV ışığı üretecek şekilde hızlandırır.”

Elektrik Mühendisi Sarah Lin:

“Güç için bataryalar kritik. Okyanusta veya çölde aylarca çalışmalı—lityum-kükürt bataryalar kullanıyoruz. 500 kW için 2 MWh kapasite, 6 ay ömür. Şarj gerekmeden dayanır.”

Mekanik Mühendisi Ali Reza:

“İniş için ablatif ısı kalkanları ve üçlü paraşüt sistemi tasarladım. Atmosfere 10 km/s hızla girecekler; kalkanlar 1650°C’ye dayanır, paraşütler 5 km irtifada açılır. Okyanusta yüzer, dağda sabitlenir.”

Lisa Hayes:

“Onaylandı. 2 tonluk üniteler—titanyum kasa, UV halkaları, lityum-kükürt bataryalar, RTG’ler, kalkanlar ve paraşütler. Şimdi imalat—42.000 üniteyi nasıl üreteceğiz?”

Seri İmalat Çözümü

Ay’da zaman daralıyordu—10 milyar dolarlık proje, Dünya’yı kurtarmak için 1 ayda tamamlanmalıydı. Ekip, seri üretim için yaratıcı bir çözüm aradı.

Dr. James Carter:

“Komutan, Ay’da 3D yazıcılarımız var—otonom metal baskı dronları. Her dron, saatte 1 ünite gövde basar. 100 dron çalıştırırsak, günde 2400 ünite yaparız—18 günde 42.000 hazır.”

Sarah Lin:

“Bataryalar için modüler montaj hattı kurarız. Ay toprağından lityum çıkarırız.”

Ali Reza:

“Paraşütler ve kalkanlar en zoru—polimer baskı makineleri kevlar paraşütleri örüyor, karbon-fiber kalkanları şekillendiriyor. 50 makine, günde 3000 parça üretir. Montajı dronlar yapar.”

Lisa Hayes:

“18 gün gövde, batarya paralel giderse… Toplam 20 günde biter mi?”

Dr. James Carter:

“Evet, ama hız için vardiyasız çalışacağız. Ay’ın düşük yerçekimi (1.62 m/s²) baskıyı hızlandırır—her dron 0.5 g’de daha verimli. 10 milyar dolar—Türkiye ve Rusya ödüyor, biz üretiyoruz.”

Lisa Hayes:

“Başlayın! 100 dron, 50 makine—20 günde 42.000 Senkrotron. Dünya bekliyor!”

Fırlatma ve Dünya’ya İniş
Yer: Artemis Base Camp, Ay Yüzeyi

Tarih: 15 Aralık 2099

Aralık 2099’da, Artemis Base Camp, Ay’ın gri, kraterlerle dolu yüzeyinde bir üretim üssüne dönüşmüştü. Yıllar süren mühendislik çalışmaları sonucunda, 42.000 Senkrotron ünitesi burada hazırlanmıştı. Her biri 2 ton ağırlığında olan bu devasa makineler, Dünya’yı kaplayan PDLC-G gazını yok etmek için tasarlanmıştı. Roket rampaları, üniteleri taşıyan fırlatma araçlarıyla doluydu; her biri, Dünya’ya UV ışığıyla umut götürmek için hazır bekliyordu. Üssün etrafında teknisyenler, son kontrolleri yaparken koşuşturuyordu. Atmosferde bir gerginlik vardı—bu, insanlığın gökyüzünü geri alma şansıydı.


Fırlatma günü, üssün komuta odasında Lisa Hayes ekibine seslendi. Onun kararlı sesi, hoparlörlerden yankılanırken, baş mühendis Ali Reza ve veri analisti Sarah Lin yanındaki ekranlarda telemetri verilerini izliyordu.

Lisa Hayes:
“Ekip, üniteler hazır—2 tonluk UV canavarları! Roketler Ay’dan 2 km/s ile fırlatılacak, Dünya atmosferine 10 km/s ile girecek. 5 kilometre irtifada paraşütler açılacak—okyanuslara, dağlara, çöllere inecekler. Her ünite, PDLC-G’yi vuracak 193 nm UV ışığıyla donatıldı. Bu, bizim son şansımız. Ateşleme başlasın!”

Komuta odasında bir sessizlik oldu. Fırlatma operatörü Tom, geri sayıma geçti.

Fırlatma Operatörü (Tom):

“T-Minus 10… 9… 8… 7… 6… 5… 4… 3… 2… 1… Fırlat!”

Birden Ay’ın gri yüzeyi, roketlerin alevleriyle aydınlandı. 42.000 Senkrotron ünitesi, gökyüzüne doğru yükseldi. Roketlerin gürültüsü Ay’da hissedilmese de, komuta odasındaki ekranlar titreşim verileriyle doluydu. Üniteler, Dünya’ya doğru üç günlük bir yolculuğa çıkmıştı.

Sarah Lin:
“Üniteler hızlanıyor… 2 km/s’yi geçtiler. Dünya’ya giriş açısı kritik—10 km/s ile atmosfere dalacaklar. Isı kalkanları şimdilik stabil.”

Ali Reza:
“Isı kalkanları hazır, ama siste kör iniş yapacaklar.. Atmosferde yıldırım benzeri aktiviteler, sinyal kaybına yol açabilir.”

Tam o sırada bir alarm çaldı.

Sarah:
“Hemen kontrol et! Giriş açısı mı sapıyor?”

Ali:
“Hayır, Sensörler yanıltıcı veri gönderiyor. Manuel müdahale lazım.”

Lisa, hızlı bir karar verdi.

Lisa:
“Yap, Ali! O üniteyi kaybetmeyelim.”

Ali, klavyede birkaç saniye çalıştı ve ekran yeşile döndü.

Ali:
“Tamam, stabil. Ama bu, inişte daha büyük sorunlarla karşılaşabileceğimizin işareti.”

Senkrotron üniteleri Dünya atmosferine ulaştı. 10 km/s hızla atmosfere giren üniteler, kızıl alevlerle kaplandı. Isı kalkanları, aşırı sıcaklığa karşı direnirken, komuta odasındaki ekip nefesini tutmuş izliyordu.



BÖLÜM 23: Dünya Atmosferi, Çeşitli Konumlar

Tarih: 18 Aralık 2099 Fırlatılıştan üç gün sonra

5 kilometre irtifada paraşütler açıldı ve üniteler, önceden belirlenmiş hedeflere doğru süzülmeye başladı: Atlantik Okyanusu’nun dalgalarına, Sahara Çölü’nün kumlarına, Himalayalar’ın zirvelerine.

Artemis Base Camp’daki kontrol merkezinden Sarah Lin, durumu rapor etti.

Sarah Lin:
“Üniteler iniyor! Atlantik’te yüzenler var—bataryalar su geçirmez, dalgalara dayanıklı. Sahara’da çöldeki üniteler kumda sabit!”

Ali Reza:
“Himalayalar’a inenler dağda 500 kW UV yayıyor. Okyanusta dalgalar vuruyor, ama üniteler sağlam!”


Ancak her şey planlandığı gibi gitmedi. Bir ünite, rotasından saptı.


Tom:
“Ünite 7-Bravo, hedefinden şaşıyor! İstanbul’a doğru gidiyor!”


Lisa:
“Ne? Orası yoğun nüfuslu bir alan! Paraşütleri erken aç, inişi yavaşlat!”


Sarah:
“Deniyorum, ama PDLC-G interferans yapıyor, sinyal zayıf.”

Ünite, İstanbul’un dışındaki boş bir araziye sert bir iniş yaptı. Neyse ki, hasar minimaldi.

Lisa Hayes:
“Terminus’a mesaj: ‘Artemis’ten Dünya’ya—42.000 Senkrotron görevde. Gökyüzünüzü geri alıyoruz!’”

Artemis Mühendisi:
“Dumanın ortaya çıkışından 40 gün sonra 42.000 ünite konuşlandı!”


Dünya’da Uygulama ve PDLC-G’nin Bozulması

Kasım 2099. Senkrotronlar çalıştırıldı. Her ünite, 193 nm UV ışığı yayarak gazı vurdu.

Türk Bilim İnsanı Ayşe Yılmaz:
Ankara’da ilk ünite aktif! PDLC kristalleri bozuluyor—matlık azalıyor!”

Japon Araştırmacı Dr. Sato:
“Kyoto’da da çalışıyor! Polimer matris çatlıyor, sıvı kristaller dağılıyor!”

Yıldırımlar çaktığında kristaller yeniden aktifleşmeye çalıştı, ama Senkrotronların yoğun UV çıkışı, döngüyü kırdı. Gaz, troposferde çözündü.

Prof. Hiroshi Tanaka:
“42.000 ünite, küresel kapsama ulaştı! PDLC-G %90 oranında bozuldu—gökyüzü açılıyor!”

Aralık 2099’da Dünya, güneş ışığını geri kazandı. Matlık tamamen kayboldu; mavi gökyüzü yeniden ortaya çıktı.


Mutlu Son ve Dersler

Terminus ekibi, Dünya’nın kurtuluşunu izledi.


Capt. John Carter:

“Bilim kazandı. Altın fitnesi bitti—Dünya toparlandı.”


Menzil Köyü’nde, Hacı Osman köylülere seslendi:


Hacı Osman:

“Duhan gerçek oldu, ama ilim ve iş birliği bizi kurtardı. Altın gitti, huzur geldi. Rivayette dediği gibi, 40 gün sonra duman açıldı. Duman kaldırılırsa iman edeceğine olan sözünüzden cayarsanız bu ayetin muhatabı olursunuz: "Biz azabı geçici bir zaman için kaldıracağız, fakat siz yine eski halinize döneceksiniz. Onları müthiş bir yakalayışla (batşe-i kübrâ) yakalayacağımız gün öcümüzü mutlaka alırız” (ed-Duhân 44/15-16).”

Türkiye, altını BM’ye vererek borçlarının birazından kurtuldu. Rusya, 5 milyar dolar ödeyerek hatasını telafi etti. Dünya, 10 milyar dolarlık projeyle PDLC-G’den arındı. Gökyüzü temizlendi, insanlık bir ders aldı: Fitne, bilimle ve birlikle yenilebilirdi.


11. SEZON DEVAM EDECEK

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
11.sezon: duhan 9- senkrotronların tasarımı ve imalatı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz 11.sezon: duhan 9- senkrotronların tasarımı ve imalatı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
11.sezon: Duhan 9- Senkrotronların Tasarımı ve İmalatı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.