0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
28
Okunma
Torun sevgisi üzerine
Torun sevgisi üzerine çok söz söylenmiş; daha pek çok ta söylenecektir elbet!..
Yüreği sevgiyle ,özveriyle dolu Anadolu insanımızın dediği gibi ’kurban olduğum
Allah’ herkese, her cana kısmet ettirsin; herkese her cana o yüce sevgiyi, duyguyu
tattırsın dilerim.
2006.01.21 Ankara’nın kar yağışlı bir kış günü. Gazi Üniversitesinin doğum bölümünde
dünyayı selamlayan onlarca bebekten biri de bizim bebekti. Kız olacağını zaten biliyorduk.
Sağlıklıydı, umduğumuzdan da kilolu derli topluydu. Bu hali elbet bizleri ayrıca sevindirmiş,
mutlu etmişti. Yaradan’a bin şükürler diyor, her bebek için aynı dua ve dilekte bulunuyorduk.
Annesinin kacağına alındıktan sonra göre bildim… Bir emişi vardı ki yavrunun...
Doyduktan sonda yine ayrı bebek yatağına aldılar. Oraya giremiyorduk. İki saat kadar sonra yine
anneye getirdiler… Ağlıyordu. Siyah saçı, kocaman ağzı, geniş ölçülü burnu, çenesi, vardı.
İki gün hastanede kalmışlardı. Annenin özel durumundan olsa gerek. Bebeğimiz çokça ağlıyordu
,huzursuzdu Üçüncü günün öğlen saatleri taburcu olduydu. Eve varır varmaz bebeğimizin ağlaması
kesildi. Emzirildi, karnı doyuruldu. Uzunca süre uyudu.
Uyandığında gülücükler sunuyordu Deneyimi olan ana anne ve baba anne “hastane çok sıcaktı…
hem hastanenin kendine özgü havası bebeği sıkıyordu huzursuzluğu ondandı…’ diyor, genç anneyi
sevindiriyor, rahatlatıyorlardı...
Ben Ankara dışında görevli olduğumdan bebek henüz bir haftalık iken onlardan ayrılmış; iki ay sonra
dönmüştüm. İlk işim, ilk uğrak yerim artık bebeğimin yanıydı!..
Doğuma yakın günlerde isimlerden isim seçiminden sora annesinin tercihinin kabulüyle
EKİN isminde karar kılındı. Ekin hanım ilk aşkım şimdi üniversite öğrencisidir.
Herkesin bu mutluluğu yaşaması dileği ile!..