1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
271
Okunma

Tarih bazı günleri kanla ve acıyla yazar. 27 Şubat 2020, böyle bir gün… İdlip’te 34 askerimizin şehit olduğu o gece, vicdanı olan herkesin yüreğinde bir ateş yandı. O gece, sadece bir sınır ötesi operasyondan bahsedilmedi; o gece, bir milletin vicdanı, bir ulusun gururu ve güven duygusu ağır bir yara aldı.
Bu yaşananlar, sıradan bir haber bülteni içinde kaybolup gidecek cinsten değildi. Çünkü bu, bir yanlışın, bir ihmalin ya da kasıtlı bir oyunun neticesiydi. Diplomasinin, uluslararası ilişkilerin ve büyük güç dengelerinin arasında, bizim vatan evlatlarımız vardı. Birileri hesaplar yaparken, birileri can verdi.
Ve sonra… Olanların üzeri kapatılmaya, unutturulmaya çalışıldı. Tarih, bu sorumluluğu taşıyanları hiçbir zaman affetmeyecek. Çünkü vatan için can verenlerin hesabı, ne zamanla silinir ne de suskunlukla kapanır.
İnsan, yaşadığı acıyı tarif etmekte bazen zorlanır. Kelimeler yetmez. Ama unutulmaması için yazmak gerekir. Unutmamak, unutturmamak gerekir. Çünkü vatan, toprağın adı değil; uğruna ölenlerin bıraktığı emanettir.
İdlip’te kaybettiğimiz, - 34, kahraman vatan evaldını unutmadık, unutmayacağız da. Onlar birer sayı değil, birer haber başlığı değil, her biri ayrı birer insanlar onlar, birer evlat, birer baba, birer kardeştiler… Şimdi, toprağın bağrında uyuyorlar ama adları, bir yerlerde yaşamaya ilelebet devam edecektir. Ve eminim ki bir gün, er yada geç hak yerini bulacaktır, tarih, haklıyı da haksızı da en adil terazisinde o gün geldiğinde o hassas terazide tartacak...
*
Mehmet Demir
27225