0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
72
Okunma
SEVGİLİLER GÜNÜ.
Sanılanın aksine 14 Şubat‘ın Aziz Valentin’in doğum ya da ölüm tarihiyle bir ilişkisi yok.
14. yüzyılda yaşamış İngiliz şair Chaucer, 14 Şubat tarihiyle romantizm / aşk arasında ilişki kuran ilk isim olarak dikkat çekiyor. Chaucer’e göre kuşların eşlerini seçtikleri tarihin 14 Şubat olduğuna inanılır.
18. yüzyıl İngiliz geleneklerine baktığımızda 14 Şubat ile ilgili ikinci bir tarihi referans karşımıza çıkıyor: İngilizlerin bu tarihte eski bir Roma festivali olan ve Tanrıça Juno Februata’nın onurlandırılması için düzenlenen etkinliklere benzer kutlamalar tertip ettikleri görülüyor.
İmparatorun yasağına rağmen Hristiyan çiftlerin evlendirilmesine yardımcı olduğuna dair hakkında efsaneler anlatılan Aziz Valentin’in anısı, geleneksel olarak romantizmle en çok örtüşen 14 Şubat’ta hayat bulur ve daha çok İngiliz geleneklerinde Aziz Valentin Günü olarak ortaya çıkar.
Elbette bu aziz ve tarih arasındaki ilişkiyi tam olarak tespit etmek mümkün değil. Yani bir “Hristiyan geleneği” diye eleştirilen Sevgililer Günü‘nün aslında Hristiyan kökleri de son derece şüpheli.
Ancak Sevgililer Günü‘nün modern çağdaki izlerini takip ettiğimizde karşımıza tarihi ve dini referanslardan çok ekonomik veriler çıkıyor. ilk kez 19. yüzyılda İngiltere’de ticari bir hüviyete bürünmeye başlayan Aziz Valentin Günü, toplu iletişim araçlarının gelişim hızıyla paralel bir şekilde “global kültür” arasındaki yerini aldı.
Günümüzde pazarlama ve tüketim enstrümanlarının tümünü bünyesinde barındıran 14 Şubat, popüler kültür araçlarıyla kamuoyuna sunulduğu için tarihi arka planı da önemini yitirdi zamanla.
Resmi verilere göre ABD‘li tüketiciler Sevgililer Günü‘nde hediye ve kutlama yemeği gibi etkinlikler için kişi başı 147 Dolar harcıyor.
14 Şubat‘ın ekonomik büyüklüğü dikkate alındığında bu tarihle ilgili “ihtiyaç dışı tüketimi teşvik eden Kapitalizmin oyunu” eleştirisi, Hristiyanlıkla ilgili olandan daha gerçekçi oluyor.