0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
112
Okunma
İnsan hayatı, büyük bir düzen ve hikmetle yaratılmıştır. Bu düzenin her ayrıntısı, Allah’ın sonsuz kudreti ve iradesinin bir tezahürüdür. İnanan bir insan, karşılaştığı her olayda bu gerçeği hatırlamalı ve hayatını bu bilinçle şekillendirmelidir. Ancak Allah’a olan bu güveni zayıflatan ve insanı tehlikeli bir duruma sürükleyen bir kavram vardır: gizli şirk. Bu yazıda, Allah’a tevekkülün önemi, gizli şirkin insan hayatındaki etkileri ve bu tehlikeden nasıl uzak durulabileceği üzerinde durulacaktır. Allah’a rağbet eden bir insan, yalnızca Allah’a güvenir. Çünkü Allah, her şeyin hakimi ve yaratıcısıdır. O’nun izni olmadan tek bir yaprak dahi düşmez. Bu bilinçle hareket eden bir mümin, başına gelen olaylarda endişeye kapılmaz, üzüntü duymaz. Hayatın her anında Rabbine olan güvenini diri tutar. Çünkü dünyadaki her olayın, her sınavın Allah’ın izniyle gerçekleştiğini bilir.
Kur’an’da bu gerçeğe şu şekilde işaret edilmektedir:
> “Hoşunuza gitmese de mücadele size yazıldı. Hoşlanmadığınız bir şey belki sizin için hayırlıdır. Hoşlandığınız bir şey sizin için belki şerdir. Allah bilir siz ise bilmezsiniz.” (Bakara Suresi, 216)
Mümin için neyin hayırlı olduğunu en iyi bilen Allah’tır. Bu nedenle iman eden bir kişi, hayatının her anında kadere razı bir şekilde hareket eder. Gizli şirk, Allah’a olan güvenin tam olmadığı durumlarda ortaya çıkan bir tehlikedir. İnsan, Allah’ın sonsuz kudretini yeterince takdir edemediğinde ya da başka varlıklara güvenme eğilimi gösterdiğinde gizli şirk içinde olabilir. Örneğin, zor bir durumla karşılaşıldığında paniğe kapılmak, geleceğe dair endişelerle Allah’a tevekkülden uzaklaşmak gizli şirkin işaretlerindendir. Bir insan, “Genelde Allah’a güvenim tam ama bazı durumlarda tevekkülsüzlük yapıyorum” şeklinde bir düşünceye kapıldığında, aslında Allah’ın kudretine ve kaderin hayrına tam anlamıyla inanmadığını göstermektedir. Bu durum, iman zayıflığının bir sonucudur ve kişinin, Allah’tan başka yardımcılar aradığına işaret eder.
> “Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Tanrı’nın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zanna uyarlar ve onlar sadece aslı olmayan şeyler söylerler.” (En’am Suresi, 116)
Gizli şirk, insanın Allah’a olan teslimiyetini zayıflatır ve hayatını huzursuzlukla doldurur. Örneğin, bir kişi karşılaştığı zorlukları aksilik olarak değerlendirip isyankarlık gösteriyorsa, bu onun Allah’ın kaderine razı olmadığını ve gizli bir şirk içinde olduğunu gösterir. Allah’a güvenmeyen bir insan, karşısına çıkan zorluklarda huzur bulamaz, aksine daha fazla kaygıya kapılır. Gizli şirkin etkileri, kişinin günlük hayatında da açıkça görülebilir. İnsan, bir başarı elde ettiğinde bunu kendi aklına veya çabasına bağladığında Allah’ın yardımıyla olduğunu unutur. Oysa Kur’an’da Allah, insanın hiçbir şey yapmaya kudreti olmadığını şu şekilde bildirir:
> “Ve Tanrı’nın dilemesi dışında siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Tanrı bilendir. Bilgedir.” (İnsan Suresi, 30)
Bir insan, gizli şirke düşmemek için hayatını sürekli olarak gözden geçirmeli ve düşüncelerini Allah’ın razı olacağı şekilde şekillendirmelidir. Bunun için şu adımları izlemek önemlidir:
1. Tevekkülü Güçlendirmek: Her olayda Allah’ın izniyle hareket edildiğini hatırlayarak tam bir teslimiyetle O’na yönelmek gerekir.
2. Dua ve Tefekkür: İnsan, dua ederek ve Allah’ın kudretini düşünerek O’nun gücüne olan güvenini artırabilir.
3. Kader Bilinci: Yaşanan her olayın Allah’ın tayin ettiği bir kaderin parçası olduğunu unutmamak gerekir.
4. Şükür ve Sabır: Zorluklar karşısında şükretmek ve sabretmek, gizli şirkten uzak durmanın en etkili yollarından biridir.
5. Samimiyetle Kendini Sorgulamak: İnsan, düşüncelerini ve tepkilerini sürekli olarak gözden geçirmeli ve şirkten uzaklaşmak için çaba göstermelidir.
Allah’a güven ve tevekkül, gerçek imanın temelidir. Ancak insan, bu güveni zayıflatan gizli şirk tehlikesine karşı her zaman dikkatli olmalıdır. Hayatın her anında, Allah’ın kontrolünde olduğunu unutmadan, başa gelen her olayda bir hayır aramak ve O’na teslim olmak gerekir. Gizli şirkten uzak durarak Allah’a tam bir teslimiyetle yönelen bir insan, dünyada ve ahirette huzur bulacaktır. Unutulmamalıdır ki, Allah’a sarsılmaz bir tevekkül, insanı en zorlu anlarda bile ayakta tutacak en güçlü dayanaktır.