Kalabalık Yalnızlık

• 25 Aralık 2024 Çarşamba 15:14:14

KALABALIK YALNIZLIK
Sevgili dostum,
2024 yılında Türk Dil Kurumu ile Ankara Üniversitesi işbirliği ile bir “Yılın kelimesi” anketi yapılmış. Türk Dil Kurumu internet sitesinde yapılan oylamaya 1 milyon kişi katılmış. Yani yaklaşık 85 kişiden bir kişi bu oylamaya katılmış ve “Kalabalık Yalnızlık” kelimesi yılın kelimesi seçilmiş.
Sevgili dostum,
Kalabalıklar arasında yalnız kalmak veya hissetmek anlamına geliyor bu kelime. Kalabalık ve yalnızlık iki zıt kelime olmasına rağmen tüm dünyada ve ülkemizde tek başına yaşayan insanların sayısı artıyor. Sana bu mektubu ben kendimce yorumlayan mektubu yazıyorum. Belki de sen de bana benzer şeyler düşünüyorsun belki de değil. Sana yazayım ki , senin bu konuda ne düşündüğünü de sen başkalarına anlat ki, “tek başına kalmak” ile “yalnız kalmak” farklı şeyler.
Sevgili dostum,
Kalabalıklar içinde bende çok zaman yalnız kalmak isterim. Düğünlerde, cenazelerde, bayramlarda, olur olmaz yerlerde “her şeyi biliyorum” edası ile her şeyi ulu orta konuşan ve “çok laf yalansız olmaz“ sözünü ispat edercesine konuşan insanlara eskiden tahammül ederken insanın yaşı ilerledikçe, okudukça kelime dağarcığı arttığından tahammül edemez hale geliyor. Tabii gelişmeye önem vermeyenler konuşma olan her ortamda söz sahibi olmak için can atarlar.
Sevgili dostum,
İnternet, televizyon kanallarının çokluğu, iletişim araçlarının arttığı günmüzde insanlar ile yüz yüze temasın da önemi azaldı.Çok kere işler bile internetten yapılıyor.İnsanların “sözde sevgisi” ile karşsındakini çok zaman monüpüle ettiği çağımızda insanların bazıları “boş söz” dinlemektense yalnız kalmayı tercih eder oldular.
Sevgili dostum,
Ünlü sanatçılarının ve spor adamlarının bile çok kalabalık ortamlardan sıkıldıklarını belirten “kalabalık yalnızlık” sözlerini röportajlarında okumak bu kelimenin gittikçe hayatımızda daha çok kullanılacağını anlıyoruz. Yaşadığımız müddetçe bu kelimeyi hem duyacak hem yaşayacağız. Bu mektubu yazmam bile “kalabalıklardan kaçarak bir dosta ve gelecek nesillere bir iz, bir hatıra, bir anı, bir deneyim, bir güzel miras bırakma çabası” olarak algılayabiliriz.
Sevgili dostum,
Kaçmak kelimesi de pek hoş değil, uzaklaşmak, mesafeli olmak olarak kullanalım bunun yerine . Kaçmak genelde başkalarını bizim yalnızlığımızla cezalandırmak gibi bir şey. İnsan bir kişiyi çok severse onu kaybettiğinde bile ağıtlarda “beni bırakıp da nereye gittin” diye öleni ya da doğmayanı suçlar. Bu çaresizlik işte. Mesafeli olmak ise hem insanı hem de ondan uzaklaşan insana mükafat bence. Ama mesafeli olduğu zaman bile hep suçlamayı alışkanlık hale getirmiş insan “ burnu büyüdü bizi görmez oldu” der. Yani herkes olaya farklı bakar.
Sevgili dostum,
Bir dostun sandığın adam vardır. Her istediğini yaparsın, hediyelerle gidersin. Bir süre sonra hep beklentiye giren o insana gitmediğinde ilk gittiğinde sıkı bir suçlanmaya maruz kalırsın. Öyle ya “alışmış kudurmuştan beterdir” derler ya, her gittiğinde ona uğramak, her istediğinde hediyelere boğmak zorundasın, o sana hediye getirmese de olur. Böyle sözde dosta sen de bende çevremizde çok görürüz. Bunun adına ben dostluk diyemiyorum. “Manüle eden”, senin infak anlayışını suistimal eden insanlar olarak görmeye başladığında ve mesafeli olduğunda rahatlıyor insan. Yoksa insanın sınırlarını zorluyor böyle insnalar ve insanı sinir küpüne dönüştürüyor.
Sevgili dostum,
Bak aklıma ne geldi “kalabalık yalnızlık” olumsuzluk içeren bir kelime olarak algılanıyor. Ben bu kelimeyi “kaliteli yalnızlık” olarak algılayınca daha güzel, daha olumlu bir kavram olarak görüyorum. Yalnızken üretmek, faydalı kitap okumak, bu mektupları yazarken bunların kitap olarak gelecek nesillere kaldığını düşünmek, hayal etmek, ümit etmek olarak “kaliteli yalnızlık” yaşayalım derim. Genelde bunu anlattığımızda başkaları hemen “sus şunu dinliyoruz şu an” diyerek melayani konuşanlara kulak kesilirler. Düşüncelerimizi yazarak kalıcı hale getirmek hem daha sağlıklı kaliteli yalnızlık sağlar hem de bizi mutlu eder. Bu yüzden yalnızlıkları bile huzur ve mutluluk olarak “kaliteli yalnız” yapabiliriz.
Sevgili dostum,
“İnsanın neden iki kulağı var?”. Bence “ hem sağ hem de sol kesimi daha doğrusu olumlu ile olumsuzu da duysun da beyni ile doğru olanı seçerek hayata umutla baksın diye” insnaın iki beyni yok yani Ama bunu anlayan insan çok az toplumda biri de sensin. Bu mektubu en iyi anlayacak insan sensin. Çünkü ilk okuyan ve anlayan da sen olacaksın. İlk olmak şanslı olmak olsa gerek. Ama biz şairin dediği gibi “hangi tarafa kulak kesilmişsek öbür taraafa sağır oluyoruz. Halbuki bir durumda hakem olmak her iki tarafı dinlemekle olur mesela. Konuyu iyi anlamak için her iki tarafı da bilmek ve kalbimiz ve beynimizin “doğru” dediğinde karar kılmak bizim hem kalbimizi hem beynimizi rahatlatır.
Sevgili dostum,
“Kalabalık yalnızlık” kadar “kaliteli yalnızlık” kavramları da bence yılın değil hayatın kelimeleri. Olumsuzlukları bile olumluya dönüştürecek ipuçları veren kelimeler. “ya hayır konuş ya sus” ve “İnsanların hayırlsıı insnalara en faydalı olandır” hadisleri bunların önemini bizlere gösteriyor.
Sevgili dostum, güzel Kardeşim,
İnsan tabi kalabalıklar arasında olmak, sözünün dinlenen, anlanan ve uygulanan insan olmasını ister. Ama gerçek manada seni dinlemeyen, senle devamlı iletişim kurmak istemeyen, otobüste büyüklere yer vermeyen insanlar ile bir arada bulunmakta insanı üzen ve o ortalardan uzaklaşma hissi veren şeyler.
Sevgili Kardeşim,
Mecbur olmadığımız ortamlarda bulunmaktansa insanın evinde, iş yerinde yalnız kalarak kitap okuması, televizyonda eğitici bir belgesel veya dizi izlemesi, aile fertleri ile insanlığın faydasına olacak şeyler konusunda konuşması, dost ortamında “insanlara nasıl faydalı olabiliriz” sorusuna cevap aranması ve faydalı olmak konusunda harekete geçilmesi de kalabalık yalnızlık sayılmaz. Bu ortamlarda bulunmaktan bende zevk alırım. Ama şaka adı altında sohbet adı altında her gün yaş ve maaş sohbeti olan yerlerden uzak kalmaya gayret ederim. Sen de öyle yaparsın tabii.
Sevgili dostum,
İnsanın faydalı olmaıs için sadece imkanı olması yertmez. Faydalı olacağımız insanlarında bizden faydalanacağına dair inancı ve saygısı olması gerekir ki faydalı olalım yoksa “kalabalık yalnızlık” ortamlarda boğulmamak işten bile değil. Sadece bize üzüntü veriyor anlaşılmamak. “Kaliteli yalnızlık “ her zaman tercih edeceğimiz yaşamımıza anlam katacak kelimeler.