Söylediklerinizi duyurmak için kimseyi kolundan tutmayınız ; zira insanlar sizi dinlemeye arzulu değillerse, onları tutacak yerde çenenizi tutmanız daha hayırlıdır.-- chesterfield
Halit Durucan
Halit Durucan

LEKELİ MELEKLER

Yorum

LEKELİ MELEKLER

12

Yorum

9

Beğeni

0,0

Puan

415

Okunma

Okuduğunuz yazı 20.12.2024 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
LEKELİ MELEKLER

LEKELİ MELEKLER

Lekeli Melekler

Çocuklar, benim nazarımda birer melektir. Temiz duygularla beslenirler ve kimseye de kötü duygu beslemezler. Elbette yaramazlıkları olacaktır; olmalıdır, çünkü hatalar inşanı pişirir ve geleceğe hazırlar. “Hatasız kul olmaz” bu söz büyükler için olsa da çocuklara çok görülmemeli. Çocuktur onlar, geleceğin mimarları olacaklar. Sağlam eğitimlerle ve temiz bir ahlak ve aile ile…


Geleceğin ümidi çocuklarımızın derdi büyüklerden daha fazla şu asırda. Çünkü çocuklukla büyüklük arasında bocalıyorlar. Henüz sekiz-on yaşlarında ekmek derdine düşüyor, gece demeden, gündüz demeden ya tek başına, ya da bir büyüğüyle cadde cadde dolaşıyor, ya dileniyor ya da kâğıt-naylon topluyor, elinde sürüdüğü heybesine

Çocuklarımıza kendimizden daha fazla kıymet vermeliyiz. Ancak yoksulluk illeti artık küresel bir boyuta ulaşıyor. Dünyanın geri kalmış ülkelerinde milyonlarca çocuk, genç ve yaşlılar açlıktan ve hastalıktan ölüyorlar. Kimi de savaşlarda hayatını kaybediyor. O masum yüzlerde gülücükler yok artık. Donuk bakışlar, hissiz duygular. Ve hayata küskünlüğün tüm renkleri o melek yüzlerinden okunuyor. Gözleri ağlamıyor artık! Yüreklerinde acı, sevgi, merhamet ve çocukluk hisleri tamamen siliniyor.



Bu meleklerimiz, başlarına gelen veya gelmesi muhtemel tüm sıkıntılara çocuk başına karşı koymak zorunda olduğunu biliyor. İnsan denilen mahlûklar, artık kanlı gözlerini masum çocuklara dikmiştir. Organ mafyaları, çocuk tacirleri… Kimi meleklerimiz, anne ve babasından şefkat göremiyor! Azar, dayak ve tehdit… Bazı çocuklarımız ensest ilişkilerin kurbanı oluyorlar; lekeleniyorlar çoğu zaman ve bu meleklerimiz bu ağır travmayla yaşamaya mahkûm oluyorlar!

Çocuk cinayetleri ve tecavüzleri, hem ülkemizde hem de dünyanın çeşitli ülkelerinde acımasızca devam ediyor! Meleklerimizin kanatları kırılıyor, yarınları çalınıyor. Hisleri, duyguları ve beklentileri birer birer melûn zihniyetlerin ve büyüklerin vicdanlarında yok oluyor.

Gayri meşru ilişkilerin meyvesi olan çocuklar-bebekler, ya canlı ya da öldürülmüş bir halde bir kenara atılıyor. Kimi zaman da bir aileye evlatlık veriliyor ya da devletin o şefkatli kollarına emanet ediliyorlar! Çocuk bakım evlerinde bile çocukların başlarına gelenler de ayrı bir insanlık utancı!

Henüz çocuk yaştaki bazı kız meleklerimiz, törelerin kurbanı oluyorlar. Ülkemizin bazı bölgelerinde meleklerimize gelinlik biçiliyor! Oyun oynamanın, çocuk olmanın mutluluğunu yaşayamadan 35-50 yaşındaki haydutların, pedofili sapkınların yatağına atılıyorlar! Aman Allah’ım! Bu durum olsa olsa bir cinnet hali olsa gerek! Böyle sapkın töreler ya da kirli zihniyetler sebebiyle bir nesil yok oluyor! Düşünelim bir an! Heba edilen bu meleklerimiz arasında kim bilir bir bilim insanı çıkacak. Belki de insanlığın kaderini değiştirecek projeler üretecek. Kız çocuklarının okumasının gereksiz olduğunu düşünen müptezel iblisler halen var ve aramızda dolaşıyorlar. Bu sakallı iblislerin tek derdi cinsel isteklerini tatmin etmek! Çocukların tacize ve tecavüze uğradığına dair öyle çok hadiseler görüyoruz, işitiyoruz ki, inanılır gibi değil.

Bu çağda kızı-kadını halen cinsel bir obje olarak gören bu kirli ve zehirli zihniyet yerin dibine gömülmeden insanlık adına bir hizmetten söz edilemez. Nasıl edilebilsin ki! 8-10 yaşındaki kız çocuklarına annelik görev yükleniyor. Kız meleklerimiz, oyuncak bebeği ile oyun çağında birden bire annelikle tanışıyor ve hayatın tüm yükünü sırtına alıyorlar. O da yetmedi, sakalı yerleri süpüren pedofili şeref yoksunlarının kirli amaçlarına boyun eğmek zorunda kalıyorlar. İnsanlık adına utanç vesikası! Henüz çocuk yaşlarında böyle bir hayata mahkûm edilen meleklerimizin temiz kanatlarına ve o tertemiz yüreklerine insan kaynaklı kötülüğün lekesi bulaşıyor!

Anneliğin ve babalığın kutsiyetini halen anlayamayan bazı ebeveynler, çocuklarının geleceğini düşünmüyorlar. Kimi inançları adına, kimi gelenekleri adına. Kimi de para uğruna çocuklarının geleceğini çalıyorlar. Kız çocuklarının başına gelenlerden de bir an olsun ders çıkarmıyorlar. Ne şikâyetçi oluyorlar, ne çocuklarına sahip çıkıyorlar. Bazı duyarlı anne-babalar durumun farkına varıp adalet arıyorlar. Ancak adalet kapıları yüzlerine kapanıyor! Tacizci-tecavüzcü sapıklar ifadesi alınıp, serbest bırakılıyor! Bu nasıl adalet, bu nasıl insanlık; söyleyecek söz bulamıyorum.

Ülkemizi ve çocuklarımızı bu bataklıktan kurtarmak için vicdanlı, ahlaklı, adaletli ve ehil kişilerin mutlaka işbaşına gelmesi gerekiyor. İşlenen suçlara caydırıcı cezalar mutlaka verilmeli; ülkemiz, bu pisliklerden arındırılmalıdır. Sahipsiz meleklerimize yöneticilerimiz çıkmalı; meleklerimizi eğitip geleceğe hazırlamalıdır. Onlara uzanan kirli elleri kökünden sökmelidir. Annelere, sahipsiz yavrulara ve çaresiz yaşlılara devletimiz mutlaka gereğince sahip çıkmalıdır. Sosyal devletin görevi de bu değil mi zaten.


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Lekeli melekler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Lekeli melekler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
LEKELİ MELEKLER yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Yılmaz Süslü
Yılmaz Süslü, @yilmazsuslu
21.12.2024 23:18:45
İnsan aydın bir ülke hayal eder her gece gözlerini kapadığında. Güzel günleri ,neşeli çocukların cıvıltılı seslerini , durmadan koşturup böylesi kanlarını vermiş dedelerine olan ki gururla onlara layık olmak için yılmadan çalışma yemini...

Sonra gözlerin aniden açılır , korku filmleri başlar. Çocukların ,kızların çektikleri vahşeti. Ne oldu da böylesi kapanmış bir ülkenin ruhuna büründük de bir aydınlık yol nedir diye ıstırap çekersin. Aklına recm cezaları , feodal bağnazlıklar boğar ruhunu. Nasıl da böylesi bir dünyaya geldim dersin? Cevap basit Yeşil kuşak projesi. Dünya tarihine bir bakın ! 2.Dünya bitmiş , birileri bir yerlerde dünyayı kendilerince pay biçmiş. Bize de malum Oktay Sinanoğlu deyimiyle "AZMANİZTAN "'a verilmiş. Süreçler adım adım ,yumuşak güçle ,patırtısız uyuta uyuta gelmiş. Ve sona doğru da gelmişiz. Hala uyanmayanlar küresel dünyadan habersizdir. Ruhum özellikle de çocuklar için yanmakta! Çünkü bizler ,90'lar kuşağı çocukluğu tabiri dibine kadar yaşayan son nesliz. Bayramlarda evden gittiğimiz uzaklara şeker toplamak için daha 8-9 yaşında hiç de korkmadan ,bir şey olur mu demeden ! Şimdi okula bile tek başına göndermiyor aileler. Küçük yerleşim birimlerimde dahi. Bu korkunun alameti işte...

Kavramsal Empati Yılmaz S tarafından 21.12.2024 23:21:08 zamanında düzenlenmiştir.
direniş
direniş, @direnis
21.12.2024 23:02:11
Şiirlerin kadar güne gelen yazınızda muhteşem hocam
tebrik ederim
daha nice başarılarınıza
saygı ve selamlar
cem3453
cem3453, @cem3453
21.12.2024 21:51:54
geç olmuşluğu baki olsa da bir oğlan ve kız:)
daha çocuklar, 3. sınıf.
aynı değer, kaygı ve umutlarla yaşamak sonra.

yanımız, yöremiz, insan varlığımız, insan algımız kızdan başlayarak...

Ata aydınlığını anlatıyorum,
ülkem , insanım ve kendilerinin içinde olduğu bir aydınlık resim çizip
ve dediğince inan gelinen günde öyle zor ki o resmi karalarından arındırıp ışığa bağmak...

ama inan usta,
başaracağız...
aydınlığın temcilcisi sonuçta bizken ustam.

eyvallah.
superbaba
superbaba, @superbaba
21.12.2024 21:23:32
Çocuklara yapılan zulüm içimi yaralar...
Nasıl yaparlar bilmiyorum...
Filmlerde ve dizilerde görüyorum.
Sosyal güvenlik midir nedir bir kurum oluyor. Anne baba arasında geçimsizlik mi var vedir diye inceliyorlar evlere gelen müfettişler. Olumsuzluk görürlerse çocuğu onların elinden alıp bakımevlerine veriyorlar.
Böyle kurumlar gerçekte var mıdır bilmiyorum. Çünkü ailenin elinden alıp bakımevlerine götürülen çocuklar bir eli yağda bir eli balda olan çocuklar oluyor.
Nedense sokakta kalan, dilenen çocuklar kimsenin aklına gelmiyor...
Bir filmde izlemiştim. Bir adam bakımevi güvenlik görevlisi (Aslında bir ajan), görev süresince çocuklara çok sevdiriyor kendisini... Oradaki görevi bitim ayrılıyor.
Sonra oraya bir ara uğradığında çocukların sevgi saldırısına uğruyor. Yere düşüyor. Gören uzerine atlıyor ve adam çocukların sevgi dağı altında kalıyor...

Gözlerim yaşarıyor... Boğazım düğüm düğüm oluyor.
Ve diyorum ki...
Bu şekilde çocukların sevgi dağı altında kalmayı ne kadar çok isterdim...

Şimdi soruyorum.
Bu çocuklara kıyanlara insan denilir mi?
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
21.12.2024 19:03:43
ok haklı bir istek bencede devlet bir düzenden ibaret değildir her yapılması gerek vazifeyi yapmalı kutluyorum
Hayrullah
Hayrullah , @hayrullah1
21.12.2024 18:55:32
Yüreğiniz dert görmesin kaleminiz daim olsun hocam önemli bir konuyu ele almışsınız günün yazısı olmayı fazlasıyla hak eden bir yazı okudum ellerine sağlık
Hayırlı akşamlar dilerim
Sonsuz saygılarımla
Hayrullah
Hayrullah , @hayrullah1
21.12.2024 18:55:26
Yüreğiniz dert görmesin kaleminiz daim olsun hocam önemli bir konuyu ele almışsınız günün yazısı olmayı fazlasıyla hak eden bir yazı okudum ellerine sağlık
Hayırlı akşamlar dilerim
Sonsuz saygılarımla
Oktay Güvener
Oktay Güvener, @oktayguvener
21.12.2024 13:58:48
kaleminiz dert görmesin çok güzel bir konuyu işlemişsiniz. Selametle kalın.
perisultan
perisultan, @perisultan
21.12.2024 13:16:07
kalem,nize sağlık duyarlı çalışma. her inen kutsal kitapta her gönderilen dinin ana merkezinde sapıklık azgınlık kadına şiddet haram kılınmış yasaklamalar gösterilmiştir ama insan oğlu en mükemmel yaratılmış canlı olmasına karşın cennet ve cehhennem olayına kendi benliği ile ulaşamış olacaktır. Ahlaki kurallar törelere kurban edilmiş. ne yazık ki
Suat Zobu
Suat Zobu, @suat-zobu
21.12.2024 11:18:33
Sevgili dost, ele aldığın konu maalesef ülkemizin kanayan yarası.

Bu güzel yazıda işlenenlerin tamamı doğru.
Devlet olarak, toplum olarak, insan olarak çözülmesi gereken konular.
Ama görüyoruz ki bazı kesimler bundan nemalandıkları için olayın düzelmesini asla istemiyorlar. "Bizim işimize cahil kesim daha çok yarar!" diyebiliyorlar.
Yapılan pislikleri göre göre ailelerin oralara hala çocuklarını göndermelerini hiç anlamıyorum.

Güzel bir yazı tebrik ederim.

Selam ve saygılar.
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
21.12.2024 00:06:41
O kadar saf o kadar temiz o kadar neşeli ve canlıdır ki çocuklar. Kalplerinde zerre kötülük yoktur çocukken, ancak büyüyünce çevrenin ve insanların etkisiyle kirlenir ruhları da bedenleri de... Çocuk istismarcılarının en ağır cezalara çarptırılması lazım kanımca. Hele o bilhassa Güneydoğuda var olan beşik kertmesi ve genç yaşta evlendirilme olaylarının mutlaka önüne geçilmesi lazım. Bilgi dolması lazım beyinlerinin yazık etmeyelim çocuklarımıza... Kutlarım ...
Alibaba
Alibaba, @alibaba2
20.12.2024 12:57:26
10 puan verdi
Maalesef!..
Ülkemizin en derin yarasına dokunmuş usta kalem.
Değerli yazınızda da belirtildiği üzere; bu vahşetin adı töre, cehalet, sapkınlık, canavarlık vb. Ne olursa olsun olağan görülecek hiç bir tarafı yoktur. Olamaz.
Mustafa Kemal Atatürk'e küfreden ve düşman olan zihniyetin temelinde bu yatıyor işte. Kemal Sunal'a ve filmlerine kin kurmalarının ana sebebi de aynı şey. Ve ne yazıktır ki bu yapıyı savunanların en az yarıya yakını bu canavarlığa maruz kalmış kadınlardan oluşuyor.
Yönetici adı verdiğimiz siyasetçiler ve bürokratların içerisindeki bu güruh azımsanmayacak düzeyde. Kaldı ki 22 yıldır ülkeyi yöneten zihniyetin neredeyse tamamı yine aynı kafa. Ve onlar zembille inmediler. Onları seçenlerin tamamı ne olduklarını bilerek seçti ve destekliyorlar.

Sonuçta "insanlar hak ettikleri şekilde yönetilir..." Yine maalesef ki hepsinin bedelini o"melekler " ödüyor, ödeyecek...
Dört kitap, dört peygamber, yüz nebi'nin düzeltmedigi bir arıza.

Duyarlı ve mahir kaleminizi alkışlıyor, en derin saygılarımı sunuyorum.


© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.