- 100 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
YILIMIN ÖZETİ
Her zaman kazanmanın değil, vazgeçebilmenin de çok büyük bir kazanım olduğunu öğrendiğim bir yaştayım...
Sevmeyi zayıflık gibi gören insanlardan ziyadesiyle soğuduğum...
Sevginin binlerce şart ve bahanelerle sunulacak bir şey olmadığının,
Almaktan vermekten çok öte, ancak çıkarsız sunulduğunda gerçek olduğunun inancına varmış bir halde,
Kötü günlerimiz içim mal/mülk, para birktirmenin hiçbir işe yaramadığının
ve bunun yerine insan biriktirmenin ne denli mühim olduğunu kavramış
Hayatteki en kıymetli şeyin zaman olduğunun ve telafisinin mümkün olmadığının o yüzden öyle herkese bol keseden harcanmaması gerektiğinin bilincine varmış
Eğer kendi aklımızla adam olmayı beceremezsek, hayatın bizi duvardan duvara çarpacağına, gerekirse ağzımızı burnunumuzu dağıtarak yine de bir şekilde adam edeceğine ikna olmuş bir yaşta.
Şöyle bakıyorum da bir an geçmişime ve bugünüme
Her şey için geç kalanlardan mıyım yoksa
Ya da her şeye rağmen umuda sarılıp, var olan durumu kabullenmekte zorlanarak işkenceyi uzatanlardan mı?!?
Bunları öğrenme yaşını çoktan geçirdim de, her şeye geç kalmışlığımın bedelini mi ödüyorum şimdilerde diye sormadan edemiyorum kendime.
Velhasıl her ne öğrendiysem, ne yazık ki yaşayarak öğrenenlerdenim ben de.
O yüzden hep derim ya; ’Özlem SABA da zan yoktur, tespit vardır’ diye...
Her türlü zandan uzaklaştırıp, acı da olsa, bunca gerçekliği bana öğreten herkese ve her şeye teşekkürlerimle...
Hoşçakal 2024...