- 85 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İSLAM VE DÜŞMANI YENİ ROMA
İSLAM VE DÜŞMANI YENİ ROMA
Müslüman dünyası bu gün inim inim inliyor. Bir yandan Yeni Roma’ın entrikaları, diğer yandan iç ihanet İslam dünyasını perişan etmekte, Müslüman insan her geçen gün daha büyük zulümlere maruz kalmaktadır.
Tam da Efendimizin bildirdiği gibi İslam artık kor bir ateş gibi; ne elle tutulabiliyor, ne de bırakılabiliyor. Tüm dünya İslam dünyasının karşısında birleşmiş durumda. Gün geçmiyor ki bir ölüm bir işkence, bir yerinden yurdundan edilme haberi gelmesin.
Bir yandan yoksulluk ve açlık sonucu ölümler diğer yandan kandırılmış ve aldatılmış insanlar. Üç kuruş için inancaları satın alınan zavallı Müslümanlar. Kardeş kardeşe düşman edilen, fitne ve fesatla iç savaşa sürüklenen Müslüman toplumlar. Dün Afrika’yı sömürerek felakete sürükleyen Yeni Roma bu gün önce Afganistan, sonra Irak sonra da Suriye, derken Yemen bütün İslam dünyasını istikrarsızlaştırmış, iç savaş ve buhran ve bunalımlar yaratmış, parçalanmaya sürükleyerek yutmaya hazırlanmıştır.
İslam son hak din olarak geldiğinden beri önce Yahudiliğin, sonra Hristiyanlığın düşmanlığının en büyük hedefi haline gelmiştir. Bu düşmanlık öyle sinsi, öyle planlı, o hainane bir şekilde icra edilmiştir ki Müslümanlar uyuşturularak adeta testereyle kesilmiştir. Sadece kesilmekle kalmamış, nesilleri de zehirlenmiş, yer yer köleleştirilmiştir.
Bu kölelik öyle derinleştirilmiştir ki ruhları satılmış aydınlar ordusu İslam halklarını da zehirlemek için ellerinden geleni artlarına koymamışlardır. Ancak İslam öyle güçlü bir kök ve damara sahiptir ki bütün darbelere rağmen yıkılmamış, yok olması için her şey yapılmışsa bile bir türlü başarılamamıştır.
Hak din karşısında Roma bütün azgın ve zalim ruhuyla yeniden hortlamış, putperest damgasını önce Yahudiliğe sonra Hristiyanlığa vurmuş, ondan sonra da tüm kin ve düşmanlığıyla İslam’a saldırmaya başlamıştır.
Bu saldırı son derece organize olmuş, küfür tek millettir gerçeği gereği Yeni Roma bir bütün olarak tüm şer güçleri ve işbirlikçileriyle birlikte olanca gücüyle İslam’ı yok etmeyi amaçlamıştır. Önce İslam’ın en büyük savunucusu Osmanlı yıkılmış, hinterlandındaki tüm topraklar parçalanarak, batı güdümlü idareciler elinde inim inim inletilmiştir.
Yedi kıtaya hükmetmiş bir imparatorluk şer güçlerin gizli açık entrikalarıyla yerle bir edilmiş, iç düşmanlarla birleşen dış düşmanlar koca bir devi yere yatırmışlar ve korkunç işkencelerle öldürülmeye çalışılmıştır.
Yeni Roma teknolojiyi de yedeğine alarak İslam dünyasını Kafka’nın işkence adasında resmettiği çeşitli işkence aletleriyle kıskıvrak yakalamış, ağır işkencelerden geçirerek benliğini kaybetmeye, köleleştirmeye çabalamıştır. Bu kölelik azatsız bir biçimde İslam dünyasının aydınlarına benimsettirilmiş, onlar yoluyla da geniş halk tabakalarına zorla kabul ettirilmeye çalışılmıştır.
Ahmet Kemal