- 51 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
SAHİ SİZ KİMSİNİZ
SAHİ SİZ KİMSİNİZ
Hiç olmadık bir zamanda, hiç olmadık bir mekanda, daha önce hiç karşılasmadığınız biri çıkar karşınıza.
Kimdir, nedir, nerelidir, hangi din, hangi ırka mensuptur sormadan, sorgulamadan, karakter analizi yapmadan, bir kıvılcım düşer yüreğinize.
Daha önce yaşamadığınız bir his, bir duygu, bütün hücrelerinizi ele geçirmişçesine, kalp ritminiz değişir nabız deseniz ona keza, normal zamanlardaki atışın iki katı bir hızla atmaya başlar.
Tren çarpmışcasına başınızın etrafında yıldızlar dönerek uçuşur!
Ne yapacağınızı, nasıl davranacağınızı, ne söyleyeceğinizi bilemez, bir çocuk gibi kekeleyerek "merhaba" dersiniz.
Her ne kadar karşılık bekliyor olsanız da, gerçek anlamda şanslıysanız, karşılık bulamaz, ama hayatınızda bir keşkenin yanı sıra, bir de erişilmesi mümkün olmayan bir aşkın sahibi olursunuz.
Ola ki, umut ettiğiniz şey gerçekleşir, ve "merhaba" dediğinizde, tatlı bir tebessümle karşılık bulursunuz, işte o zaman vay halinize.
İlk zamanlar, yeni tanışıyor olmanın heyecanıyla, saygıda kusur yok, sevgi alabildiğine riyâlı ve beklentiler oldukça yüksektir!
Çünkü karşınıza ikinci yüzüyle çıkmıştır!
Çünkü her buluşma öncesi, maskesini cilalayıp karşınıza çıkmıştır!
Çok güzel bir arkadaşlık kurduğunuzu sanarak, zaman ve mekan tanımı sizde hükmünü yitirirken, o nereye istese gidiyor, ne istese yapıyorsunuz.
O güne kadar yemediğini yediriyor, içmediğini içiriyor, gezmediği yerleri gezdirip, görmediğini gösteriyorsunuz.
Siz farkında olmadan, zamanınızdan, yaşamınızdan, hatta ve hatta kişiliğinizden ödün vermişsiniz!
O günden sonra, özverili davranışınızı, sizin zayıflığınıza sayarak, çok daha fazlasını istemeye başlar.
Her talebi makul ve mantıklı sayarak; "olur, sevdiğimdir, elbette isteklerini, arzularını, taleplerini yerine getireceğim!" dersiniz.
Ama o, sizin bu iyi niyetinizi zayıflık olarak algılar, "Narsist" bir tutumla; her gün, her seferinde, daha fazla daha fazla boyun eğdirerek, ruhunuzu ele geçirmeye çalışır!
İkinci kez şans sizden yana ise, erken evrede, ruhunuzu esaret altına sokmadan, "elveda" der yolunuza gidersiniz!
Biraz daha duygusal ve temiz bir yürekle sevdiyseniz, vah halinize!
Artık ruhunuz ele geçirilmiştir.
Gece ve gündüzün zamansal kavram olarak hiçbir değeri yoktur sizde!
Çünkü 24 saat emre amade beklersiniz.
Farkında değilsiniz ama o, artık doyuma ulaşmış, istediğini elde ederek size tekme vurmak icin fırsat kolluyor!
"Nasıl yapsam da, ayrılıkta beni suçlu görmese?"
"Ne söylesem de onu suçluluk duygusuyla donatsam?"
Karşı tarafın uzaklaştırma girişimleri mütamedi bir hal alınca; "lanet olsun deyip, hiç olmadık bir zamanda hiç olmayacak bir şekilde yeter diyerek ayrılırsınız!
Aradan aylar geçer.
Yine hiç olmadık bir anda ve olmadık bir mekanda karşılaşırsınız.
Geçmişin hatırına, temkinli iyimserlikle merhaba dersiniz.
Yine uzunca bir zaman sonra karşılaşırsınız; "kusura bakmayın, sizi bir yerden tanıyorum ama... der geçersiniz.
Aylar belki de yıllar geçer, bir gün bir yerlerde yine karşılaşırsınız!
Ve final repliğini söylersiniz; "kusura bakmayın tanıyamadım.
Sahi siz kimsiniz?
Efkan ÖTGÜN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.