- 38 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kavuniçi Mutluluklar "I. Bölüm - Uçan Balon"
Herşey.. altı yedi yaşlarında bir kız çocuğunun elindeki uçan balonun ipini bilerek ve isteyerek gevşetmesiyle başlayacaktı.
Erdek sahilinde deniz kenarındaki bankta bir başıma öyle uzaklara dalmış giderken bir taraftan da hemen yanı başımdaki parkta birbirini hiç tanımadıkları halde ortak bir paydada buluşup oyunlar oynayan çocukların o huzur veren seslerini dinliyordum.
(Sahi - Rus romanlarındaki gibi uzun ve detay içeren cümleler kurmaya ne zaman alıştım)
Neyse..
Şu hemen yanıbaşımda benimle aynı bankı paylaşan kadın Nermin Teyze. Elindeki o örgüyü asla düşürmez. Bana sanki hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bu sarılı pembeli iplere uzun zamandır aşinayım. Ne zaman yalnız kalmak istesem hemen yanımda belirir. Örgü örmek onun için bir yaşam biçimi.
- Sen bu kadar örgüyü kime örüyorsun?
- Bilmem. Nasibi olan giyer..
- İyi madem.
Bir soru daha sormak istedim ya.. Allah var çekindim. Hani bir derin nefeslik zaman yeterdi aslında.
Mısır tezgahından iki mısır alıp yerime dönecektim ki bir ufaklık takıldı peşime. Diğerlerinden biraz farklı. Daha eski kıyafetlerle ve yırtık bir terlikle geziniyordu. Elini ağzına tutup hiçbirşey söylemeden öylece bakınıp duruyordu. Henüz büyük bir yoklukla karşılaşmadığım için jeton geç düştü.
- Mısır sever misin?
- Hıhı..
- Sen bunu al o zaman..
Koşa koşa parkın içinde yerde oturan kendi yaşıtı başka bir kız çocuğuna uzatıverdi mısırı. Ben bir tane daha alsam mı diye düşünürken onlar çoktan mutlu mutlu ikiye bölmüşlerdi koçanı. Bir tane daha alsam o mutluluk bozulacaktı.
Bazen 1+1=2 olmuyor malesef..
- Buyur Nermin Teyze. İkiye böldüm ama..
- Ne iyi ettin valla. Dur ben de sana turşu ısmarlayayım..
Bir elimde mısır diğer elimde turşu bardağıyla komik göründüğümü düşündüğüm sırada rastladım ona.
Bir anda etrafımızı saran dört kadın Nermin Teyze’yle sohbete başladıklarında ben onunla göz göze geldim. Teyzelerin koyu sohbeti sürerken daha genişce bir banka karşılıklı oturduk. Ev sahibi gibi ikramda bulunmak istedim. "Birşeyler alıp geliyorum" demeye kalmadan o yeşil gözlü, kısa esmer saçlı ve uzunca olan genç kız söze atıldı. "Benim aslında daha iyi bir fikrim var"..
Tabi Nermin Teyze bu fırsatı kaçıramazdı.
- Siz beraber gidip halledin o zaman.
Birlikte marketten üç kavun ve bir kutu dondurma alıp yerimize geri döndük. Teyzelerden biri çantasından çıkardığı çakıyla kavunları ikiye böldü ve bir diğeri içini temizleyerek ortasını dondurmayla doldurdu. Plastik kaşıklar da eklendi.
Sunum işi Deniz’e kalmıştı.
- Buyur, bir dene. Bu mevsimde harika olur.
Az ötede çarşaf gibi uzanan denize baktığımda ne hissediyorsam Deniz’in gözlerinde aynı huzuru yaşıyordum. Deniz mutluluktu. Deniz uzun yıllardır gidilemeyen bir memleketti. Deniz topraktı. Geldiğim ve gideceğim yerdi Deniz..
Bir vakit sonra Deniz salıncakta salınmak istedi ama salıncakların ikisi de doluydu ve hiç de öyle boşalacak gibi değildi.
Sonra birşey oldu..
Az ötede bir kız çocuğu elindeki uçan balonun ipini bile isteye gevşetti. Bunu kendi gözlerimle gördüm. Herkes birden o tarafa koşuştu. Balon denizin üzerinde yükselirken salıncak boşalmıştı. Kendi ellerimle Deniz’i sallıyordum.
- Hızlı, daha hızlı, daha..
Nermin Teyzeyle göz göze geldim. Bir taraftan örgüye devam ediyor, bir taraftan yanındakilerke konuşurken bana doğru gülümsemeyi de ihmal etmiyordu.
Herkes dağıldıktan sonra Nermin Teyze elindeki örgüsünü bir kenara bırakıp direk yüzüme dönerek o soruyu sordu.
- Ee, ne diyorsun?
- Sen.. bilerek organize ettin.
- Bırak gevezeliği. Sadede gel..
- Deniz. Güzel kız. Haddinden fazla..
- Tamammm. Oldu bu iş!
Az ötede az önce balonun ipini bırakan kız çocuğu yanımıza geldi.
- Nermin Teyze. Bak benim yeleğim sarılı pembeli olsun. Üç düğmeli. Fazla olmasın. Yakasında da bir tane çiçek deseni istiyorum.
Çocuk uzun uzun anlatmaya devam ederken Nermin Teyze "sus kız, tamam dedik ya" diye konuyu değiştirmeye çalışıyordu.
ve ben..
Ben uzaklara dalıp gittiğim tüm zamanların hiçbirisinde bulamadığım bir gerçeği sadece bir çift gözde görmüştüm.
Deniz gözlerinde kendimi gördüğüm ilk ve tek kadındı.
Oysa bir daha onu göremeyecektim!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.