Biz nasıl bu kadar merhametsiz bir toplum olduk anlamak mümkün değil..Biz türk milleti olarak merhamet duyguları olan bir toplum değilmiydik,...yüreğindeki sevgi hisleri azalan bir toplum olma yolunda ilerliyoruz...
Merhamet içimizde bir yerlerde sönmeye yüz tutmuş insanlık kandilin sönmüş ve o ateşi yakmak için hiç bir çaba göstermeyen bir toplum oluverdik..
Eskiden böyle değildik benim çoculuğumda verecek hiçbir şeyi yoksa bile elinde,en azından kendi ruhunu, dostluğunu, kardeşliğini ikram edebiliyordu herkes..
Şimdi bakıyorum insan birine selam vermeye bile korkuyor...Merhametsiz insan karşısında ki kişinin sabrını, iyi niyetini, vicdanını ve merhametini kullanan insandır...!
Başımızda bizleri yöneten siyasiler vatandaşı öyle bir hale getirdiler ki üreten bir toplumdan dilenen bir topluma döndük..çalışkan bir toplumduk tembel bir toplum olduk..
Ben hiç unutmuyorum benim çocukluğum da tavuk yumurtalarını annelerimizin haftalık biriktirir pazar kurulduğu gün o yumurtaları satar evin giderlerini karşılıyorlardı...
Bu yüzdendir ki; “Merhamet her kalbe misafir olmaz !” merhamet edecek kişi güce sahip olandır. gücü elinde bulunduranın meşruluğu ancak ilahi bir varlıksa kabullenilebilir,o gücü toplumun elinden alırsan sonucu ortadadır...
Acımasız olmalarının asıl sebebi bilgelikten yoksun ruhları ve ilkeline isyan edememiş acizlikleridir. güç ancak bu savaşla kazanılır ve merhametleri ancak böylesi bir yolculuktan sonra kibirden arınır.
Bu dünyanın direği yok Merhameti yüreği yok”  denilmekte  bir türkünmüzde ve  bu toplumun merhametsizliği ve yüreksizliği sayın büyüklerimize yönetenlere hitaf olunur..
“Merhameti ve yüreği” olmayan  bu toplumdan kasıt ise  yaşanan  acılar, olaylar, ıstıraplar, çaresizlikler ve ölümler karşısında  insanların  duyarsızlığı ve merhametsizliği ön plana çıkar...
Gerçekten bu toplumda duyarlı ve merhameti insanlar yok mudur, yoksa merhametli insanlar var da  merhametsiz insanların sayısı ve etkinliği mi  çoktur? 
Acıyı görmemek için gözlerinizi acı çeken insandan kaçırmayın. Ondan kaçmak asla çözüm olmayacaktır. Ona yaklaşmak, o acıyı var gerçekten nasıl bir acı çektiğini anlayamazsak, ona yardımcı olmaya gerçekten çabalamayız. Televizyonda savaş ve açlık görüntülerini izlemekten kaçarak, insanlara ve hayvanlara yapılan işkencenin görüntülerini kapatarak kendimizi rahatlatamayız...
İnanın ben haber izlemekten nefret eder hale geldim hergün kavgalar kadın ve bebek cinayetleri insanın ruh sağlığını bozar oldu...
Bütün dünya insanları olarak merhamet duygusunu yaşamaya ve yaşatmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz bir zaman dilimi içerisinde bulunmaktayız. Salgın hastalık süreciyle birlikte bu duygunun doğada yaşayan bütün canlılar ve özellikle de biz insanlar için ne büyük bir öneme sahip olduğunu hep birlikte deneyimlemiş oluyoruz. Bu bağlamda yer alan yazıda özellikle merhamet duygusunun pozitif psikoloji alanındaki önemi üzerinde durulmalıdır..
Bu inanç bize merhamet de dayatıyor kuşkusuz.. Ya da bir cana kıymayı aklından bile geçirse bir inanç sahibi bilir ki, bizim inanışımıza göre günahsız bir insanı öldürmek insanlığı öldürmekle eştir.. Ben çocukluğumda yaşadığım o merhamet dolu insalığı özlüyorum... BU DUYGUYU ÇOCUKLARIMIZA AŞILAYACAK ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ İÇTEN KUTLUYORUM...
saygılar

SAYGILAR