- 68 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
KARLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM- 11
Akşam üzere hiçbir engelle karşılaşmadan, Recep’i hastaneden çıkartarak, ambulansla yolcu ettim. Böylece planın ilk kısmını başarı ile halletmiş oldum. Şimdi sıra ikinci bölüme geldi. Bu işe en uygun Atalay komiserdi.
‘’ Atalay, şimdi sen Recep’in yerine geçeceksin. Daha fazla bekleyeceklerini tahmin etmiyorum. Silahın elinde, uyanık olacaksın. Çok dikkatli ol. Gerekirse hiç çekinmeden silahını kullan. Adam bize sağ olarak lazım. Sakın ola öldürme, sen yattıktan sonra ışığı kapatacağım içerisi hafif karanlık olsun. Hadi sana kolay gelsin.’’
‘’ Baş üstüne Baş komiserim.’’
Atalay yatağa yattıktan sonra, ışığı söndürerek odadan dışarı çıktım. Saat ona kadar şüpheli bir durum olmadı. Neredeyse yanıldığıma inanmaya başladığım sırada, Koridorun başından yakışıklı genç bir doktor göründü. Birden beynimde alarm zilleri çalmaya başladı. Ben bu doktoru koridorda dolaşırken hiç görmemiştim. Emin adımlarla gelerek, kapıda nöbet tutan polis arkadaşla konuştuktan sonra, içeri girdi.
Kalbim güm, güm atmaya başladı. Heyecandan avuçlarımın ter içinde kaldığını fark ettim. Ta ki silah sesini duyuncaya kadar. Yerimden fırlayarak kapıyı kırarcasına açıp içeri girdim ve Gördüğüm manzara mide bulandırıcıydı. Mermiyi yiyen sahte doktor bozuntusu merminin şiddeti ile duvara kadar savrulmuş, yerde duruyordu. Yaptığı şey ise midemi alt üst etti. Atalay’a saplayamadığı bıçakla dilini kesiyordu. Yanına varıncaya kadar her şey
Olup bitti. Dilinin bir parçası avcunun içindeydi ve bayıldı. Oda bir anda ana baba gününe döndü. Uzaktan olanları seyreden Baş Hekim beni yanına çağırdı. Odasına girdik, olanları anlatınca Bir bardak suyla yanıma gelerek,
‘’ Bu suyu hak ettin kızım. Merak etme bizimkiler her şeyi hallederler. Hele sen kendini biraz toparla önce.’’
‘’ Sağ olun Hocam bu suya ihtiyacım vardı.’’
Atalay Komiser, bir deste parayla yanıma gelerek,
‘’ Baş Komiserim, Yakışıklının işleyeceği cinayetin
Bedelini görmek ister misin? On bin lira.’’
‘’ Hemen laboratuvara gönder. Üzerindeki parmak izlerinden ne çıkacak görelim bakalım. Bu arada Yakışıklıya da dikkat edin işimize yarayabilir.’’
Hastaneden çıkıp bahçede dolaşmaya başladım. Emine Komiser birden karşımda bitiverdi.
‘’ Baş Komiserim şimdi ne yapıyoruz? Burada başka işimiz kalmadı.’’
‘’ Yakışıklının yanında Alper Komiseri bırakın, hepiniz bizim çakma Asayişe dönün. Sami’nin çoluk çocuğa karıştığını duydum. Seda Komisere söyle, evinin adresini bulsun.’’
‘’ Emredersin Baş komiserim.’’
Recep’in evinin önünde durduğumda, Bahçe kapısının önünde yaşlı bir kadının öylece durduğunu gördüm.
‘’ Hayrola teyze kime bakmıştın?’’
‘’ Kızıma baktım evladım, ama kimseyi göremedim.’’
‘’ Senin kızının adı ne teyze?’’
‘’Kutsal evladım.’’
‘’ Gel benimle teyze doğru yere gelmişsin.’’
Bahçeden içeri girip, kapının önünde seslendim. ‘’Kutsal ben geldim kapıyı aç?’’ Kapı açıldı açılmasına ama kapıyı açan Kutsal değil Recep’ti.
‘’ Recep niye ayaktasın? Kutsal sana böyle mi bakıyor? Çekil önümden, doğru yatağa gidiyorsun. Seninle sonra konuşacağım. Geç teyze içeri.’’
‘’ Kutsal mutfakta, kapıyı yıkacaksın diye korktum. Hoş geldin teyze.’’
Bu sırada mutfaktan yanımıza gelen Kutsal annesini birden karşısında görünce, olduğu yerde kaldı.
‘’ Annee sen buradasın?’’
‘’ Evet, buradayım Kutsal Hanım, seni evden kovduk diye peşini bırakacağımı mı sandın?’’
Ana kızın sarılmaları çok hoştu, keşke benim annemde sağ olup bana böyle sarılsaydı?
‘’ Kutsal’cığım ben birkaç gün daha burada takılacağım. Yarın seninle bir yere gideceğiz.’’
‘’ Benim için hava hoş işim yok?’’
Recep,
‘’ Durun bakalım bana kim bakacak? Teyzeciğim sizin adınız ne acaba?’’
‘’ Beliz evladım, pek kullanılan isimlerden değil. Hiç merak etme ben sana bakarım. Bir tarhana çorbası yaparım iki günde ayağa kalkarsın.’’
Hep beraber gülüştük. Geç vakit Beliz Hanım teyzeyi evine bıraktım.
Daha yeni uyanmıştım ki kapının vurulduğunu duydum. Yarı uyanık, yarı uykulu kapıyı açınca, Beliz Hanım teyzeyi karşımda gördüm. Birde kucağında yavru bir köpek vardı. Gülmeye başladım. İçeri girer girmez beni bir kenara iterek, doğru mutfağa geçti. Bende peşine takıldım.
‘’ Çekil kenara beceriksizler, size kahvaltılık bir şeyler getirdim.’’
‘’ ben bir şey görmedim?’’
‘’ İnsan, görmek istediğini görür. Bizimkileri kaldır sen.’’
Önce Recep indi aşağıya, sonrada Kutsal.
Recep,
‘’ Bu ne güzel bir şey böyle?’’
‘’ Senindir evladım, bahçeye bir kulübe yaparsın?’’
Recep,
‘’ Seve, seve Belize Teyze, yeter ki sen iste.’’
Kahvaltıdan sonra, Kutsal’la Asayişe doğru yola çıktık.
‘’ Kız, akşam aynı odada mı kaldınız? Söylesene çatlayacağım.’’
‘’ Çatla öyleyse, söylemeyeceğim. Sahi nereye gideceğiz?’’
‘’ Bugün Sami’nin evine uğrayalım diyorum, belki bir şeyler öğreniriz?’’
‘’ Ben ne zaman Komiser oluyorum?’’
‘’ Sana Komiserlik yakışmaz, en iyisi sen bizim Şubeye Amir olursun.’’
‘’ Seni sizin Amire ispiyonlarım Sena Hanım. Haberin olsun.’’
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.