Can Kırıntısı
Eğer canın sıkılıyorsa, yaşıyorsun demektir. Öfke insanı harap eder. Mesala bak bana öfkeliyim kendime.
3 ay oldu olmadı bir roman aldım önüme, açtım kapağını; neyse reklamını da yapalım..
Romanın adı: Martin Eden
Yazarı: Jack London
Romanın giriş sayfasında çevirenin bir sayfalık düşüncelerinden sonra bir dörtlük vardı:
Bırakın kanım kaynayarak geçsin ömrüm!
İçip hayal şarabını yatayım sarhoş!
Görmesin şu çamurdan ruh evini gözüm
Tozun içine devrilmiş bir mabet, bomboş!
Bu kıtanın üzerine 10arca şiir yazdım, arasıra da yazı şeyettim zihnimde ve ekledim buraya.
3 ay geçti herhalde, romanı tekrar aldım önüme, okur muyum, sanmıyorum. Sadece bahsi geçen kıtayı paylaşmak için aldım önüme. Biraz Hayyamca geldi elbet şiir.
Geçen haftalarda borsada yanlış karar verdim, o yüzden hem kârdan oldum hem de daha zararda bekliyorum. Düşen deveyi tutmaya çalıştım, normalde yapmaz idim lakin kazanma hırsı galip geldi. Bunun üstüne normalde bir gün bekleyip çıkacağım yani satacağım hissede üçüncü haftamı geçiriyorum. Aksine, eğer düşen deveyi almasaydım kriptoya kayacaktım. Onu da yapamadım ki ilgilendiğim kripto para da yüzde sekseni buldu yükselişte. İki yönden de zarardayım yani. Kendim ettim kendim buldum.
Eğer ilk düşündüğümü yapaydım yani kriptoya kayaydım o hafta şimdi 150k lık bir borcumu ödemiş olacaktım üstüne kalan da benim düşünce ve ruh halimi baharlaştıracaktı. Zihnim relax olacaktı, gönlüm hoş olacaktı. Lakin tersi oldu.
Lakin gam mı ızdırap mı? İnsanlar hep kaçırdıkları fırsatlardan bahseder, hayatı ıskalarız bu yüzden. Bir depreme bakar son nefesimi vermemiz belki. Fazla telaşeye gerek yok,
Lakin borsada terste kaldığım zamanlarda roman okumak gibisi yoktur, hele hacimli romanları. O yüzden bahsettiğim romana başlarım bu hafta sonu, hatta yarım kalan bir roman da vardı, önce onu bitiririm. Yani belki yani biraz kararsızım.
Balığa gitmeyi sevmem hele bu soğukta. Zaten sevmem olta başında beklemeyi..
Günlük gazete sayfalarına göz atarım balığa gitmeyi sevmeyince. Fazla dizi de kalmadı artık animelere kadar düştüm.
Haberler genelde siyasidir, hem toplum veya millet hem de devlet içler acısı durumda görürüm. Bir sel var, çoğunluk kütük peşinde.
Y Kuşağıyız diyorum kaç senedir. Siyasetin yalanlarını kötü de olsa tecrübe ettik. O yüzden siyasi düşüncenin bizim gerimizde kaldığını düşünüyorum. Hırsıza hırsız dediğin için yargılanıyorsun ülkemizde. İnsanları din ve vatan üzerinden yönlendirmeye çalışıyorlar. Siyaset de bir meslek olunca halka sürü kendine de çoban gözüyle bakmayı gerektirir. O yüzden sürü psikolojisi denenir üzerimizde. Hangi cenahtan olursan ol fark etmiyor gördüğüm. İsyana zorlanıyorsun bu dönem. İsyan etmen isteniyor. İsyan edersen binecekler tepene. Büyük planda insanı insana düşürmek işte planları. Hep de öyle olmuş aslında. Ülkemizdeki toplumsal, inançsal ve siyasi ayrılıkları güzel kaşıyorlar.
Başkanlık Sistemi Abd’nin uzun vadeli planıymış sonradan öğreniyorum sorguladıkça. Tohumlarını hangi toplumsal olaylar sonucu attılar bilemem. Belki Sağ Sol ile belki Sünni Alevi veya Türk Kürt veya Ilımlı veya Sert islam diyerek, üstüne devamlı laiklik sosu dökerek, Etö ve Fetö diyerek, giyim kuşam üstünden, en çok da kadın üzerinden, sonra saç sakal bıyık şekilleri yüzünden. Eski nesillerimize bakarsan gözlükleri hala 60 veya 70lerden kalma.
Belki Başkanlık Seçimi şaibeli olarak geçti veya kabul gördü. İhtimal öyle olmalı. Chp’ye de operasyon çekildi sanırım, allem gullem oldu genel başkanları değişti, Bir kaç siyasi liderimiz Abd’ye gidip o hafta dönünce Apo söylemleri ile Yumuşama söylevleri manşetlere düştü. Kayyum haberleri ise artık milleti isyan etsinler diye üzerlerine kaynar su olarak ilave ediliyor bu ara gördüğüm.
Hani derler ya, 2 yılda bir düşüncelerin vb vs değişmiyorsa sen yaşamıyorsun denir. Oysa bakıyorum çevreme ne iki yılı 40 yıldır aynı düşünceler ve inançlar üzerinde yol alınıyor. Belki daha eski belki 100 yıldır belki 1000 yıldır.
Kızılderililerin bir sözü var ya, beni tanımak istiyorsan benim mokasenlerimi giy ve öyle yürü, hata önümde ve arkamda yürüme yanımda yürü gibisinden.. Güzel ve derin sözler aslında.
O yüzden sünni olan bir yıl cemevine gitsin cem nedir öğrensin, alevi camiye gidip namaza başlasın
Hani türbanlı olan türbanını çıkarıp saçlarını rüzgara bıraksa veya hiç türban veya başörtüsü takmayan kadınlar da türban veya başörtüsü taksa bir yıl
Hani şu bıyık şekilleri var, eskiler daha iyi bilir ben fazla bilmem, ülkücü bıyığı ayrı galiba, komünist bıyığı ayrı tabii bir de ünlü badem bıyık var. Yani bıyık şekillerini değiştirse insanlar bir yıl
Veya deseler ki, Mhp ye Hdp’nin savunduklarını savunacak, Hdp’peyi de Mhp’nin yerine geçirseler veya Ak Partililer Chp’ye, Chp’liler Ak Partiye üye olsa bir yıl
Veya KHK listelerini hazırlayanlar ihraç edilse bir yıl Khk’lılar ihraç listesi hazırlayanların yerine geçse
Veya ülkemizin en zengin 5000 ailesi ve üyeleri asgari ücretli işlere girse veya memur olsa, en asgari ücretlileri veya alt kademeli memurları da onların yerine geçse 1 yıl.
Veya Tarikat ve cemaatler Atatürkçülüğü savunsun bir yıl, Atatürkçüler de İslami veya dinsel şeriatı savunsa bir yıl..
Tamam küfretmeyin hemen... Dalga mı geçiyorsun demeyin dalga geçmiyorum.. Elbette dediklerim olmayacak şeyler.
Lakin olacaklar belli değil mi?
Hangi düşünce ve inançta olursan ol, iplerin Abd elinde veya Rusun veya Arap Şeyhlerinin veya Çinli Şirketlerin.. En son haberlerde gördüm Manisaya 2500 Çinli gelecekmiş, Çin mahallesi kurulacakmış.
Şimdi düşünmek lazım, Abd olsanız sonraki dönem için Türkiye’yi nasıl yoğurmak istersiniz? Yani korku salmalısınız milletin üstüne, manşetlerle haberlerle, zaten manşet ve haberleri okuyunca dersiniz ki hem devlet hem millet çürümüş, ahlak kalmamış, dürüstlüğün piyasada sadece adı var..
İkinci Dünya Savaşına neden girmedik diye epey düşündüm. Girseydik toplumsal olarak bir çok ayrılığımız kalmayacaktı belki de. Toprak mı kazanırdık yoksa kayıp mı ederdik bilmem. Lakin görünen köyde acılarımız kahırlarımız bir değil, hayallerimiz ve inançlarımız da. Böldüler, şimdi parçalamaya geldi sanki sıra.
Bunu yapmak için seni Suriye üzerinden Yunanistan (Kıbrıs -Ege) üzerinden Kırım veya Balkanlar üzerinden türlü haber ve manşetlerle gütmeye çalışacaklar. Suriyeden veya Iraktan Osmanlıdan kalma hayallerini canlandıracaklar kiminin, kiminin de Sevr korkularını dinamitleyecekler, ülkemize gönderilen göçmen veya Afganlıları da kullanabilirler iç karışıklık için. Belki hızlı bir darbe ne olup bittiği anlaşılmadan yine bir iktidar değişikliği yaparlar.
Zaten Yargımız içler acısı halde, yani pek güven kalmadı. Herkes ekmeğinin peşinde yargıç neylesin veya savcı ne yapsın. Birilerinin iki dudağı arasında. Hukuğa riayet edenlerin sonu belli gibi ya sürülür ya atılır.
Bu tür konuları düşünmek aslında ölüme davetiye çıkarmak değil mi? Yani insanlar düşünceleri yüzünden asılmış coğrafyamızda.
Geçenlerde İran’da bir kız, soyundu, iç çamaşırları ile çıktı halkın arasına. Artık ya herro ya merro demeye başladı genç kadınlar.
Son yazımda bahsettim Güney Kore menşeili 4 B Hareketi gündeme düştü.. Kadınlar üzerindeki 10 bin yıllık ölü toprağını atmaya başladı.
Mecliste Etki Ajanlığı kanunu son anda çıkarıldı tekliflerden, yani demoklasin kılıcı gibi hala gündemde.
Tüm bunların yanında Abd ve Avrupa Ukraynaya uzun menzilli füzeleri verdi, İngiltere ne olacak gerekirse gireriz savaşa demeye başladı Rusya’ya karşı.
Kuzey Kore Rusya’ya asker gönderdi. Güney Kore ve Japonya Kuzey Kore’ye karşı yan yana gelmeye başladı.
Dış haberleri bırakıp iç haberlere dönünce de, metro istasyonlarında gençler intihar ediyor, kadın cinayetleri son hız devam ediyor, enfalasyonun durulacağı yok gibi, dolar için 43 tl’lerden bahsediliyor, borsadan bahsetmeyeyim, her şirketi veya hisseyi hatta kripto parayı ayrı değerlendirmek gerekiyor..
Hastahanelerimizde sıra almak epey epey çok zorlaştı, Aile Hekimleri Grevdeydi galiba bu haftalar veya geçen haftalarda..
Bebek çetesi haberi okumayan veya görmeyen yoktur zaten.
Şimdi sizden bir kaç şey istiyorum;
Muhammed olsanız ve bugünde Anadoluya gelseniz ne yaparsınız
Atatürk olsanız bu hengameden nasıl umut mumlarını yakar ve kutup yıldızı olarak parlarsınız
Mete Han olsanız Teomanı yani babanızı oklar Çine sefere mi çıkarsınız
Abdulhamid olup şimdiki cumhurbaşkanı olsanız nasıl kotarırsınız gündemi
İnönü olsanız üçüncü dünya savaşı söylencelerine karşı nasıl bir tavır takınırsınız
Cengiz Han olsanız tepkiniz ne olur
Lakin hiç biri değilsiniz ha keza ne Uğur Mumcusunuz ne de Nfk veya ne Nazımsınız ne de Cemil Meriç falan işte.
Peki hiç sordunuz mu yukarıda genelde herkesin az çok ismini duyduğu isimleri zikrettim, onların hiç mi hatası yoktu, yani onların gücü eline geçirdikleri dönemde olsaydınız onları eleştirebilir miydiniz?
Yoksa Mevlana Yunus, Şair Eşref ve Neyzen muhabbetlerine mi girerdiniz.
Erken Seçim olsa ha keza kime oy vereceksiniz? Eskiden yani bundan 100-200 yıl önce pek öyle sandık falan da yoktu, bir şekilde yönlendiriliyordunuz. Şimdi ise bir şansınız bir oycuk kadar yönlendirme şansınız var gidişatı, istemediğiniz veya şu şekilde olursa kötü olur memleket için evlad u ıyal veya torun tombalak için dediğiniz neler sizlerin. Kime oy vereceksiniz ne için?
Çünkü sanki mancınıklarını hazırlamışlar milletin üzerine; yukarıda değindiğim alevi sünni, türk kürt, etö fetö, kadın erkek, türbanlı türbansız, doğucu batıcı, kafir mümin, ümmetçi ulusalcı, kemalist şeriatçi vb vs demeden alev toplarını atmaya başlayacaklar sanki..
İntiharı düşünebilirsiniz, lakin hani bir söz var veya mısra; vatan için ölmek bir şeref veya onur falan lakin amacın gayen yaşamaktır öncelikle..
Unuttum ülkemizin en büyük projelerini yapan şirketlerin veya en büyük yayın kuruluşlarının veya ne bileyim düşünce derneklerinin falan başında olsanız nasıl bir tepki verirsiniz bu durumlara. Nasıl hareket edersiniz, kimi niçin desteklersiniz veya milleti nasıl yönlendirmek istersiniz kendi veya şirketinizin namına..
Özür dilerim ben bu yazıyı yazmadım siz de okumadınız, korkuyorum ne yapayım ya hu. Bahsettiklerim beni Mariana çukurunun dibine gömer ve üzerine bir de Everesti koyar.
Y Kuşağıyız diyoruz ya, ne biçim bir nesiliz ben anlayamadım arkadaş. Ödüm bokuma karışıyor, sanki sokak başında Gulyabaniler çullanacak üstüme. Veya neydi son dönemde sinema ve dizi sektöründe at başı konular, ha, yamyamlar..
Sizlere sormak istiyorum, siz Yamyam mısınız hakkaten veya Wampir veya Kurt Adam.
Lakin "Korkma" demiş ya biri. Sıkıysa korkma.
Altıma etmeden ben bir tuvalete gidip sonra da sifonu çekeyim arkadaşlar.
Güney Kore olmalı veya Kuzey Kore dizi sektörü mü ne, Yani Kore tarihi dizilerinde anlatılan...
Yok yok o değildi, Antik Uzaylı, Urartu veya Sümer veya Hitit anlatılarında, Mısır Hiyerogliflerinde bahsedilen, pardon Yenisey veya Göktürk Yazıtlarında anlatılan...
Uzaylıların varlığı da iyice konuşulur oldu, Son 40-50 yıldaki 200’ün üzerindeki olayın belgeleri halkın kullanımına veya okumasına açıldı mı ne, yoksa bu uzaylı ve ufo konuları da bir bilinç yönlendirmesi mi?
Predatör film serisini izlediniz mi veya Transformerleri..
Hepsine hükmedencek tek bir yüzük hangi filmdeydi, sahi unuttum Karayip Korsanları serisinde aslında birbirine aşık olmasını istediğiniz karakterler ile filmde sunulan aşk...
Özür dilerim, Titanik Batarken müzisyenler hangi parçayı çalıyordu, neydı adı..
Yok Yok Çandarlı ile Mehmetin ayrıştığı konular neydi,Selçuk ve Tuğrul Beyler Anadolua giriyor mu hangi film stüdyosundalar şimdi.
Dünya denizlerinde bir yılda batan veya kaybolan büyük gemilerin ortalama sayısı ne kadardı..
Unuttum, kar lastiği takmak zorunlu mu 1 aralıktan sonra?
"Bırakın kanım kaynayarak geçsin ömrüm!
İçip hayal şarabını yatayım sarhoş!
Görmesin şu çamurdan ruh evini gözüm
Tozun içine devrilmiş bir mabet, bomboş!"
13 lü hece, acaba bu kıta Aruz olabilir mi? Duraklarına bakalım bir.
3+5+4 : 13
8+5 : 13
3+8+2 : 13
8+3+2 : 13
Umarım yanlış ayırmadım duraklarını..
abab kafiye şeması olmalı.
ömürüm-gözüm: sonradan yani gövdeden yani rediften ses benzerliği mi var?
sarhoş-bomboş: tam kafiye olmalı, 2 ses benzerliği tam kafiye değil miydi?
Soruların ve cevapların ve düşüncelerin ve tarafgirliğin veya umursamazlığın bir faydası var mı? Sahiden Yapay Zeka Nuh’un Gemisine benzetilebilir mi, tabii bir de zekaya beden lazım. Yapay Zeka kaç zekanın birleşiminden oluşur veya oluşur mu? Sahiden gerçek mi , yani insanlık aşağı yukarı 10 binlik bir yaşantıdan sonra zeka üretti mi, kendi kendine düşünüp sonuca varabiliyor mu bu uygulama veya uygulama mı gerçek mi? Zeka üretildi mi arkadaşlar?
Ne diyorlardı, Tekerlek, Mikrop ve Çelik miydi, bir de buna Yapay Zeka mı eklenecek şimdi.
Ya hu düşünsenize günümüzden 440 yıl önce ( sayıyı attım kafadan) günümüzde bulunduğunuz aynı yerde veya şehirde veya köydesiniz.
2024-440: 1584 çıktı sonuç doğru mu?
Acaba derdimiz, çilemiz, kahrımız veya sevincimiz, umudumuz ne veya neler olurdu?
Ne fırsatı biter borsanın ne de kârı ve zararı.. Bu gidişe aç kalmasak bari.. Normalde günde iki öğün yerim, lakin dün gece karnım bir açıkmış bir açıkmış, gece kahvaltısı yaptım, gecen gece de patates kızarttım, bir ara da köfte ekmek yaptım. Çorba açlığı gidermiyor pek sanki gece, lakin dışarıya çıkıp ciğer miğer yemeyin acayip susatıyor...
Unuttum arkadaşlar, şu boy kilo oranını ölçünce çıkan sonuçlar nasıl değerlendiriliyordu: obez, zayıf, etli, yağ tulumu, derisi kemiklerine yapışmış gibi mi?
Varsa bir farkınız kadere vurun tekmeyi gitsin. Sahi inanıyor musun Tanrıya veya Allaha, sahiden bir yaratıcı var mı? Dualara veya harekete geçmeye kendiniz mi karar veriyorsunuz? Mesela şimdi midenizi 3 dakika durdurabilir misiniz veya kalbinize, ey kalbim; 5 dakika tık tık etme deseniz sizi dinler mi.. Sahiden kafatasımızın içinde akıl mı var ya hu? Bu eller bu parmaklar kimin, bu ben miyim, içimde uzaylı mı var, içimde göğsümü parçalayıp çıkacak bir Yaratık mı büyüyor?
Arkadaşlar arkadaşlar rüzgar neden sustu, meteor çarpar mı 41 gün sonra dünyaya.
En sevenlerinize emanet olunuz efendim.
Saygılarımla..
Y.
YORUMLAR
Bir durun ..bir durun, hızınıza yetişemiyorum.Kaldım tık nefes Her paragraf birbirinden enfes..Yalınız ben başka bir şeyi merak ediyorum.Çarşıda geziyorum bazı işletmelerin adı "diriliş"..Kutlamalarda yeniden dirilişe imza atanların ünvanları var.Yeniden diriliş nasıl oluyor acaba?..Ölüp tekrar bu dünyada nasıl diriliyor?..Kaval mı çalıyorlar, ney mı?..Bu diriliş yoksa hayali bir şey mi?..Diriliş Ertuğrul...Diriliş Osmanlı..Daha çok var da diriliş ...diye başlayan yazmayayım şimdi.Ölmedik ki henüz dirilelim değil mi ya .Bir de dirilişin amentüsü var.Onu okuyorum bu aralar..Üstada saygıyla
neneh. tarafından 24.11.2024 01:30:02 zamanında düzenlenmiştir.
Yinsani
İnsanı asırlardır lider kültü etrafında döndürdüler, kral peygamber bey paşa lord..kahraman yiğit prens prenses şeyh papaz papa başkan şaman vb vs. günümüzde bunlar şirketleşti vakıflaştı... lakin çağ dönüşümdeyiz.. ya yamyamlaşır insanlar ya delirir...
toplumlar daha kaç defa aynı delikten sokulabilir ki... bu arada konumuz neydi ya hu:) türküm diyemeyen osmanlıyım der torun tombalak muhabbeti yapar, osmanlıyım diyemiyen karamaniyem der, selçukiyem der, selçukiyem diyemeyen ümmetim falan der işte..
yapay zekanın amentüsü ile ilgili bir kitap bulursanız haber ederseniz sevinirim..
saygıyla..
neneh.
:)
azıcık da olsa,
bana benzemeden
ve kendin gibi yazsan:)
ve zira
içimde bir dumanla yazıp
yarın bakıyorum ki yuazdığım kardeş dediğim,
ve yani yazı iman
ve yani senin en azından daha yolun başında
ve daha altmış olmadan beni gömmeye çalışmandan bıkmışlıkla....!
amannnn! ne yazacağımı unuttum sana ayak uydurayım derken:))
eyvallah.
Yinsani
eksik olma üstadım..
hürmetlerimle..
Yazının son çeyreğinde yaptığınız 'u dönüşü'yle Mariana çukuruna gömülmekten son anda kurtuldunuz bence. Bu kadar güzel bir geçiş olabilirdi ancak. Yargının acınacak hali, hastanelerde sıra almanın zorluğu, ihraç edilen KHK’lılar gibi; küçücük bir eleştirinin bile hükümete hakaret olarak kabul edildiği günümüzde sakıncalı sayılabilecek konulardan bahseden bir yazı okuyorken; ne olup bittiğini bile anlamadan, bir anda uzaylıların var olup olmadığını, kar lastiklerinin ne zaman zorunlu olmaya başlayacağını sorgulayan bir yazı okurken bulduk kendimizi.
Şaka bir yana, zihin jimnastiği yapmak için birebir, engin bir kültürün süzgecinden geçmiş bir hayatın yansımalarıyla dopdolu, çok keyifli bir yazıydı. Kaleminize sağlık…
Saygılar…
Yinsani
Konumuz neydi anlamadım..
Eksik olmayın efendim; u dönüşlerini devlet böyüklerimizden öğreniyoruz sonuçta.. Milleti şarampole yuvarlamasınlar da ne diyelim başka..
Saygılarımla..
Y.