Safları Birleştirin
Görünen köy kılavuz istemezdi. İstendi.
Görmek ile duymak arasında fark vardı. Farkın farkına varamayanlarda vardı. Umursamazlık gözler önüne serilirken, art niyetler saklanılıp durdu. Sular duruldu. Karadeniz de gemiler hiç batmadı. Bilmek ile bilmemek arasında fark vardı.
Neyi bilmesi gerektiğinin farkında olmayanlarda var idi. Biliyor olup bildiklerini unutmakta vardı. Yaşlandıkça kuru kalındı. Atmak ile tutmak arasında fark vardı. Bol keseden atıldı. Atılanın ne olduğunu bilmeden de tutuldu. Tutulunca da boş yer kalmadı.
İyi niyet ile kötü niyet arasında fark vardı. Tavşanın ağzında tutulan niyetle karıştırıldı. Neye niyet neye kısmetse, baş tacı edildi. Yarışma bitti. Kral ve Kraliçe muradına erdi. Değerli olanla değersiz olan arasında fark vardı. Değerin ne olduğu ise akıllarda kaldı. Aklın yolu birdi. İki aranmadı. Akıl yorulmadı.
Çıkar ile çıkmaz arasında fark vardı. Farkı görmeyenleri heyecan dalgası sardı. Çıkar emreden kelime olmasına rağmen çok sevildi. Çıkmaza ise girenler az oldu. Çıkar çıkmaz alınacaktı. Yan yana gelince vazgeçildi. Yaşanan ile yaşanmayan arasında fark vardı. Ne yaşar ne yaşamaza bağlandı.
- Çok safsın!
- Neye göre safım?
- Bana göre safsın.
- Sana göre safım öyle mi?
- Evet!
- Peki.
Sözler ile algı arasında fark vardı. Söz bitti. Algı kaldı. Öyle ki uzaktan gelen ses bile hemen algılandı.
- Safları birleştirin.
- Oldu.
Kafadan yapılan hesabım. Ama her zaman tutmayanım.
Oğuz Tepe
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.