- 139 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
ÖYKÜ OLAN UMUTLAR / Tevafuk
Efendim bir zaman geldi ekonomik olarak sıkıntıya düştüm, öyle bir sıkıntı ki, eşten dosttan borç alınacak gibi değil,
Bankaya krediye müracaat etsem ihtiyacım kadar kredi alamayacağım gibi, hem sıkıntımın kalanını hemde kredi taksitlerini birlikte ödemek emekli maaşımla imkansız.
Bizim oralarda bir söz vardır;
" Dara düşersem gücüm malıma yeter"
Bende öyle yaptım gücüm malıma yeter dedim ve kooperatif marifetiyle edindiğim ilk evimi satmaya kara verdim, nasıl olsa oturacak bir evim daha var Allah’a şükürler olsun.
O günün şartlarında evimi yetmişbin lira değerle satılığa çıkarttım,
Müşterilerin kimi telefonla bilgi alıyor, kimi gelip evi geziyor,
Kimi evi küçük buluyor, kimi yaşını, bulunduğu katı, mahalleyi,komşuları velhasılı fiyatı düşürmek için akla hayale gelmeyecek bahane buluyorlar,
Aradan bir ay geçmesine rağmen altmış beşbin liradan fazla veren olmadı, ben de fiyatı ikibinbeşyüz lira aşağı çektim,
Birgün bir bayan aradı evi görmek istediğini söyledi, bende bir saate kadar orada olacağımı söyledim, dediğim saatte gittim,
Kapıda kırkbeş elli yaşlarında bir bayan, yanında onüç ondört yaşlarında bir oğlan çocuğu ile bekliyor.
Kapıyı açtım bayan müşteri evi öylesine gezdi, hiçbir şey söylemeden fiyatını sordu,
-Bende altmıyedinbibeşyüz lira dedim
Bayan müşteri,
--Abi benim altmış bin lira param var, evide almak istiyorum dedi.
- Daha önce altmış beşbin lira verdiler, vermedim, o fiyatın altına düşersem, o müşterinin vebaline girerim dedim.
--Abi benim param bu kadar dahası yok
-Tekrar olmaz altmış beşbin lirayı geçmen gerekir diyince,
Abi dinlersen durumu anlatmak istiyorum dedi.
Zamanım var anlatın dinlerim dedim.
Ve başladı anlatmaya;
--Abi ben ne evliyim nede dulum, dört çocuğumla babamın evinin altında iki göz odada beş yıldır yaşamaya çalışıyorum,
-- Eşim hayırsızın biriydi, eve ocağa, çoluğa çocuğa sahip çıkmazdı yine babam bakardı bize
-- Hayırsız mayırsız başamızda bulunmasına şükrediyordum yinede,
-- Beş yıl kadar önceydi birilerinin peşine takılıp gitti,
-- Bekledik gelmedi, aradık bulamadık, bir haber alamadık, kayıp ilanı verdik,
Hayatta olduğunu öğrendik ama adresini bulamadık,
Ve birgün bir telefon geldi hastahane polisi olduğunu söyleyen biri aradı
--- Hanımefendi eşiniz olduğunu söyleyen bir bey ... Devlet hastahanesi yoğun bakım servisinde yatıyor, sizin telefonunuzu verdi, size haber etmemizi söyledi.
Durumu babama anlattım, Babam;
--- Sen bilirsin kızım dedi, gitte diyemem gitme de diyemem,
--- Git diyemem şimdiye kadar neredeymiş neden arayıp sornamış, seni bırak dört çocuğu da mı aklına gelmemiş.
Gitme diyemem, dört çocukla nereye kadar.
-- İki üç gün düşündüm,
Kayınlarımı aradım onların haberlerii yok,
Yaşlı kayınvalidem küçük kaynmla beraber duruyor,
- Küçük kaynıma durumu anlattım annene söyleme de abin ... Devlet hastahanesi yoğun bakımda yatıyormuş, gel beraber gidelim dedim.
Olur dedi beraber gittiğimizde yoğun bakımdan normal servise getirmişler,
Hastanız geçirdiği trafik kazası sonucu belden aşağısı felçli artık yüreyemeyecek, bundan sonra bakıma muhtaç yaşayacak,
Ya hastanızı siz alın,
Ya da bakım evine göndereceğiz dediler.
Kaynım ben bakamam dedi
Eşimin yattığı odaya girdik;
Eşimin yüzü, kolları yara bere içinde, bizi karşısında görünce ağlamaya başladı.
Kaynım; Abi geçmiş olsun dedi ama ben hiç sesimi çıkartmadan öylece bakakaldım.
Ağlaması durduktan sonra başını öteye çevirerek;
---Ayşe beni götür, bana bak diyemem, hakkını helal et demek için helâlleşmek için seni arattırdım,
---Çocuklarımızı da getireydin de onlardan da helâllik isteyeydim diyebildi.
--Eşim olduğun için değil,
--Çocuklarımın babası olduğun için değil,
--Allah rızası için ben seni götüreceğim ve sana bakacağım dedim.
Eşim bu sefer hüngür hüngür ağlamaya başladı.
--- Ayşe ben seni hak etmiyorum,
---Ben çocuklarımı hak etmiyorum,
--Ben Annenin Babanın yüzüne nasıl bakarım, ----Bırak beni bakımevine versinler,
---Birgüne birgün sizlere huzur vermedim,
---Ben bunlara müstehakım ki Allah bunu bana reva gördü.
-- Geçmişte n’ılduysa oldu, ben geçmişi Allah’a havale ediyorum,
--Dört çocuğumun hatırına ve de Allah rızası için ben seni götüreceğim ve bakacağım dedim.
Ve aldım getirdim babamın evine.
Üç ay baktım eşime üç ayın sonunda vefat etti,
-- Trafik kazasında karşı taraf kusurlu olduğundan eşimin vefatından dolayı bana sigortadan altmış bin lira para verdiler,
Birde eşimin ara işlerde çalıştığı ve ödenen primleri toplayınca malullük aylığı bağlanmıştı o da bize kaldı
-- Şimdi bu paraya sen evi verirsen, kalan maaşla da geçirmeye çalışacağım,
-- Gayri sen bilirsin dedi ve boynunu büktü Ayşe hanım.
Hikâyeyi dinledikten sonra;
- "Tevafuk tecelli etmiş"
- Senin huzura kavuşman için Allah beni dara düşürdü,
- Benim sıkıntımı gidermek için de seni vesile kıldı.
- Evime biçtiğm değerin kalan kısmı için de bana dua et,
-Sen zorluğa sabırla göğüs gerensin
-Sen kötülüğe iyilikle karşılık verensin
- Sen mübareksin bacım senin duan makbuldür dedim;
Var hayrını gör diyerek evin anahtarlarını teslim ettim.
1711/2024 - İ.ANİK
YORUMLAR
İsmet ANİK
Teşekkür ediyorum Hayırlı ve sağlıklı günler diliyorum
İsmet ANİK
Hayırlı ve sağlıklı günler diliyorum