09-10-972

Canım ağabeyciğim;
Göndermiş olduğun mektubu biraz gecikmiş olmasına rağmen aldım. Nasılsın, iyi misin? Resminden anladığıma göre tam formundasın ama çok şişmanlamışın. Aman biraz zayıfla. Ama şimdi ramazan ayında istemesen de biraz rejim yapmış olacaksın. Biz burada hepimiz iyiyiz senin gelmeni dört gözle bekliyoruz. Şoför imtihanlarının iyi geçmesine sevindim. İnşallah hepsini başarı ile bitirip gelirsin. Bizim eve
Bir arkadaşının geleceğini söylüyorsun ama daha kimse gelmedi. Gelirse, Muhsin’e mektubunu veririz. Dayımın mektubunun gecikmesini bende anlayamadım neyse mühim olan eline geçmesi.
Dükkânın işleri annemin dediği gibi şöyle, böyle bakalım ne olacak. Aysel okula başladı. Babanda iyi evde istirahatlı iken canım sıkıldı ama zaten haplar devamlı uyuttu gözümü açıp kimseyi göremedim. Sen gelince her hafta sinemaya gezmeye gideriz. Buraya geldiğin zaman beni atlatmaya kalkarsan karışmam ona göre. Bundan evvel gönderdiğin mektubunda bir resim gönderdiğini yazıyorsun ama elime geçmedi. Anneannemler de iyi dedem Konya’ya gitmiş, Filiz’de okula devam ediyor. Ertuğrul dayımdan bir haber yok. Sana gönderdiği fotoğraf makinesi de Sarıyer’de. İstanbul oldukça serin sayılır. Buranın havası hiç belli olmuyor. Ben iş yerinde kaloriferlerimi yakıyorum ( Cereyanlı )
Ağabey 150 lirayı sana ben attım kâğıdı da bende hem de telgraf havalesi ile. Eline nasıl geçmedi şaşılacak şey. Sana 100 lira daha atarız, banka havalesi ile. Ben sana bu mektubumda bir resmimi koyuyorum ama çok çirkin tombul teyzeler gibi çıkmışım Şahbaz ablalarda Yugoslavya’dan geldiler. Bütün mahalle hepsi iyiler.
Burada mektubuma son verirken yanaklarından öperim.
Annem, babam Aysel’in ve bütün mahallenin çok selamım var.
Sevgiler kardeşin Hüsin

Not: Bu mektubu ilk okuyuşumun üzerinden tam kırk yıl geçmiş kardeşim.
Kırk uzun yıl ve ben bir kere daha okudum. İyi ki saklamışım.