- 269 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
BİR İLKYARDIM HİKAYESİ
Rauf Denktaş Caddesi’nde akşam yürüyüşümü yapıyordum. Hava hafifçe serinlemiş, cadde insanlarla doluydu. Çelikkaya Asfora’nın önüne geldiğimde bir kalabalık gördüm. Merakla yaklaştım; bir amca yerde hareketsiz yatıyordu. Etrafındaki birkaç kişi telaşla bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Amcanın ayaklarını yukarı kaldırmışlardı. İlk başta baygın olduğunu düşündüm, ancak dikkatlice bakınca bilincinin açık olduğunu fark ettim.
Yapabileceğim bir şey olup olmadığını anlamaya çalıştım. Kalabalık arasından bir teyze, "Şekeri varmış," diye bir şeyler söylüyordu. Bu bilgi dikkatimi çekti. Bir rahatsızlığı olan kişilerde kan şekeri düşüklüğü veya fazlalığı gibi durumlar yaşanabilir.
Yerdeki amcanın yanına giderek sordum, “Şekeriniz var mı?” Amca başını sallayıp "Evet, var" dedi. Bu yanıt üzerine, çantamda her zaman yanımda taşıdığım şeker ölçüm cihazını çıkararak, “Şekerinizi ölçebilirim,” dedim. “Tamam, olur” işareti yaptı.
Amcanın kan şekerini ölçtüm. 147 gibi bir değer çıktı; bu, onun kan şekerinin ciddi bir tehlike oluşturacak kadar yüksek olmadığını gösteriyordu. Etrafımdaki insanlar da rahat bir nefes aldı. Böylelikle durumun şekerle ilgili olmadığını anlamış olduk.
Bu sırada, kalabalıktan bir teyze dikkatle bana bakarak sordu, “Sen hemşire misin?” Hafifçe gülümsedim. “Hayır,” dedim, “Sadece ilk yardım eğitimi aldım. Kendim de şeker hastası olduğum için bu ölçüm cihazını sürekli yanımda taşıyorum.”
Uzaktan ambulansın siren sesi duyulmaya başladı. Görevliler hızla olay yerine gelip amcanın durumunu değerlendirdiler ve kısa bir incelemeden sonra onu sedyeye alarak ambulansa bindirdiler. Çevredeki insanlar, biraz önce yaşanan telaşın ardından dağıldı. Ben de oradan ayrılmak üzereyken, yanımda taşıdığım ölçüm cihazının bir başkasına yardımı dokunduğu için içimde bir mutluluk hissettim..
Bu olaydan sonra her an her yerde, doğru müdahaleye ihtiyaç duyulabileceğini ve bunun için bilgi sahibi olmanın önemini yeniden hatırladım. İlk yardım eğitimi almış olmaktan dolayı kendimi şanslı hissettim.
---
Freelance Yazar: Sündüs Tokgöz
13 Kasım 2024, Çarşamba
Konya, 19:09
YORUMLAR
En çok da konvülsif tipteki ataklar çok sık çıkabilir. Epilepsi örneğin. Toplum çok yanlış bilgilere hakim. Myokart infaktüs gibi olası en feci senaryolar hatta beyin kanaması gibi anlaşılması zor durumlar için her bireyin bu eğitimi alması toplum adına aslında şarttır. Sizi tebrik ederim. Çünkü toplum öyle duyarsız ,bilgisiz ki. Trafik kazalarından dahasına neler gördük. Toplumun bilinçleşmesi sağlık eğitimi adına bir koşul. Bu eğitim ve gerici toplum algısıyla çağdaş dünyaya uzak cahil yığınlar için ise çok geç...