- 128 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Ben senin mezhebinden değilim
Ben senin mezhebinden değilim
"Faiz alan-veren annesiyle cima etmiş gibidir"diyen ben senin mezhebinden değilim
"OY"kullanan annesiyle cima etmiş gibidir diyen...Ben senin mezhebinden değilim
Rasulüllah savaşta da namazı terk etmemiş diyen peygamberimiz zamanında füze yoktu ok vardı..."El_Hafıza asiliktir suç"Ben senin mezhebinden de değlim...
Ehven-i şerri seç "faiz de al""Oy da kullan...savaş için namazı a trk et...diyor benim mezhebim...Çok tanrılı dinler de aslında yorum farkından doğmuş...çünkü Alah aynı Allah insan aynı insan ilahi din hep aynı...
"Olmasaydı olmazdın"diyor...dam yahu Allah olmasaydı olmazdık anca...Sahib Allah sebeb Allah ölçü llah kader koyan ölçü koyanllah
Yorum farklılığı çok tanrılı dinlere bile sebeb...yorum farkı mezheblere de tarkatlee de sebeb...Ağacı budarız fayda umarak tek tanrı dine inandık fayda umarak ama ham hayal...mezheblerden ia muta nikahı dedi zinayı meşrulaştıdı 12 imamı ilahlaştırdı kilise suçluysa şia da suçlu Sunnilik sionizmden farksızbiri Arab ırkçısı biri israil oğlu ırkçısı...
Evet...mezhepler bir ihtiyaçtan doğduama ihtiyaç kalktı mezhehala var...Tarikatler de öyle...
Evet..sünetullahtır ölçü imamlar ölçü olamaz...Laiklik de ölçüdür insan ölçü ise...
Allah asi olma esmaya asi oma...sünetulaha asi olma...sünnet-i rasule sahabenin icmasına kıyasına asi ol...ihtiyaç kalkmış ictihad da kalksın...Adile asi olma miras dağıtıken nisa/11 ayetn asi ol...ayet asi ol ama esmaya olma...Nisa/11 hz Cabirin malının adil takimdir sadece...genellenmeeliydi...Ayet ölçü deme Allah sahib Allah sebb Allah esması ölçü tek...ayet ölçüyse atalarımın ata sözleri de ölçü olsun...ayetler zaman ve yerle alakalı inmişler çünkü...genelenmemelidir…"bir kahvenin kırk yıl hatırı var"demiş atalarımız genelleyelim mi bunu yoksa VAFİ esmasına asilik mi ölçü...adam şimdi hile olarak içirir kahveyi...Hileye kısas yap hilec ol...şimdi.der akıl ve VAFİ esması çünkü...
Kur’an ölçü değildir...bin tane yorumu var çünkü...sunnetullahtır ölçü
Evet..Peygamber (a.s.m.) Efendimize kadar itikadi noktalarda aynı olan şeriatlar teferruat kısımlarında değişerek gelmiş...değişenden ölçü olmaz der akıl
İslam mezhepleri -bir iki cüz’i mesele hariç- hiçbir zaman iç harp ve karışıklıklara yol açmamış (Mektubat, s. 449)ama diğer dinlerin mezhebleri arasında çok savaşlar olmuştur...Mezheb ölçü olamaz...çok olan öçü de olmaz çünkü...metre vrensel ölçüdür benzeri olan ölçü de olmaz evrensel de olmaz...Kılıkta kıyafette şafi esmasıdır ölçü...sakal sarık ölçü değil tercihtir...şafiye asilikse terk edilmelidir...ehven-i şer değilseterk edilmeidir…
İmam-ı Azam (H. 80-150) bir hadise ile ilgili olarak fetva verdikleri zaman, “Bu Numan bin Sabit’in (İmam-ı Azam) reyidir. Çıkarabildiğimiz reylerin en güzeli budur. Kim bundan daha güzelini ileri sürerse, doğruya daha yakın olan odur.” derdi.
İmam Malik (Maliki mezhebi kurucusu. H. 93-179), “Ben bir beşerim. Bazan hata, bazan da isabet ederim. Bu sebeple benim rey ve içtihadımı tetkik ediniz. Kitap veya sünnete uygun bulursanız, kabul ediniz, bulmazsanız reddediniz.” demiştir. (Hayreddin Karaman, Fıkıh Usulü, s.33)
“Hak bir olur; nasıl böyle dört mezhebin ayrı ayrı, bazan birbirine zıt hükümleri hak olabilir?”Bu soruya Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri özetle şu cevabı verir:
“Bir su, beş muhtelif mizaçlı hastalara göre beş hüküm alır. Önemli miktarda su kaybeden bir hastaya su içmesi vaciptir, şarttır. Yeni ameliyattan çıkmış bir hastaya zehir gibi zararlıdır. Tıbben ona haramdır. Diğer bir hastaya kısmen zararlıdır; su içmek ona tıbben mekruhtur. Diğer birisine zararsız menfaat verir, tıbben ona sünnettir. Diğer birisine de ne zarardır ne de menfaattır. Tıbben ona mübahtır afiyetle içsin..."
"İşte burada hak taadüt etti, birden fazla oldu. Beşi de haktır. “Su yalnız ilaçtır, yalnız vaciptir, başka hükmü yoktur.” denilebilir mi?"
"İşte bunun gibi, İlahi hükümler mezheplere uyanlara göre değişir. Hem hak olarak değişir ve her biri de hak olur, maslahat olur... Mesela, bugün bile Şafii mezhebine mensup olanların genel karakteri köylülüğe ve bedeviliğe daha yakındır. Cemaatı bir vücut haline getiren hayat-ı içtimaiye de (sosyal hayat da) eksik olduğundan, her biri namazda imam arkasında Fatiha’yı ayrı ayrı okuyarak, Cenab-ı Allah’a kendi dertlerini bizzat söylerler ve O’ndan ne istediklerini ifade ederler."
"İmam-ı Azam’a tabi olanlar ise genellikle medeniyete ve şehirliliğe daha yakın ve içtimai yaşayış da müsait olduğundan, bir cemaat bir şahıs hükmüne girip bir tek adam herkes namına söyler, ona uyanlar kalben onu tasdik ettiklerinden ve onun sözü herkesin sözü hükmüne geçtiğinden Hanefi mezhebi mensupları imam arkasında fatiha okumazlar..."
"Birbirinden farklı gibi görünen mezheplerdeki teferruat meselelerinin hangisini ele alsak, imamların dayandıkları noktaların hak ve hakikat olduğunu görebiliriz. Bu hususta İmam Şarani Hazretleri “Mizan” isimli bir eser yazmış, mezhep imamları arasında bir mukayese yaparak hangi hükmü nasıl anladıklarını ortaya koymuştur." (Sözler, s. 513)
Tarihte şia ve ehl-i sünet fazla çatışmadı ama artık çatışıyor...Ölçü sünnetullahtır..Mezheplerin rahmet ve feyiz olduğu açıktır. Ancak mezhepte aşırı taassup doğru değil...çok tanrılı dinler ölçü mü...tek olmayan ölçü olamaz Kur’an vahiy ölçü çünkü ilim-bilim ölçü ama yorumları çok olduğu için vahy de ölçü olmayı hakketmiyor...Muhammed elçidir dedi vahiy bu ilimdir ölçüdür...ama Faizi yasakldı vahiy ama Mekke devrnde yasaklamadı...ilim-bilim değil bu yasak çünkü...ilim bilimse vahiy ölçüdür ancak...
Mezhep imamları İslami meselelerde değil uygulanış tarzında kendilerine göre haklı sebeplerle ihtilaf etmişlerdir.abdest alırken başa meshetmekte bütün imamlar ittifak etmişlerdir. Ancak meshin tarzında ve miktarında ihtilaf etmişlerdir.
Sözlerine itimat edilen insanlar var...nefsine esir insanlar var...mezhebler artık nefsine esir olanlarnoyncağı oldu ölçülüğünü yitirdi %40 bile güvenilir değiller sünnetullahtır en ehven ölçü...esmaya asi olma...
“…Eğer onlar (ihtilafa düştükleri konularda) peygambere ve aralarında dini yönden görüşlerine itimat edilen kimselere sormuş olsaydılar, içlerinden işin içyüzünü araştırıp çıkaranlar, onun ne olduğunu bilirlerdi.” (Nisa, 4/83)
Mezhebler ölçü değildir... sosyal yapıdan etkilendi çünkü...Fıkıh mezhepleri teşekkül ederken ve yayılırken toplumdan etkilenmiş; fakat bir ölçüde de toplumu dönüştürmüştür...
Ölçü sünnetullahtır...tektir çünkü...esmaya asi olmamaktır ölçüsü sünnetullahın ...şafiya asi oma der...örtün demesi şifalı olduğu içindir...vey diğer esmalara da asi olmamak içindir...Mezhebler birleşir mi...hayır işte Sait nursi: insanlığın aklının tekâmül edip üniversite öğrencileri gibi olması halinde mezheplerin birleşebileceğine işaret etmekle birlikte, bunun sadece teorik olarak mümkün olduğunu, realitede karşılığının bulunmadığını da ilave etmektedir. (Sözler, s. 447)
Allah’ın rızasına uygun din ilahidindir diğerleri %li kıymettedir mezhebler için de ölçü bu sunnilik bu gün %40 rızaya uygun mezheptir...mesela...
Sosyal yapının etkisi de var mezheblerin oluşumunda kadarinde...Kur’an vahiy açık dedi ayet ama ehline açık...işte bin yane farklı yorum var...yani Kur’an yorumlar ölççü olamaz mezhebler tarikatler ölçü olamaz 5li ölçüdürler ancak...şii mezhebi % 30 lu ölçü ancak İslama sünnetullah öğretisine...
Sahib Allah sebeb Allah ölçü Allah ...de ve Külli irade de saklıdır Allahın bilinmesi...de Kader ilimdir...ilim şeytana görev verdi...şeytanlığı.Külli irade için şeytan da elzemdi de...işte Sait Nursi...’olmuş olanda bir hikmet ve hiç olmazsa bir vecihten hayır vardır’ bakış açısını siyasetten hukuka birçok alana ve meseleye tatbik etmiştir...
Şeriatler değişir mi...ölçü sünnetullah sebeb sahib ölçü Allah ama adildir bilenlere şedid hükümler uygular...ah çok ihtilaflı konular var islam şeriatinde...çözülemedi çözülemez de..."el-Hakim o"ihtilaflı konularda birni savunmak seçmek zor...ve hatta yanlış...sünnetullah ölçü...şeriate
Şa’rânî tek tek meseleleri ele alırken birçok yerde ihtilaflardaki "müşedded" hükümlerin seçkinler, eşraf ve ulema için; "muhaffef" hükümlerinse avâm-ı nas için olduğunu belirtir.
Said Nursi Yirmi Yedinci Söz’ün Hâtime’sinde şeriatların asırlara göre değişmesi ve mezheplerin taaddüdündeki hikmetleri izâh ettikten sonra Hâtime’nin hitâmında şöyle demiştir:
"İşte, denizden iki katre, sana misâl… Onlara kıyas et. Mîzan-ı Şa’rânî mîzanıyla, şeriat mîzanlarını bu sûretle muvâzene edebilirsen, et." (Sözler, s. 448)der.