- 189 Okunma
- 2 Yorum
- 8 Beğeni
EY YÜCELERİN YÜCESİ RABBİM...
Tahakküm altında geçen ömrün fermanıdır içlendiğimden dahi öte içimin kıyımında saklı iken sair öfke ve yoldaşım ve efkârım endamlı ruhun süremediği saltanatı ve aklımın pervazında saklı hikmeti öncemin sonrasızlığıma verdiğim süreyi beş gece ve işte şüheda düşlerimin mirasçısı.
Kalpten kalbe uzanan o yol ki beyhude sanrıların da yok iken tarifesi.
Aşkın uzamında bir beyit aklımın küpelerinde saklı iki dirhem bir çekirdek hulasası yalnızlığın ve işte endamlı yüreğimde saklı sair dilek.
Göğün müptelası ayın…
Renklerin ihbarı beyazda fikir kıldığım renklerin de mucizesi.
Önsözü ve önsezi yüklü külliyemde saklı sırların muştası.
Enkazın devinimi.
Ezkaza sözcüklerin kayıp da yok olmuşken hikmeti.
Vardiyasında şafağın.
Sandık dolusu meftun anının andaki ihbarı.
Hüzün.
Dehliz.
Hazan.
Körüklü duyguların esvabı adeta şiiri kılıf bildiğim sözcükleri kırbaç aşkı imkânsız seyreden yerli yersiz bir telaş.
Hükmedene sevdalı.
Hemzemi geçidi yalnızlığın sabıkası.
Kökten çözüm.
Kullukta saklı gizem.
Köhne mimarisi şehrin bodoslama sevdiğim değil iken yalan.
Yâdında dünün.
Yarenim kelam.
Uzağında kaldığım kalemin feryadı ayyuka çıkan yok iken de hiçbir duygu.
Miadı dolmuş imgeler.
Mizanseni ölümlü şiir.
Mezarını kazdığım.
Meylettiğim hüsran sonrası.
Semazen bir iklim.
Şehrin efkârında saklı kördüğüm.
Sazanlık.
Mehtabın görücüsü kul ve yetim hakkı.
Sirayet ettiği kadar gönül pekişen ölümsüz bir semai esinti.
Şimdimden yoksun dünümle avunduğum yarınların meali.
Öykümse başlamadan bitmişti hani.
Köpüren.
Kabaran.
Kanayan kanan ve kanatan.
Ölü siması belki de evrenin kat izim ket izim katlandığım kadar kat ettiğim.
Divitinde saklı iken kalemin o esintisi.
Kaynakçam.
Kan izi kat izi göğün sesi.
Endamına yenik düştüğüm kaderim ve kederim bir de meylettiğim.
Sözcükler kayıp ruh devrik yalnızlık bakaya kalan.
Temsil ettiğim kadar hiçliğin de mimarı iken pekişen o selam pejmürde bir yıldızın yolculuğu kalıbının adamı olsa bile hiç mi yoktur devingen hislerin maliyeti ve özürlü bir resim misali ruhuma sızan.
Gönlün devriâlemi.
Göğün meali.
Yerden uzak göğe tutsak ölümsüzlüğün naziresi iken kuytularda saklı ıslak toprağım meydanı kimselere de bırakmadığım.
Haşmetin ve endamın ve efkârın yolluğu ve işte sismik bir ruh misali yerkürenin fokurdadığı meylettiğim bir tuzak adeta mızrabı kırık bir saz gibi mistik yolculuğun geldiği son nokta iken varışın isabetli haykırışı:
Ey, yücelerin yücesi Rabbim…
Şükrüm sana sunduğum kulluğumun da kusursuz olması dileğim ve efkârına yenik düştüğüm şu son zamanların kalmadığı kadar da takatim ve işte bilfiil iştigal olduğum imtiyazın her detayı isyanın yok iken faydası ibraz ettiğimden de öte ifa ettiğim ne ki intizamlı bir yol bellemişken yaşamı idrak edemediğimden de öte indindeyim kaderin elbet başım gözüm üstüne.
YORUMLAR
Yüreğine sağlık şairem, bu güzel gönlünden dökülen kıymetli yazın huzur verdi, saygılar.
Gülüm Çamlısoy
Teşekkür ederim.
Her dem selam sevgimle...
ama kalbim hâlâ sarı bir papatya saçlarının rüzigârında salınır.
gör ki kördüğüm bir mazinin kahrını mezar taşına kazıdım.
ey sen düşmeden önceki o yıldız o deniz o yağmurlu eski âh.
benimle yıkanan kederlerim ve bir şairin isyanı yıpranmış bir kâğıtta.
dedi ki tanrı dedi ki kalbime yenik düş de bana.
sığındım mı o kimsesiz sükûtun ölümsüz âh’ına.
vardım mı o yıkıntıdan sarf ettiğim yorgun sevdalara.
bil ki meftun kalbim hâlâ sürgün yazarım sana başıma bela melekler.
ağırlaşır ölür sözler işte ölü bir şairin nazmı.
sonsuzluğun yitmiş hecesidir şiir kanatır yakar unutur ve küfreder.
tebrikler 🙏
Gülüm Çamlısoy
Çok teşekkür ederim içten yorum ve varlığınıza.
Hayat...
Bir yerlerde karşılıyoruz biz insanlar en çok da kendimizden uzak en azından ruhumuzda sığındığımız o tuzak.
Mahrem yaralar ve dikilesi yamalar bir elimizde kalem bir elimizde iman gücü.
Selamlar saygılar