- 61 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Aşk'ın yolunda giden deliler
Bir cumartesi günüydü yada pazar bilemiyorum. Ormesin kapıyı araladı içeriye usulca kafasını hafifçe göstererek odayı baştan aşağıya süzdü. Ben o sıra uyuma numarası yapmaya çalışıyordum. Beni görseydi fena halde dövecekti. Mathilos bahçeden seslendi ve hemen kapıyı kapatıp çıktı odadan. Yatağımın altına gizlediğim Jose Saramago romanımı çıkartıp okumaya koyulmuştum ki yangın alarmı çaldı. Tımarhane’de ki bir meczup zile oyun sanıp basmıştı. Her zaman yapıyordu bunu çünkü gelgitleri vardı, yaptığını dayak yedikten sonra unutuyordu. İspanya’da Galiçya banliyösüne bağlı Santiago De Comostela şehrinde ki bir kırsal bölgeye kurulmuş olan bu deliler yurdunun çevresinde hiç bir yapı barındırmıyordu en yakın ev veya mekan yirmibeş kilometre ötedeydi. Sonbahar zamanı çok turist çeken bir şehir olsa da bu İsa’nın unuttuğu yere kimse gelmezdi. Kitabını okurken, kitabın arasında ki kaçış planına defalarca baktı Muniez, eskiden çok zengin ve saygıdeğer bir bey olduğunu hatırladı. Sevgilisi Julia ile çok mesuttular. O kara günü hatırlamamak için çok direndi kitabın satıları arasında gözleri abanır derecesinde okumaya çalıştı ama olmadı işte o an gözünde canlandı. Bilbao şehrinin diğer bey’i Sanchez de Roman onun hayatını nasıl da yerle yeksan ediyordu, Julia’ya olan takıntılı ve saplantılı aşkı ona bunu yaptırmıştı. Julia’yı bir gece kaçırdı. Sonrasında mecnun gibi tüm imkanlarını kullanıp onu aradı aradı aradı ama bulamadı, fakirleşti bütün mal varlığı uçtu gitti Julia ile beraber, Üstü başı yırtık, saçları darmadağın şekilde elinde bir bakır bardak ile dolaşıyordu sokaklarda gören deli sanıyordu onu ama o deli değildi, mecnundu. Aşkı onu perperişan etmişti. Kasaba’da ki ihtiyar heyeti dahil kimse tanımamıştı onu ve Bask kralına şikayet ettiler onu ve Bask bölgesinde tımarhane olmadığı için işte ülkesinden kilometrelerce uzak bir yere gelmişti. Burada tek arkadaşı Bilades’ti. Kitapları da ondan tedarik ediyordu. Bilades emekli bir öğretmen olarak saygı kazanmıştı ama emekli olunca çocuklarını bir kazada kaybetti ve aklını yitirdi, Kitaplarıyla beraber buraya geldi. İlk başta kitapları almamak için ısrar etselerde o kitapları olmadan girmeyeceğini söyledi. Tımarhane müdürü Korhalel ’’ bırakın alın kitalarını dedi ’’ o lahza çok mutlu oldu Bilades. Gel zaman git zaman işte bu arkadaşlık kaçma planı yaptırdı ve beraberce bu zindandan çıkacaklardı birbirlerine söz vermişlerdi. Bu planın tek sıkıntısı öğretmen gerçekten deliydi. O ise müdürden bile zekiydi ve aklı başıdaydı. O hafta sonu çok hızlı geçti kimse ona bir şey yapmadı hasta olduğunu söylediği için rahatsız etmedi tımarcılar. Büyük gün gelmişti. Bilades, Muniez’i bıçakladı sonra kendisini bıçakladı bunu gören Ormesin hemen müdüre koştu ve ambulans geldi gelmesi uzun sürdü o sırada yaralarına kalın bir cisim basıyorlardı her ikiside. Ambulans ikisini aynı araca almıştı Müdür işin yoğunluğundan yanında Tımarcı gönderememişti. Şimdi ambulans içinde ki doktora emanettiler. Şans Muniez’in yüzüne güldü bu sefer doktor Bilbao’daki okul arkadaşı Prazo Gebriel Sanchi’ydi. Onu görünce hastaneye kadar pek renk vermedi çünkü hemşirelerde onunlaydı. Hastaneye geldiklerinde iki dost uzun uzun konuştu. Olanları duyan Prazo öfkeye kapıldı ve arkadaşına öleceğini bilse bile yardım edecekti. Bilades hiç bir şeyden habersizdi öylece tavana bakıyordu. İyileşmelerine rağmen Prazo raporlarında hala durumlarının kötü olduğunu çok kan kaybettiklerini ve toparlamaları üç ayı bulacağını yazmıştı. Muniel artık bir boğa gibi sağlıklıydı. İşler hiç beklemediği ve ummadığı kadar İsa’nın sanki kutsal dokunuşuyla yolunda gitmiş hatta baya yolunda gitmişti. Muniez  Coruna’da ki hastane odasından çıktı Prazo kendi kıyafetlerini verdi ona ve takım elbisesi içinde bir asil gibi göründü o şehirde ki insanlara hepsi sebepsizce estetik kaygılarından ötürü ona saygı duyuyorlardı. Bir gün ’’’Sol’’ kahvehanesinde otururken bir gazete gözüne ilişti manşette Roman vardı. Roman bey, Madrid’de bir fabrika kurmuş ve yüzlerce işçi ilanı münhal etmişti. Teknik eleman almak o zaman da çok zordu çünkü teknik okullar yoktu. Muniez atadan dededen babadan beri demirciydi. İşte fırsat intikam fırsatı ve Julia’ya kavuşma anı gelmişti... Fabrikaya hemen kabul edildi ve çalışmaya başladı. Madrid’de amcasının bir bağ evi vardı, orada yaşamaya başladı. Evin şenliği neşesi Bilades’ti, o dostunu asla yalnız bırakmıyordu, o tımarhane’de onu bırakmışmıydı. Muniez 6 ay sonra Müdürlüğe yükselmişti. Sakal ve saçlarını uzattığı gözüne’de doktor arkadaşı Prizo’dan aldığı lensle rengisi değiştirdiği bir kılıkta gitti oraya. Tımarhanedekiler de her yerde onları arıyordu ama işte Doktor Fransa’ya kaçtıklarını söylüyor ve onlardan umudu kesmelerini öğüt ediyordu. Müdür peşlerini bırakmayacaktı. Demirci Muniez o kadar saygı duyulan bir insan olmuştu ki, Roman akşam yemeklerinde evine davet ediyordu. İlk gece Julia o kadar güzel giyinmişti ki nefretle Roman’a bakıyordu ama belli etmemeye çalışıyordu bunu Muniez gördü onu çok seviyor ve dünyada en iyi onu tanıyordu. Muniez’i gördüğünde Julia’nın gözelrinden bir damla yaş akamadı oturdu göz kapağının altına. Hemen koşup atılmak istedi ama Muniez’in bi planı olduğunu anladı, sükunetini korudu. Tanıştıklarında elleri tokalaştığında ellerinde ki o aşk ateşi tüm vücutlarını sardı. O günden sonra birbirlerine bir daha aşık oldular. Aradan bir yıl geçmişti. Roman disiplinsiz işler yüzünden zarar ediyordu ve tüm servetini buraya yatırmıştı. Muniez’in seçtiği adamlar görevlerini tam tekmil yerine getiriyordu. İlk bir yıl çok kâr getirdiklei için hiç birini de işten çıkarttırmıyordu, Roman’ı teselli ediyor bu günlerde geçer diyerek sırtını sıvazlıyordu ama geçmedi Roman Yılbaşının ilk günü daha yeni yıla girmeden 1999 senesinde iflas etmek için Krallığa başvurmuştu. Roman’ın bütün malvarlığına Krallık çökmüş ve iki senedir para biriktiren Muniez’e satmışlardı. Roman bir gün Muniez’i sokakta gördü çok kötü durumdaydı Roman içi acıdı ama nefretini de gizleyemedi. O gün sakal ve saç tıraşı oldu gözünde ki lensi çıkarttı. Roman karşısında görünce kekemeye başladı ve dizi üstüne çöküp ağladı, meydanda herkes onu izliyordu. Muniez hemen herkesi uzaklaştırdı. Roman’ın kulağına eğilerek ’’ benim yaşadıklarımı yaşama diye seni Portekiz’e göndericem ve oradan buraya adım atacak olursan seni tımarhaneye yollayacağım üzerine İse adına and içerim’’ dedi, o an gözleri parladı Roman’ın ve kafasını sallayıp çılgınlar gibi bağırdı. Julia ve Muniez şatolara yaraşır evlerine geçmişti yanlarında Bilades’te vardı. İkisi de çok seviyordu Biladesi’i, Muniez o sıra aklını kemiren bir soru sordu Julia’ya ’’ beni o ilk gece nasıl tanıdın’’ dedi. Julia önce dudaklarını öptü sonra o büyülü sözleri söyledi ’’ Aşk insan kör olsada sevdiğini gösterir’’ dedi ve öpmeye devam etti. Bilades hemen oda değiştirdi.
Müdür Muniez’in izini sürmüştü, birileri ona bir şatoda hizmetçi diye haber getirdiler. O şato’ya iki gün durmadan gitti. Şato’ya vardığında Muniez denen o sahtekar ve sefil yaratığı görmem gerek dedi. O an Muniez Julia ile merdivenlerden simokinleri içinde iniyordu, Gözleri şaşkınlık ve korkuyla açıldı müdürün, özür dilemeye ayaklarına kapanmaya yeltendi. Muniez uşağı eliyle uyarıp ayakta dikti onu. Muniez hafif gülümsemeyle ’’ seni de affettim, dövdürdüğün, dövdüğün her gün için seni de affettim. Haklı davama güldüğün o günü de affettim. Şimdi defol git bir daha da insanları yargılama çünkü sen ne İsa Mesih’sin yada Hakim’’ dedi. Müdür oradan ayrılırken arkasından tükürdü Muniez,Julia şaşırıp kızan gözlerle baktı. Muniez ’’ ne yaşadığımı bilsen senin için bitanem asla böyle kızarak bakmazdın. Senin için herşeyden vazgeçtim ve senin yanına geldim, herkesi senin için affettim. O yüzden bana kızma’’ dedi ve Julia bu söz üzerine göz yaşlarına bir yeni oturma daha ekledi. Biladis giden müdürün arkasından küfürler saydırdı ama sonra kitapları o aldırmıştı içeri, arkasından bir şey fırlatmaktan vazgeçti ve odasınada ki masasına oturup çocuklarının resmine bakarak. Bir gün seni bulacağım aşkım, çocuklarımızın ve isa mesihin üzerine yemin ederim ki bulacağım dedi. Uzaklara dalmadan Umberto Eco’nun kitabını açıp okumaya başladı.
Ahmet YOLDAŞ 21/10/2024
İzmir
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.