Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
Rû //
Rû //
@r --

Türküsü Yarım Kalmış Cam Hikayesi

18 Ekim 2024 Cuma
Yorum

Türküsü Yarım Kalmış Cam Hikayesi

14

Yorum

22

Beğeni

0,0

Puan

650

Okunma

Türküsü Yarım Kalmış Cam Hikayesi



Geçenlerde babamla pazara çıktık. Kestaneleri görünce “Artık sobayı kurmanın vakti geldi,” dedi. . “Baba biz yazlığa kışın iki üç kere anca geliyoruz, ne gerek var sobaya?” dedim. “Elektrikli sobayla idare ederiz. ’’Peh’’ diye sitem etti. “Elektrikli sobada mı pişireceğiz kestaneleri? İki kilo kestane alarak yola düştük.

Yazlığa geçtiğimizde el birliğiyle sobayı kurduk. Şömine tipi, camlı odun sobalarından... Akşamüstü hava serinleyince "Hem deneyelim hem de kestaneleri pişirelim," dedik.

Babam bir sanat eseri gibi incecik ve eşit ölçüde kestiği tahta parçalarını sobanın içine muntazam bir şekilde dizip yerleştirdikten sonra mangal çakmağıyla tutuşturup camın karşısına geçerek büyük bir gururla eserinin yanışını seyrederken ben de banyoya girdim. Banyodan çıktığımda gözlerini kısarak yüzüme baktı. ’’Ne o,’’ dedi. ’’Padişah gibi ne diye dolaşıyorsun evin içinde? Sarmışsın havluyu başına... Git, kurut şu saçlarını! Birazdan komşular gelecek.’’

Saçımı kuruttuktan sonra kestanelerin ortasına bıçağın ucuyla çizik atarak hazırlamaya başlamıştım. Babamın keyfi yerinde ’’zobalarında guru da meşe yanıyor efem’’ türküsünü söylerken özenle çayı demliyordu. Çizdiğim kestaneleri sobanın üst kapaklı kısmına serdiğim sırada bir kovaya doldurduğu odunları göstererek ’’bak’’ dedi.’’ Bunlar analar, dışarıda kapının önünde duranlar da baba odunlar.’’ Sonra birden telaş içinde ’’Allahhh!.. Soba geçiyor çabuk çabuk ben analardan atayım sen de dışardan babalardan getir’’ dedi.

Gittim, en kalın odunları bulup sobanın içine gelişigüzel attım. Babam tam “Zobalarında guru da meşe” türküsüne kaldığı yerden devam edecekti ki ’’Küt!’’ diye bir ses... ’’Arkasından Çatırt!’’.. Meşe odunu cama doğru yuvarlanmasın mı?! Cam çatladı tabii. Bir süre sonra içeriyi duman bastı. Panik hâlinde camları açtık, evi havalandırdık.

Babam sobanın içinden cama çarpan odunu görünce, “Baba at dedik, sen dede odunu atmışsın resmen! Bu ne devasa bir odun?” diye söylenmeye başladı. Benim yüzüm kıpkırmızı oldu, artık azardan mı yoksa sıcaktan mı bilemiyorum. Cam kırıldı ya hemen kriz masasını kurduk. Babam internetten yeni cam siparişi için firmaları araştırmaya başladı.

1. Görüşme:
Babam telefonda:

’’Yaw, hemşerim! Bizim sobanın camı çatladı, yenisini gönderin acil!’’

Ölçüleri sordular. "On güne ancak göndeririz," dediler. Babam, fiyatı sordu: 2500 TL! ’’Acil dedik hemşerim. On gün nasıl bekleyelim. Çoluk çocuk perişanız burda.’’

Telefonu kapattıktan sonra bana döndü: “Hırsız bunlar hırsız! Bir cam 2500 TL ne ya! Mücevher alıyoruz sanki. Bir de kargo isteyecekler şimdi.”


2. Görüşme:
Telefonu açan bir bayandı. Babam kibar kibar konuşuyordu:

’’Hanımefendi merhaba, sizden bir ricam olacak... Bizim sobanın camı kırıldı da… Benim sakar bir kızım var. Odunu yanlış attı. Hem ben dedim ona, babalardan at diye ama gitmiş dedelerin odununu atmış! ’’

Kadın güldü mü sinirlendi mi belli değil. Mail adresi verdi. Sipariş bilgilerini göndermemizi istedi. Ben firmayla mailleşirken babam da arka planda görüştüğü firmalara sakar kızından bahsediyor 2500 den başlayıp 3500 e kadar uzayan fiyat aralığı yüzünden kavga ediyordu.


Kargo dahil 1.500 TL fiyat veren firmayla mail üzerinden anlaşarak siparişi oluşturduğumu, ödemeyi de internet bankacılığından yaptığımı söylediğimde, babam “Altı üstü bir cam, bu ne iştir?” diye sinirlenirken beni dinlemiyordu bile.

Sobanın içindeki ateş kestaneleri pişirmeye yetti. O ara komşular geldi. Konu malum... “Sanayi sitesinde cam vardır, yarın bir gidip bakalım,” dediler. Kestaneler yendi, çaylar içildi. Komşular evlerine döndüler.

Babamı bıraksam sabaha kadar bütün şehirleri arayacaktı neredeyse .Vakit gece yarısını çoktan geçmiş uyumamış, halen söyleniyordu: “Babalardan at dedik de en büyük babayı mı at dedik!? Masraf açtın durduk yere. Yok yok, bir de Bursa’yı arayayım, asıl yer orası!” Gece vakti Bursa’yı aradı ama açan olmadı.


Sabah, erkenden bir telefon konuşmasına uyandım, babam hoparlöre vermiş sesi:

’’Kardeşim acil demedik mi? Ne oldu bizim cam?’’ Adam, “Abi akşam konuştuk ya biraz sabret, arayacağım,” deyince babam yine sinirli: “Yaw acele yolla şu camı, acil durum görmüyor musun? Çoluk çocuk soğukta, kar kış kıyamette donacağız!”



Ben kahvaltıyı hazırlarken babama ’’Babacım, ne diye insanları arayıp duruyorsun, üstelik bir de çıkışıyorsun? Dün verdim siparişi, sana da söyledim iki güne gelecek.’’ diye. Yüzü düştü. “Sen ne karıştırıyorsun ya, ben halletcem. Soba işi benim işim! Sen karışma!

O sırada yine telefon çaldı, en son görüştüğü adam 3000 TL fiyat vererek ’’Abi, adresi yaz hemen göndereyim," dedi. Babam ise telefonu kapatırken:

" Nee! Üç bin mi? Yaw ne acele ediyorsun kardeşim? Kalsın... Kalsın... Zaten bu kış, havalar sıcak geçecekmiş! Daha sonra bakarız!"


EbRuAsya//

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Türküsü yarım kalmış cam hikayesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Türküsü yarım kalmış cam hikayesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Türküsü Yarım Kalmış Cam Hikayesi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İBRAHİM YILMAZ
İBRAHİM YILMAZ, @ibrahimyilmaz1
4.11.2024 09:44:56
merhaba Ebru hanım,
sıcacacık sımsıcak akıcı bir anlatım.
babanın nitelemeleri çok hoş. baba odun, dede odun. ilk kez duyduğum nitelemeler.
bir an kendimi içi duman kaplamış odada hisssettim.
kaleminizin gücüne saygıyla.
esnle...
cem3453
cem3453, @cem3453
23.10.2024 22:05:24
:))
kesin Şile tarafları yazar
ve lütfen babanıza deyin,
ben doğal toplayıp
ve ev dışı bir çakma kulübede yaptığımdan pişirmeleri
hiç bir sıkıntı yok şu ana dek.

eyvallah.
Mavilikler
Mavilikler, @mavilikler
18.10.2024 23:45:43
10 puan verdi
Arka planda baba kız arasındaki iletişimin niteliği, güzel bir melodi gibi ruhu okşuyor. Babanız odun seçiminiz yüzünden camın kırılmasına kızmış doğal olarak ama o öfkeyi şekere bulayan sıcacık bir duygu da hissediliyor alttan alta.

Çok güzel, sıcacık bir yazıydı.

Gönlünüze sağlık...
Larmina.
Larmina., @serha
18.10.2024 22:02:12
10 puan verdi
Burdada havalar soğudu kış geliyor yavaş yavaş
Tahlisiz bir kaza oluyor işte ama birde o kestaneden yiyememek onca eziyeten sonra

Olsun ruhumuz ısındı samimi ve anlatımınla

Sevgiler
Suphi sekü
Suphi sekü, @suphiseku
18.10.2024 21:42:17
Sizin hikayenizi okurken, kendimi anahtar deliğinden sizi izler gibi hissetim.
Aren kardeşimin hikayesiyle de bayağı güldüm.
Sanırım hepimizin buna çok ihtiyacı var.
Arasıra bizi güldürün kardeşim.
Selametle
Ha onuttum. Çok büyük geçmiş olsun.
AMA. Boş verin. İyi ki de kırılmış. Yoksa bu hikayeyi nerde okuyacaktık.
Muhterem babanıza saygılar.
Hayırlı geceler
Aren-
Aren-, @aren-
18.10.2024 19:54:35
Başlığa bakınca bambaşka bir hikaye bekliyordum ama hayal kırıklığım cam kırıklığının önüne geçti…:))
Nede olsa umduğumuzu değil bulduğumuzu okuduk…
Odunları kütükten esinlenmiş olmalı ki soy kütüğünde sıralarken ana odunları kendinden saydı muhterem:) Baba kütüklerin arasına sıkışmasaydı Dede Nine kütüğünden ayrıldığına içerlenmeyecek cam kırılıp cana da dokunmayacaktı da neyse…
Cam için o kadar çaba ve sıkıştırmanın ardından ‘’Ne acele ediyonuz yaw’’ Bana Tursun’ln Demel’un fikrasini hatirlattı

Demel ve Tursun balığı aynı anda yakalarlar. Biri kuyruğundan biri ağzından. İkisi de balığa sahip çıkar. Biri derki Baluk ağzindan yakalanur penumdu, diğeri derki oni herçez yakalar mesele kuyruğundan yakalamaktu penum du…
Temel derki: Tursun ben sağa uç tokat atacağum sora sen bağa, onsan sonra ben sora sen… Hangumuz pes edersa baluğu hebiri alur.
Tursun senden korkan sen cibi olsun. Temel derki: İlk pen atacağum. Tursun tamam der.
Temel üç tokat atar dursuna bir şey olmaz. Tam dursun temele tokat atacak… Temel: Ula tursun sağ bi şe diyeyim mi? Pen paluğu hiç sevmem al olsun senun…

Bizim amca da fiyatı duyunca kışın hafif geçeceğini anlamış:)
Güzeldi Ebru Hanım Her ne kadar başlık ters köşe yapsa da:)
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
18.10.2024 19:51:58
Ebru bir hesap yaptım.
Kilosu 150 liradan 300 lira kestane
1500 lira da cam. Toplam 1800 lira.
Bir kilo kestanede tahmini 50 adet vorsa
Böl 1800ü 100e bir adet kestanenin fiyatı
18 lira...
AFİYET OLSUNNN...
Babanıza selamlar saygılar.
Tabii sana da kardeşim.
Gia.
Gia., @gia-
18.10.2024 19:34:11
10 puan verdi
Her zaman keyifle okunur, kaleminin her yazdığı
Ben her yazına geldiğimde iyi ki diyorum bir kez daha. İyi ki yazıyorsun sevgili Ebru.
Yine çok güzeldi üstelik sobalı ve kestane kokulu. Sıcacıktı anlatım.

Sevgiler
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
18.10.2024 19:09:12
10 puan verdi
Yaşli insanların alışkanliği mıdır esip gürlemek?
Sonra başladığı yere gelmek.

Güzel bir öykücük.
Soba var.
Kestane var.
Sabır var, sabırsızlık var.
Kestaneler gibi sıcak bir yaşam kesiti.

Çok saygımla Üstadım
neneh.
neneh., @neneh-
18.10.2024 18:57:14
10 puan verdi
A a a !.Bak geldi kış baba!...Kestanenin kokusu buraya kadar geldi.Harika bir yazı.Hayırlı akşamlar diliyorum.Sağıcakla.Saygıyla.
Kırık nota
Kırık nota, @kirik-nota2
18.10.2024 18:48:13
10 puan verdi
Hayatın içinden inci taneler 👏güzeldi Kaleminiz kavi olsun,
Selam ve saygılarımla..,

Kırık nota tarafından 18.10.2024 19:03:50 zamanında düzenlenmiştir.
Kırık nota
Kırık nota, @kirik-nota2
18.10.2024 18:47:45
10 puan verdi
Hayatın içinden inci taneler 👏güzeldi Kaleminiz kavi olsun,
Selam ve saygılarımla..,
Kırık nota
Kırık nota, @kirik-nota2
18.10.2024 18:45:55
10 puan verdi
Hayatın içinden inci taneler 👏güzeldi Kaleminiz kavi olsun,
Selam ve saygılarımla..,
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.