- 84 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ORTADOĞU'DA SON GELİŞMELER
ORTADOĞU’DA SON GELİŞMELER
İçinde yaşadığımız coğrafya zor olduğu kadar, ayni zamanda sancılı bir coğrafya. Tüm dünyanın gözleri bu coğrafyanın üzerinde. Başka yerlerde savaş yokken neden on yıllardır bu bölgede savaş devam ediyor? Neden ölümlerin, suikastlerin ardı arkası kesilmiyor. Bu haftaki köşe yazımda bunların nedenlerini sorgulamaya çalışmayı düşündüm.
Ortadoğu tarih boyunca din ve etnisitelerin yerleştiği bölge çok katmanlı bir kültür yapısı da ihtiva etmekte. Stratejik yapısı ve verimli içeriği nedeniyle kimi zaman içeriden kimi zaman ise dışarıdan saldırılar bu coğrafyanın her zaman bir çatışma alanı olmasına da yol açtı.
11 Eylül saldırıları sonrası yıllar geçmesine rağmen etkileri halen devam etmektedir. Bu politikalardan en fazla etkilenen bölge ise Ortadoğu’dur.
Bu durum,İran’ın Şiilik vasıtasıyla etki alanını genişletmesi, IŞİD’in ortaya çıkmasıyla Irak ve Suriye’nin iç ve dış politika gündeminin değişmesi, sürekli istikrarsızlığın devam etmesine, Lübnan,Libya, İsrail ve Filistin sorununun çözümsüzlüğene vesile oldu.
IŞİD’din gelişip güçlenmesini sağlayan ABD ve mütefişklri olmuştur. Sonradan da özellikle Irak ve Suriye’ye saldırarak Ortadoğu’yu ceheneme çevirmesine neden olan yine ABD olmuştur.
Diğer yandan Rusya ve Ukranya savaşının halen devam edilmesi, ABD ve Avrupa ülkelerinin kaynayan kazana odun atmaları Ortadoğu’yu ceheneme çevirmeye devam ediyor.
Neden Ortadoğu’da savaş tüm hıızıyla ve gelişerek devam ediyor? Birçok neden sıralanabilir. Ama en önemli nedenlerden biri. ABD, Fransa, Almanya, İngiltere vb ülkelerinin ekonomisi silah sanayisine dayalı olmasından kaynaklı.
Savaş olmadan ekonomilerini güçlü bir şekilde ayakta tutmaları olanaksız durumda. Bu savaşlar geregi olarak Ortodoğu’nun tüm ülkeleri, kendi güvenliklerini sağlamak amacıyla silahlanma zoronda bırakıllıyor. Öyle bir duruma getirilmiş ki, ağır silahları almak için birçok ülke sıraya girmiş durumda.
Ortadoğu’da oynan oyunları anlamak için, 7 Ekim 2023’de Hamas militanlarının düzenledikleri saldırıda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1,200 kişiyi öldürmesi ve 250 kadar kişiyi de rehin almasıyla beraber Ortadoğu’da çatışmalar yeniden hızlandı.
Diğer tarafta, İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını halen sürmeye devam ediyor.
Misilleme olarak; 7 Ekim’den beri İsrail’in Gazze’de düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 40.000’den fazla Filistinli öldürüldü ve yaklaşık 84.700 kişi de yaralandı.
Şimdi de kısacaÖldürülen İsmail Haniye’nin kim olduğuna bakmakta yarar var; 63 yaşındaki İsmail Haniye, 1962 yılında Filistin’deki El Şati Mülteci Kampı’nda doğdu.
Genç yaştan itibaren Filistin davasına dahil olan Haniye, 1980’lerin sonunda Hamas’ın önde gelen üyelerinden biri oldu.
2006’da Filistin Başbakanı olarak atandı ancak ertesi yıl Gazze’deki şiddet olayları sonrası El Fetih örgütü tarafından görevden alındı.
Haniye 2017 yılında Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı seçildi. ABD, 2018’de Haniye’yi "teröristler listesine" ekledi.
En son gelişme de İran’da en güvenli ve iyi korumalı olarak bilinen ev baskınıda Hamas’ın en üst liderlerinden olan İsmail Haniye’nin Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan’ın göreve başlama törenine katılmak için bulunduğu başkent Tahran’da öldürüldü.
Haniye’nin öldürülmesi İran, Türkiye ve Katar tarafından en sert şekilde kınandı. Başta Arap ülkelerin olmak üzere çoğu devletler sessiz kalmayı tercih etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada, "Filistin davasına desteğimizi ve Filistinli kardeşlerimizle dayanışmamızı göstermek amacıyla yarın (2 Ağustos Cuma) bir günlük ulusal yas ilan edildi" duyurusunda bulundu.
İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney "Haniye’nin intikamını almanın Tahran’ın görevi olduğunu söyledi.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezekşiyan da yemin töreninde görüştüğü Haniye’nin öldürülmesinin ardından "İran’ın toprak bütünlüğünü, itibarını, onurunu koruyacağını ve terörist işgalcileri bu korkak eylemden dolayı pişman edeceklerini" söyledi.
Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Haniye’nin öldürülmesini "korkakça bir hareket" olarak nitelendirdi.
Suikastı kınayan Abbas, Filistin halkına, İsrail’e karşı birlikte hareket etme, sabırlı olma ve işgale karşı sağlam durma" çağrısı yaptı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Haniye’nin ölümünü "kabul edilemez bir siyasi suikast" olarak tanımladı.
Çin Dışişleri Bakanlığı, Haniye’nin öldürülmesi kınadıklarını ve karşı çıktıklarını belirtirken, olayın bölgesel istikrarsızlığı artırabileceğini vurguladı.
Hamas, Tahran’da öldürülen siyasi lideri İsmail Haniye’nin yerine Yahya Sinvar’ı seçti.
İsrail, bugüne kadar örgütün Gazze sorumlusu olan Sinvar’ı 7 Ekim saldırısının mimarlarından biri olmakla suçluyor.
Haniye’nin öldürülmesi sonucu yerine Sinvar seçildi.Sinvar, 1962’de Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus Mülteci Kampı’nda doğdu.
Sonuç olarak şunlar söylenebilir;
1-Emperyalist devletlerin sanayisinin ağır silah sanayisine dayandığını, çıkarları gereği savaşsız ayakta kalamayacağını;
2-Yer altı zenginlik kaynaklarına ve stratejik öneme sahip olan Ortadoğu’nun ‘’Büyük Ortadoğu Projesi’’ gereği daha uzun süre savaş yayılarak devam edileceği;
3-Savaşın doğası gereği milyonlarca insanın ölebileceği veya sakat kalacağını;
4-‘’Büyük Ortadoğu Planı’’ gereği Ortadoğu’da bazı sınırların yeniden çizilebileceğini;
5-Yahya Sinvar’ın daha dinci, daha tutucu ve savaş yanlısı olduğunu, bu durum bundan sonra da Ortadoğu’da suikastlar, katliamlar ve savaşın süreceğin göstergesi olarak algılandığını;
6- Uzun zamandan beri İran, Irak, Suriye,Lübnan, Filistin Ukranya’da uyguladığı politikalarla savaşı körüklediğini;
7- Bu durumun Ortadoğu halkları birbirine düşman ettiğini. Açlık, yokluk, yoksulluğun katlanarak devam edeceğini düşünüyorum..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.