Yaşamında öteki kişilere ulaşabildiğin anlar, bir ormandaki kuş ötüşleri gibi olacak... uzaklardan gelip geçerken, kısacık bir süre yapraklarda yankılanacaklar o kadar. orman bütün sessizliğiyle yine yalnız duracak orada... ı.kant
Rû //
Rû //

Palimpsest

Yorum

Palimpsest

( 1 kişi )

18

Yorum

35

Beğeni

5,0

Puan

1454

Okunma

Okuduğunuz yazı 10.10.2024 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Palimpsest




Yüzüne baktım onun. Üzerinde bir keyifsizlik hırkası oturuyordu öylece...

’’Sen bu vaktin çocuğu olmalısın ve adın ’Şimdi’ olmalı,’’ dedim. Hırkasının cebinden bir kağıt çıkarıp bana doğru uzattı.


Aldığım bu kâğıt, parmak uçlarımda titriyor. Üzerindeki yazılar okunur gibi değil. Ne yeni ne eski. Hem tanıdık hem yabancı. Silinmiş ama silinmemiş. Geçmişten izler var ama Şimdi’ nin de gölgesi düşmüş üstüne. Bir yazar, belki binlerce yıl önce cümlelerini nakşetmiş. Sonra biri başka bir çağda, kendi kelimelerini yazmış. Her seferinde biraz daha silinmiş, biraz daha karışmış, biraz daha unutulmuş...

Bir palimpsest. Gözlerimin önünde katman katman açılıyor. Ama bu, sadece kâğıtta değil; zihnimde de yaşanıyor. Belleğim de bir palimpsest. Her an yeni bir iz ekleniyor; her iz, diğerinin üstüne yazılıyor. Hatırladıklarım, aslında hatırlamadıklarımla iç içe. Neyi gerçekten hatırlıyorum, neyi uyduruyorum? Artık emin değilim! Kendi hikâyem mi bu, yoksa başkasının bana anlattığı bir senaryo mu? Bilmiyorum. Şimdi, beni bir yola sürüklüyor.

Yol dediğin küçük bir kıpırtıyla başlıyor... Sonra uzuyor da uzuyor. Sanki bu sokaklarda daha önce yürüdüm. Taze bir mavide güneş ararken belki binlerce yıl önce, belki başka bir yaşamda... Yollar birbirine benziyor, gökyüzü aynı ama ben aynı mıyım? Bu soruyu her adımda Şimdi ’ye soruyorum. Hatırlamak, unutmak kadar zor. Şimdi, ellerini göğsünde kavuşturmuş bana bakıyor.

Bir kapı gösteriyor. Önünde duruyorum. Paslanmış. Dokunduğumda ellerime toz bulaşıyor. Ama sanki bu kapı, başka bir çağın kapısı. Binlerce insan bu kapıdan geçti, kimileri ardında izler bıraktı, kimileri sadece geçti, gitti. Ben de geçiyorum. Bir iz bulacak mıyım? Kendi İzimi bırakacak mıyım? Yoksa sadece bir gölge gibi süzülüp kaybolacak mıyım? Şimdi, burun kıvırıyor. Beni kapıdan içeri itiyor.

Kapının ardında karanlık bir oda var. Bu karanlık beni kör ediyor. O an annem diriliyor. Ben annemi hep diri tutuyorum. Annem benim ellerimden tutuyor. Annemin gözleri doluyor. Annemin gözleri dolup, boşluğa taşıyor... Boşlukta ben var mıyım? Bilmiyorum. Boşluk dediğin ağır ve kocaman bir yük. Annemin gözleri bu boşluğu taşıyor. Belki ellerimden tutan annem değildir. Bana öyle geliyor. Anneler her şeyi bilirler. Ama belki annem öldüğünü bilmiyordur. Belki de hiç ölmemiştir. Şimdi, bana bir mum veriyor.

Mumu yakıyorum. Annem aydınlık bir yüzle bana bakıyor. Duvarlarda eski yazılar. Bir zamanlar birileri bu duvarlara bir şeyler yazmış. Ama sonra başka birileri, o yazıları silmiş ve kendi hikâyelerini yazmış. Hikâyeler birbirine karışmış.’’ Bu metni okuyan başka bir yazı daha görecektir,” diye yazıyordu en üstte. Bir palimpsest duvarları saran. Yazılar siliniyor, ama gölgeleri kalıyor. Belki ben belki de annem o gölgelerin bir parçasıyız. Emin olamıyorum.

Mum alevinin titrek ışığında, eski harfler yeniden canlanıyor. Harfler zamanın katmanında iç içe geçmiş gibiler. Hangi harfler gerçekten orada? Bilmiyorum. Bilmek, belki de en büyük yanılsama. Her şeyi bilmeye çalışırken, unuttuklarımız, silinmiş olanlar, hep gölgelerde gizli kalıyor aslında.

Şimdi, oturduğu yerden kalkıyor, bir gölge gibi yanıma gelerek kulağıma fısıldıyor “Her şey siliniyor, ama hiçbir şey tamamen kaybolmuyor.”



EbRuAsya//

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

10.0

100% (6)

5.0

100% (1)

Palimpsest Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Palimpsest yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Palimpsest yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Arife Özden
Arife Özden, @arifec-zden
6.4.2025 18:54:56
5 puan verdi
🥹🥹🥹 Çok güzel❤️ her şey siliniyor ama tamamen kaybolmuyor. Yaşadığımız her anın içimizde bir çizgisi, yarası iz bırakıyor... 😔🥹
Ay
Ayşenur Çiftçi , @aysenurciftci
3.11.2024 22:22:45
asla asla Ebru'cum hiçbir şey tamamen kaybolmuyor
izi kalıyor
sesi kalıyor
kokusu siniyor
acısı dinmiyor
zaman herşeyin ilacı diyorlar ya bence dünyadaki en büyük yalan....
Gule
Gule, @gule
11.10.2024 20:48:04
Güzel yazı Ebru...gerçekle hayal arasında gidip gelen güzel bi kurgu...hem kalbe hem de öze dokunan dupduru bir anlatım.

Tebrikler, sevgiyle...
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
11.10.2024 17:01:58
günün çalışmasını ve yazarını kutluyorum
YANILGI USTASI
YANILGI USTASI , @yanilgiustasi
11.10.2024 16:35:51


Değerli kalemi kutlarım.
Selam ve sevgiler.
A.Y Borke
A.Y Borke, @a-yborke
11.10.2024 15:27:44
palimpsest.

günler
günlercede birikip gelen
sarı safra ile doluydu. doğruydu
dokununca irkilen
zarları kalın yerlerimiz
dokunaklı hüzünler içeriyor
ve içinde kimseyi istemiyordu
:
kupon cesaretler dolu
dolu dizgin duran biri
bir gidişin asil aslına
övgüler düzen düzenli birileri
herkesi hiçbir şeyle yargılayan
kadroda yani. tertemizdi
ilenç defteri

atarlı gözleri ateş dolu
göğsü hırıltılı sesler oysa
oradakilere ve ona. elçiydiler
o kadroda. çıt diye kopan kasırga
küfür küstah kesilmiş
kesinlik içeren kelimelerle. çığlıklar
çardaklarda geviş getiren akla
ermişti

olan olağan dışı tek şey
serçelerin saçlarını boyuna
sola taramasıydı
taramalı tahta tüfenkleriyle
çocukların çok sevdiği oyunda

1952bin14İst.
meczup1sair
meczup1sair , @meczup1sair
11.10.2024 13:38:36
Tebriklerimle
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
11.10.2024 10:31:47
Değişik bir tarz.
Değişik bir tat.
Tebrikler bacım...
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
11.10.2024 10:31:16
Değişik bir tarz.
Değişik bir tat.
Tebrikler bacım...
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
11.10.2024 07:16:22
10 puan verdi
Palimpsest.
Palimpsest.
Palimpsest.
Üçü de aynı mı.
Yok, hayır.

Dönüşlü, değişebilir olgular.
Hoş bir varlık göstermezsen yılan bile geçer gider.

Hatalarımı, tekrarlamam.
Yeni bir şey koyarım ortaya.

Tövbe ettim ben bir kere
Pişman oldum, yüz bin kere

Neydi?
Palimpsest.
Çok anlamlı.

Çok saygımla Üstadım


deniz_tayanç1 tarafından 11.10.2024 08:03:11 zamanında düzenlenmiştir.
Vaha Sahra
Vaha Sahra, @vaha-sahra
11.10.2024 02:59:45
" hatırlamak unutmak kadar zor" birbinin tersi görünseler de aynı zihinden girip çıkarlar.. ya da aynı zihne gömülüdürler. Şaşırtıcıdır unutmayan biri nasıl hatırlamaz....

İki farklı yazı iç içe geçmiş, birleştirilmiş hissi yarattı...


Anne kısmı bende ki yara...


Ölmezler, taki biz onları unutana kadar, ölürsek işte....

Selamlar.
Aren-
Aren-, @aren-
10.10.2024 23:55:50
Sezmiştim, tebrik için uğradım
Saygılar...
Mavilikler
Mavilikler, @mavilikler
10.10.2024 21:18:37
10 puan verdi
Evet, o silinen şeyler bir iz bırakıyorlar mutlaka. Ölüm olsa da yolun sonunda, bir zamanlar bu dünyadan gelip geçtiğimize dair bir iz mutlaka bırakıyoruz gerimizde. Ölüm karşısında en büyük avuntumuz da bu... "Boşuna yaşamadık" diyoruz böye düşününce.

Harika bir anlatımdı. Konu da çok güzel...

Yüreğinize sağlık...
Jüli d.
Jüli d., @efemera
10.10.2024 18:43:47
10 puan verdi

Çok güzel Rû

Hepimizin hikayesi birbirine geçmiş gibi geldi..

🌺

Beyza007
Beyza007, @beyza007
10.10.2024 11:51:42
10 puan verdi
Geçmişle gelecek hep iç içe yaşanıyor. Geçmişin izlerini istesek de silemeden, içimizdeki dönüşümleri zamana uyduruyoruz. Girdiğimiz bazı mekanlar, tatlar, kokular hep geçmişte bir yerlere takılıyor.

Tebrikler. Sevgiler
Aren-
Aren-, @aren-
10.10.2024 10:23:20

Karanlığın mezarına gömülmek istiyordu!
Karaları örtüp üzerine
Mezar taşına siyahlar bağlayarak!
Hiçin zerresinde kırışık bir parşömene tutunmuştu
Giderayak!
Üzerinde gizemlerin biriktiği acıları sıyırıp
Şimdi’ye soyunup gözlerini dağlayarak!

Kül dökülmüş ağıtlar acısındayken
Titreyerek Şimdi!
Yenilerini eskilerin üzerine döküyordu
Kurşun dökümüne eş
Geçmiş haykırıyordu kısık vedaların
Saklanmış duyguların makamıyla
Şimdi daha dominant
Aldırmaz bir edayla akıyordu yörüngesinde
Annem!
Sislenememiş derinliklerden hisleniyordu
Hislerimin derinliklerine sokularak!
Mavera üstü yanılsamalar
Geçmiş ve Şimdi’nin med-cezirinde
Binler saklanmış ha üst üste ha alt alta
Derinde kurulmuş sahte peri masalı
Kör bir ok ile Şimdi’nin gerçekliğini çürütmekte…


Saklanmış harflerin sırlarında kördüğüm
Şem kudreti kadar saklı
Bilgeliğe sığındığını sanan
Küçüklü büyüklü harfler
Bilmez ki Şimdi’nin silinmez hafızasında
Limon eziği kadar ekşi tat damağında…

Yorgun Şimdi’nin yarınına bak
Başka bir hikaye düşecek
Hepsinden daha asil
Yıllar sonrasına ışık düşürecek
Palimpsest’in kırılan gönlünden
Arayışta sürünen nice gönüllere…


İnsan hafızası parşömen (Palimpsest) gibidir. Hatıralarımızın üzerine hatıralar eklenir. Geçmiş yazılar, Şimdi’ki yazılar. İç içe geçmiş üst üste binmiş karmaşık yazılar. Eskileri silmek ne mümkün. Saklı kalsa da harfler Mum ısısında, kimi limon asitinde canlanırlar…

Şimdi (bu zamanda) İnsanın sildiğini sandığı, unuttuğunu düşündüğü o duygular… Az ısındığında veya hüzünlenip tuzlu su akıttığımızda yaşlar o anıları, O Geçmiş’i Şimdi’in gözüne acımadan tekrar tekrar sokar…

Ebru Hanım, çok güçlü vurgulu bir yazı olmuş. İçinden daha çok metaforlar üretilir ve daha çok çıkarımlar yapılabilir, görene; derinlere götürür, düşünene; hislendirir derinden, anlayana!

Sonuç anlayanlarla anlamayanlar arasında bir mezar olmuş. İnanana bahçe inanmayana zından!

Vesselam… Selam ve saygılarımla…
neneh.
neneh., @neneh-
10.10.2024 05:57:07
10 puan verdi
Anlamlıydı.Hiç bir şey zamanla silinmiyor aslında.Sadece onu bir tetikleyici çıkıncaya kadar uyutuyor.Ve sildik diye insanı avutuyor.Zira silinmezler onlar birer delildir varlıktan geri kalan.Hesaplaşmaya doğru yol alan.Yine severek okuduk.Teşekkürler.
CaNMaYBuL
CaNMaYBuL, @canmaybul
10.10.2024 05:53:10


ey karanlığın içinden yükselen o narin ses, bilir misin ki gecenin içinde her kelime bir gül yaprağının gölgesi kadar nazik, bir şairin gönlünden dökülen ince bir mısra kadar lâtiftir? her kelimenin ucunda açan o narin çiçek, halkın dilinde, ozanın sazında can bulur, varlıkla yokluk arasında ince bir çizgi gibi süzülür. annemin sesi mi bu, yoksa belleğimin bir hayali mi? ah, ne zordur insanın kendi içinde kaybolması; çünkü hatırlamak, gökyüzünde açan binlerce yıldızın içinde en parlak olanı seçmek gibidir.

yollar, bir beyit gibi akar önümüzde, her adımda yeni bir mana yüklenir. sanki bin yıl evvel de bu sokaklarda yürümüşüm, aynı gökyüzüne bakmışım gibi. oysa bilir misin, gökyüzü hep aynı mavilikte olsa da, insan her defasında başka bir hikâye taşır yüreğinde. bir adım atmak, dünyanın en eski masalını yeniden yazmaktır; her adım bir kelime, her durak bir virgül, her dönüş bir bilmece. çünkü bu yolculuk, insanın kendiyle baş başa kaldığı bir türküdür, nağmeleri zamanın ötesinde yankılanan. işte tam da burada, kapılar belirir karşımızda; birer sır gibi açılır, ve biz ardında ne olduğunu bilmeden, içeriye doğru süzülürüz.

üsküdar//sabah ezanı okunurken..

günaydın…

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.