- 92 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sevdalı ve dualı kullar
Sevdalı ve dualı kullar
Tahir olmak da ayıp değil
Zühre olmak da
sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.
Nazım Hikmet
İnsana yürek gerek gönüle samimiyet gerek insana ise aşk ı sevda gerek
Bugün insana samimiyet ile verilen tatlı sözden daha değerlisi bulunabilirmi insanın yanında onu sevenlerin olması belkide o vakti güzelleştiren en güzel anlardır sevginin kalpte büyüyüp gelişmesi kişinin sürekli aynı kişiyi düşünüp her nefeste onu görmesi ise sevginin sevda haline dönüşmesidir ve yanınızda sizi sevip değer varsa hayat kıymetlenir kalpte yaşamak kıymetlenir kişi dostu ile bilinir bugün alınan nefes bile yürekten samimiyet ile alınıp verilmeli
Her nefes sahici olmalıki edilen söz verilen selam insanlarda bir değer görsün kim demiş sevda yalan diye sevda için nice yiğitler agitler can verdi nice kale gibi insanlar çöktüde onlardan bize nice masallar kaldı adları dilden dile söylendi
Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında serumu ölmek ayıp olur mu?
Nazım Hikmet
Ne de güzeldir efsane haline gelipte dilden dile efsane olup anlatılmak ne mutlu ki sevdası uğruna şehit düşüp serden geçene ne mutlu ki dosta can olup can verenlere işte O Allah ki kulundan dupduru sevgi ister zaten bu hayat bir alışveriştir alışveriş ise kul ile Allah arasındadır 3.kişiyi kabul etmez Allah kulunu binbir nimetlerle dünyaya gönderir ondan sadece onu sevmesini emreder alışveriş sonucu kullar amellerini vererek ödül ve mükafatı emreder Allaha sevginin ispatı samimiyet ile yapılan güzel ameldir Rabbimiz kullarına gerekirse dostu için can vermeyi yetime atılan taşa siper olmayı emreder Tahir kerem mecnun misali aşk için yanan kullar ister ki bugün aşkların en büyüğü Allah için olan aşktır en büyük dost ve yaren ise elbette Rahman ve Rahim olandır zaten ondan başka aşık olunacak kimse kaldı mı
Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
Nazım Hikmet
Dünyada elbette günü gelince ayrılmakta var ve Azrail saat gelince tüm kapılara uğrar o halde yarın mahşer kurulup el pençe divana durunca dünyadan götürdüklerimiz güzellik iyilik olsun Allahın isimlerini kendimize huy edinelim ki yarın Mizanda tartının tarttığı şer ilen değil güzellikten yana olsun Rabbimizin yanına varınca yüzümüz kızarmasın nice kerem ile Aslı mem ile zin Tahir ile Zühre gibi kullar geçtide aşk ile samimiyet ile adları dilde efsane oldu masal oldu güzellik ile sevda ile arkalarında temiz isim bıraktılar sevdaya can verdiler işte bizde aşkların en güzeli Allaha teslim olalım şu anlık dünyada insanlara güzel bir isim bırakalımki ismimiz hayır ile yad edilsin insanlar güzel eser bırakıp icatlar ortaya çıkarmak canlarını insanlık yoluna verdiler kul olamadıysak insan olalım şer yerine faydaya çalışalım helak olmayalım olanlardan Allah bizi esirgesin bugün zalimden geriye kalan ancak lanetler oldu
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Nazım Hikmet
Elma ne kadar hissiz olsada gün gelir tohum ve Fidan dahi insana ses verir eğer tohum ve fidana iyi bakarsan sular ve ekilenini iyi yetiştirip sular emek verirsen gün gelir o tohum ve Fidan ağaca dönüşür elma tohumuda ne kadar iyi bakılırsa hasadını ve ürününü bol verir insanda böyledir emek ister özveri ister emek ile yetiştirilen insan o özveri ve itina ile gelişir boy atar her insan kalpte iz bırakır belkide sevmelerin en güzeli yapabilen insan için karşılıksız sevip sevilebilme halidir ancak insan her amel karşılığında bir ödül ve mükâfat ister hastayı ziyarete gideriz de o bize gelmezse bir daha gidip onu ziyaret etmeyiz bir insana selam veririzde cevap gelmezse selamı keseriz insan tüm ilişkilerinde böyledir karşılık almadığı yere gitmez kulda böyledir yaptığı güzel amel ve iş karşılığında ödül ister cennet ve cehennem olmasa idi acaba günahtan haramdan sakınırmıydı
Kul kul için her zorluğa katlanırda neden bir kez sahibinin rızasını onu kavuşmayı arzulayıp istemez
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Nazım Hikmet
Tahir ile Zühre olmak gönül işidir onlar kerem ve aslı gibi Leyla ile Mecnun gibi sevdaya can veren başlardır insanı var eden sevgidir samimiyet ile yapılan gönül verilerek yapılan her iş dünyada bir iz bırakır dünyada yapılan adım güzellik adım iyilik güzellik doğruluk dürüstlükten olursa atılan adım güzelleşir insanki arkasında temiz bir isim bırakırsa elbet güzel anılan kullar arasına yazılır Rabbimiz dünyada kulunu en güzel şekilde yaratıp şu dünya hayatını nimetleri ile bezemiştir kendisine şükredilmesini emretmiştir işte Rabbimiz öyle sevgi ve merhametli bir yaratıcıdır ki kulunu hiç bir zaman yalnız bırakmamış ben sana şahdamarından daha yakınım sadece beni sev yalnız bana eğil dua et emirlere uyup bana koşunki sizi ödüllendireyim işte Kul odur ki her adımında Allahın ismini ansın yolunu şaşırmasın samimiyet ve gönülden geçerek Rabbinden istesin
ve Her ameli ile Sahibine yaklaşsın
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.