- 240 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
ÖRNEK AİLENİN EVLADI GÖKHAN
Bir varmış bir yokmuş, Handan ile Ahmet adında bir aile yaşarmış. Ama bu tatlı çiftin çocukları olmuyormuş. Çift çaresizlik ve evlat özlemi içinde yaşarken, Handan Hanım eşi Ahmet Bey’e evlat edinme fikrini kendisine sunar. Ahmet Bey ise bu fikre sıcak bir yaklaşım gösterir. Oturup uzun uzun konuşurlar ve Ahmet Bey eşi Handan Hanım’a ’’o halde hazırlan da evlat edinme yurduna hemen gidelim’’ der. Handan Hanım Ve eşi Ahmet Bey yuvaya gidip durumlarını ve isteklerini müdüre anlatırlar. Müdür işlemleri başlatıp onaylar ve yerlerinden kalkarak yuvadaki minicik, kimsesiz, aile sıcaklığından mahrum kalmış bir çok çocukların; kimisi ürkek ve yorgun, kimisi de sahiplenmeyi bekleyen sevgiye muhtaç bakışlarla bakarken, Handan Hanım köşede sesiz bir şekilde camdan dışarıyı izleyen erkek bir oğlan çocuğunu fark eder. Yanına giderek ona ismini sorar. Çocuk arkasını döner ve şöyle cevap verir; ’’Gökhan efendim’’ der. Handan Hanım Gökhan ismin
o kadar güzel ki, anlamını biliyor musun isminin diye sorar. Gökhan ise cevaplar; ’’ Gök Tanrı demek efendim’’ der. Handan Hanım eşi Ahmet Bey’e seslenir ve ’’Bu çocuk çok zeki ve akıllı bu yavruyu evlat edine biliriz’’ der. Gökhan bunu duyunca Handan Hanım’a sarılarak teşekkür eder. Gökhan’ın veda vakti gelmişti ve arkadaşlarıyla vedalaşır. ’’Sizlerde inşallah ben gibi güzel bir ailenin sımsıcak yuvasına gidersiniz’’ der. Gökhan’ın ellerinden tutan Ahmet Bey ile Handan Hanım evlerine gelirler. Kapıdan içeriye girmeden duraksayan Gökhan yeni ailesine onları asla üzmeyeceğine söz verir. Handan Hanım Gökhan’ı odasına götürüp; ’’ İşte yavrum senin odan burası bundan sonra’’ der. Gökhan gözlerine inanamaz yatağı kocaman ve çalışma masası bile vardı ve bir çokta oyuncakla doluydu. Gökhan dönüp Handan Hanıma ’’Teşekkür ederim Anne’’ deyince Handan Hanım göz yaşlarını tutamaz ve gözlerinden iki damla yaş akıverir oracıkta. Handan Hanım eşi Ahmet Bey’in yanına giderek ’’Gökhan bana Anne dedi Bey’’ der. Ahmet Bey bu duruma çok sevinir. Gökhan oyuncakla oynama yaşındaydı fakat o çalışma masasına oturmuş hikaye kitabı okuyordu. Handan Hanım Gökhan’ı yemeğe çağıracaktı. Bu gördüğünün karşısında bir kez daha şaşıran Handan Hanım çok sevinmişti. ’’Yavrum hadi yemek vakti biraz ara verelim daha sonra devam edersin’’ dedi. Gökhan; ’’ Peki Annecim’’ diyerek yemeğe indi. O da neydi! her şey muhteşemdi hangi yemeği yiyeceğini şaşırmıştı içten içe. Ahmet Bey’e dönerek ’’Bu yemekler için çok teşekkürler Babacım’’ diyen Gökhan yemeğe devam etmişti. Ahmet Bey ise kala kalmıştı. İlk kez Baba kelimesini duyduğu için değişik duygulardaydı. Gökhan yemeğini yedikten sonra Ahmet Bey’le birlikte köşkü gezmeye bahçeye çıkarlar. Oradan da At çiftliğine giderler. Gökhan Ahmet Bey’e seslenir ’’Baba bu kızıl At çok güzel adı ne bu Atın’’ der. Ahmet Bey ise ’’ Adı henüz yok istersen sen koy ismini’’ der. Gökhan da ’’ Baba adını Kızıl Ötesi koyalım mı ’’der. Ahmet Bey Gökhan’a sarılarak ’’Bu At senin sen Kızıl Ötesi diyorsan öyle olsun’’ der. Ahmet Bey ile eve dönen Gökhan Annesi Handan Hanım’ı elinden bir bisiklet ile görür. Gökhan sevinir ve sarılır Anne Babasına teşekkür eder. Bisikletine binerek bahçede bir tur binen Gökhan odasına gitmek adına ailesinden müsaade ister ve gider. Odasında yarım kalan hikaye kitabını okumaya başlar. Kitap okumayı o kadar çok seviyordu ki! Ahmet Bey ile Handan Hanım çocukları Gökhan’ı güzel bir okula yazdırmaya karar vermiştir. Odasına giderek bu haberi babası Ahmet Bey verir. Gökhan ise bu habere çok sevinir. Gökhan ertesi sabah erken kalkarak ailesinin aldığı tertemiz kıyafetlerini giyerek aşağı inip ’’ Hadi Baba okula gide biliriz artık’’ diye seslenir. Ahmet Bey Gökhan’ı böyle istekli ve azimli görünce ne diyeceğini bilemez ve Handan Hanıma ’’Sen bizi evde bekle biz oğlumla ikimiz birlikte okula kayıt yaptırmaya gidiyoruz’’ der. Özel bir okula giderek Ahmet Bey oğlunun kaydını yaptırır. Gökhan mutluluktan adeta uçuyordu. Eve dönen Baba oğul Handan Hanım’a mutlu haberi verirler. Ahmet Bey dönüp Handan Hanıma ’’Hadi bakalım benden bu kadar şimdi Anne oğul gidin okul malzemelerinin alış verişlerini yapın’’ der. Gökhan ile Annesi alış verişe çıkıp gerekli okul malzemelerini alarak evlerine dönerler. Malzemelerini odasına heyecanla çıkardıktan sonra yorgunluktan uykusu geldiği için yatağına uzanıp uyur Gökhan. Sabah olur ve Gökhan Annesinin sesiyle yatağından hemen fırlar. Okula gitme vakti gelmişti. o kadar çok heyecanlıydı ki! okulun ilk günüydü ve yeni bir yaşam tarzı daha eklenmişti hayatına. Derken Gökhan büyür delikanlı olur. Okulunu ise birincilikle bitirerek mezun olan Gökhan Ailesini şereflendirmişti. Gökhan ardından da üniversiteye hazırlanıp tıp bölümünü tutturur. Ailesiyle artık ayrılıp üniversiteye gitme vaktiydi ve her kez hem mutlu hem de üzgündü. Ne çabuk geçmişti yıllar. Gökhan büyüyüp üniversiteye gidiyordu. Ailesiyle vedalaşarak gider. Aradan bir kaç gün geçer Gökhan Annesini ve babasını arayarak her şeyin yolunda olduğunu söyler. Orada da çok başarılı olan Gökhan okulunu bitir ve ailesine kavuşmak için yola çıkar. Uçakla evine döner. Kapının ziline bastığında kapıyı Annesi Handan Hanım açar. Bu güzel sürprizin karşısında sarılarak hasret giderip Babası Ahmet Bey’le de görüşen Gökhan Babasına ’’Artık oğlunuz bir doktor’’ der. Ahmet Bey de bu haberi alır almaz hemen eşine der; ’’ Bugünden haber ver herkes davetlimiz, yarın kutlama yapacağız’’. Ertesi günde zaman gelir çatar ve konuklar gelmeye başlar yavaş yavaş. Gökhan ise konuklara yapacağı konuşmasının provasını yapar ayna karşısında. Bütün konuklar artık tamamen gelmiş ve Gökhan’ın aralarına gelmesini bekliyorlardı. Gökhan dışarıya çıkar çıkmaz herkes alkışlar eşliğinde karşıladılar. Gökhan etrafına şöyle bir bakı verdi ve içini çekerek konukların arasına geçip herkesi selamlayarak sözlerine hoş geldiniz ile başlayıp içinden geçen her şeyi tek tek aktarmıştı. Bir ara gözüne saçları altın sarısı gibi parlayan, gözleri deniz mavisi, selvi boylu bir kız gözüne takılı verdi. Babası Ahmet Bey bu durumu fark eder etmez aile dostu olan Rahmi Bey’in yanına giderek bir süre muhabbet ettikten sonra kızları Gülperi’nin arkadaşının olup olmadığını sorar. Rahmi Bey de gülümseyerek gençleri bir biri ile tanıştırsak hiçte fena olmaz deyince, Ahmet Bey cevabını fazlasıyla almıştı. Konuşması bittikten sonra Gökhan’ın yanına giderek ona; ’’ oğlum seni bir aile dostumuz ile tanıştıracağım haydi gel bakalım’’ der. Gökhan ile Babası Rahmi Bey’in yanına gider ve Gökhan ile konuşması sırasında göz göze gelen Gülperi’yle karşı karşıya gelince ikisi de bir birine baka kalırlar uzun uzun. Elini uzatarak Gökhan ismini söyler ve ondanda ismini söylemesini rica eder. Gülperi elini uzatarak; ’’ Memnun oldum ben de Gülperi’’ der. Aileleri gençleri baş başa bırakalım da tanışsınlar derler ve onları baş başa bırakırlar. Gökhan İle Gülperi konuşup derin Muhabbete dalarlar ve saatin nasıl geçtiğini bile anlamazlar. Konukların neredeyse hepsi dağılmıştı. Etraflarına bakarak kahkaha attılar o anda. Vedalaşma vakti onlara da gelmişti. Rahmi Bey kızına ’’Haydi bakalım gitme vakti kızım’’ deyince Gökhan yarın için Gülperi ile zaman geçirmek adına izin ister Rahmi Bey’den. Rahmi Bey’de; ’’O halde Ahmet Bey yarın hep birlikte yemek davetlimizsiniz, Gökhan oğlumda Gülperi’yle gezdikten sonra yemeğe buraya gelirler’’ der. Ahmet Bey ile Rahmi Bey bir birlerine gülümseyerek göz atarlar. Gökhan ile Gülperi müsaade isteyerek dışarıya çıkıp, dolaşıp, eğlendikten sonra eve Rahmi Bey’ler e dönerler. Güzel bir akşam yemeğinin ardından aileyleler Gökhan ile Gülperi’den evvel konuya girerler. Ahmet Bey söz hakkı alarak; ’’Çocuklar size bir teklifimiz olacak, biz artık bizler yaşlanıyoruz dede olmak anane babaanne olmak bizlerin de hakkı eğer sizde düşüncemizi takdir ederseniz ikinizi evlendirmek isteriz’’ deyince Gökhan ile Gülperi utanarak yere bakarlar ve ’’Gökhan sizler nasıl münasip görürseniz Babacığım’’ der. Düğün hazırlıklarına başlatalım bir an evvel der Handan Hanım ile Rahmi Bey’in eşi Mehtap Hanım. Hazırlıklar başlar ve son hızla alış verişler yapılır davetliler eşliğinde düğün merasimi ile dünya evine giren Gökhan İle Gülperi Ailelerinin sözlerini tutarak onların gönül rızasıyla dünya evine girerler. Böylece herkes mutlu mesut olurlar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.