- 116 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
ÖYKÜ OLAN UMUTLAR / Beterin beteri
Sene 2012 ilkbahar
Dağların yükseklerindeki ışıldayan kara inat, eteklerindeki ovalarda Kaysı ağaçları çiçeğe durmuş
"Başındaki karın erimesini beklemem,
vaktim gelmişse açarım"
diyerek kafa tutuyor, ufacık çiçekler yüce dağlara
Arılara Kelebeklere davetiye çıkartmışlar rayihalarını dört bir yana salarak,
Sonbaharda dallarını terkeden yapraklardan eser kalmamış,
Şimdi dalların burçlarından yeşil yeşil körpe yapraklar dünyaya gözünü açmaya çalışıyor çiçeklerin arasından,
Sabahın ilk saatlerinde topraktan, yavaş yavaş gökyüzüne yükselen buhar bulutlarının altından çıkan bu muhteşem manzarayı çok katlı hastahanenın yedinci katındaki misafir salonu pencerelerinden seyrederken;
Kastamonulu Recep geldi yanıma
- Hayırlı sabahlar,
Nereyi seyrediyorsun ki İsmet abi dedi
Bende Recebe hayırlı sabahlar diledikten sonra
---Yeniden varoluşu, öldükten sonra tekrar dirilmenin tecellisini seyrediyorum,
--- Daha dün bize kar kürtükleriyle geçit vermeyen dağların şimdi yolcuları çiçeklerle karşılayıp uğurladığını seyrediyorum,
---Sonbaharda kuruyan umutların kış uykusundan sonra,
ilkbaharda yeniden nasıl yeşerdiğini seyrediyorum dedim.
Ben Tokat’an geldim, biri Diyarbakır’dan bir diğeri İzmir’den bir başkası Adana’dan daha bir başkası Azarbeycan’dan Afganistan’dan Türkmenistan’dan Recep’te Kastamonu’dan gelmiş Malatya Turgut ÖZAL hastahanesinde dertlisine derman aramaya.
Recebin de hanımına karaciğer nakli yapılmış, Recebin karaciğerinin yaklaşık yüzde altmış beşi alınarak, Recep donörlükten taburcu olmuş ama henüz yoğun bakımdan çıkamayan hanımına refakat için bekliyor,
Bizde iki kardeş refakatçiyiz kardeşimiz Yakup için,
Allah ondan razı olsun; biz çeşitli sebeplerden donör olamayınca,
Amcamızın oğlu Yavuz verdi karaciğerini Yakup abisine.
Recebin hanımına nakil operasyonu bizim hastamızdan on gün kadar önce yapılmış,
-Abi iyi diyorsun güzel diyorsun da aha bir aya yaklaştı, hanım hâlâ yoğun bakımdan çıkamadı,
Köyümde eviim, İhtiyar Anam Babam ve iki tanede küçük çocuk, bir ahır dolusu nal-melal hepsi on üç yaşındaki kızıma emanet,
Ne yer ne içerler üstelik bir haftadır doğru dürüst telefonlarıma da bakmıyorlar.
-- Sabret Recep kardeş rızkı veren Hüda’dır
Sabret Şükret ve de dua et Allah beterinden korusun,
Abi daha bundan beteri ne ola ki, hiçbir yere yetemiyorum.
-- kardeş birde duadan önce tövbe et
Beterin beteri vardır.
Biz konuşurken kapıdan hemşire hanımın sesi duyuldu;
---Recep bey hadi gözün aydın olsun hanımın servise çıkıyor,
Seni yoğun bakımın önüne istiyorlar.
--Recep sevinerek gitti...
Ertesi gün küçük kardeşim Selehattini Malatya’da bırakarak Donörlükten taburcu olan Amcaoğlu Yavuz’u aldım Tokat/Zile’ye ailesine kavuşturdum,
Evimi dolandım halletmem gereken işlerim vardı onları hallettim, ben Tokat’a geleli bir hafta olmuştu ki, kardeşim Yakub’un servise çıktığı haberi geldi, Turhal’a giderek Hem Anacığımın hayır duasını aldım,
biraz şakalaşarak moralini düzeltmeye çalıştım, birde söz verdim Anama
"Allah’ın izniyle oğlunu sana sağ-salim getireceğim" diye.
Ve kardeşimin eşiyle birlikte iki çocuğunu da alarak Malatya’ya döndüm,
Kaynaşsınlar koklaşsınlar moral bulsunlar diye.
O gün günün telaşasından kimseyle görüşemedim ertesi gün sabah hastam uyuyorken misafir salonuna geçtim,
Ardımdan Recep girdi içeri bitkin ve perişan vaziyette.
-- Recep bu ne hâl dememle birlikte;
Recep boynuma sarıldı ağlamaya başladı,
-Abi " Beterinde beteri varmış"
- Ben ne yapacağım şaşırdım kaldım, öyle çaresizim ki.
Niceden sonra rahatladı başladı anlatmaya
- Senden sonra bende hastamı koğuştaki refakatçi ablaya emanet ederek köyüme gittim
---Anam Babam perişan, ev perişan vaziyette,
Aileyi emanet ettiğim kızım yok ortada, nerede diye sordum
-İhtiyar Anam Babam başladılar ağlamaya,
- Kızım hastalanmış, dayısı yengesiyle birlikte Kastamonu’ya hastahaneye götürmüşler,
- Kızımı kanser teşhisiyle acil Ankara onkoloji hastahanesine sevk etmişler, dayısıyla yengesi hiç köye gelmeden Ankara’ya götürmüşler, kızımı acil ameliyata almışlar, bende dün geldim Ankara’dan, yengesi refakatçi yanında.
Recebin koluna girdim sabret şükret Allah daha beterinden korusun dedim
Recebi teselli edecek cümleler henüz icad edilmemişti,
Tesellide bile aciz kalıyor insan, artık acıyı çeken ne haldedir Allah bilir.
-- Gel bir hastalarımızı dolanalım diye organ nakli koridoruna girdik,
On yaşlarındaki nakil olmuş kızıyla her gün dolaşann Diyarbakırlı babayı koğuşunun kapısında oturmuş ağlarken gördük,
Recabim " beterin beterinin de beterini görünce, bir an kendi derdini unuttu Diyarbakırlı genç babayı teselliye başladı,
O sırada görevliler çocuğu sedyeye koyup üzerini beyaz örtüyle "Adeta erken kapanan hayat perdesi gibi" örtmüşler morga götürürken
Genç baba da ağlayarak peşlerinden gitti.
Recep boynu bükük vaziyette bir müddet yüzüme baktı iki elini iki yana açarak,
Hiçbir şey söylemeden hastasının yanına girdi.
...
2808/2024 - İ.ANİK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.