ÖTÜKENDEN SELAM GETİRMİŞİM

• 24 Ağustos 2024 Cumartesi 14:17:22

Ata yurdumuz Orta Asya bizim için her zaman önemlidir. Ne kadar bazı araştırmacılar Orta Asya’yı Türklerin Ana yurdu dese de bana göre Orta Asya ata yurdudur.
Türklerin anayurdu Anadolu’dur!
Ülkülerimizin ve geçmişimizin izlerini taşıyan Orhun ve Selenge Nehirlerinin hayat verdiği, birleştiği ve uçsuz bucaksız Ötüken bozkırlarının bulunduğu havzada tarihin ve atalarımızın izlerini gördük.
Atalarımız Ötüken’de birleşip devlet kurmuşlar dünyaya Türk ismini duyurmuşlar. Bugün Ötüken diye bir şehir olmasa da Orhun ve Selenge ırmaklarının can verdiği bu plato Ötüken havzası diye anılmaktadır.
Bu bölge tarihin birçok zamanında yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Üzerinde sayılamayacak kadar tarihi eser, kurgan ve balballa doludur. Kurganların birçoğu gün yüzüne çıkmamıştır.
Özellikle Türk tarihi yönünden önem arz eden Orhun Yazıtları (Bilge, Kül Tigin ve Tonyukuk yazıtları) Orhun nehri kenarlarında Ötüken havzasının beyni olarak kabul görmektedir.
Gereken ilgi ve alakanın Moğolistan devleti tarafından gösterilmediği kanaati oluştu bizlerde. Çıkarılan tarihi eserlerin birçoğu çıkarılan yerlerde korumasız olarak durmaktadır.
Bilge ve kül Tigin Kağan yazıtlarının bulunduğu yerde Türkiye tarafından (TİKA) yapılan müze eserleri koruma anlamında büyük hizmet olmuş. Yine TİKA tarafından yapılan asfalt neredeyse Moğolistanın en iyi yolu durumundadır.
TİKA tarafından Tonyukuk yazıtının bulunduğu yerde müze inşaatı devam etmektedir. Türkiye’nin bu desteği çok yerinde ve daha fazlası bile yapılmalıdır.
Bizim tarihimizin büyük bir bölümünü içine alan bu yerlerde Türkiye’nin daha faal olması elzemdir. Elbette Büyükelçilik bunun çalışmalarını yapıyordur. Bu topraklar çok bakir topraklar. Bu konuda acele etmezsek, işbirliğinde geç kalırsak tarihimizin birçok kanıtını bulamayabiliriz.
Orhun Vadisi 2004 yılında unesco tarafından dünya Mirası Listesine alınmıştır.
Orhun Vadisi (Ötüken)Türk tarihi demektir. Yurt edindiğimiz, Muhteşem devletler kurup dünyaya meydan okuduğumuz, devletimiz yıkıldığında tekrar dirilmek için toplandığımız Türklüğe hayat veren önemli bir vadi.
Ötüken’de:
Uygur Devletinin Başkenti Ordu-Balık burada,
Moğol imparatorluğunun başkenti Karakurum burada,
1. ve 2. Göktürk Devletinin kurulduğu yer buradadır.
Orhun ile Selenge’nin birleştiği yerde 2.Göktürk Devletinin saray kalıntılarını gün yüzüne çıkarmışlar ama korumasız.
Bu bölgede çok sayıda M.Ö. 7.8. yy kadar uzanan İskit kurganları,balballar ve geyik taşları bulunmaktadır.
Gezi boyunca, küçük Gobi Çölü, Ordu-Balık, karakurum, Orhun Irmağı ve Şelalesi, Arhangay Müzesi ve ilk Türk yazıtı, (581 yılında) Tamir Irmağı, Khanui Irmağı, İlteriş Kağan adına yapıldığı sanılan Şivet Ulan mezar külliyesi, (Ötükeinin kalbi) Mörön şehri, Khovsgöl gibi doğa harikası yerlerini gördük. Ger kamplarında kalarak atalarımızın soluduğu havayı ve içtiği suyu içmek nasip oldu.
Moğolistan’ın nüfusu yaklaşık üç milyon civarındaymış. Bunun da bir buçuk milyonu başkent Ulan Batur’da yaşıyor.
Ulan Batur dünyanın en soğuk başkenti. Hava kirliliği de hiç küçümsenmeyecek derecede fazla.
Ülkenin büyük olmasından olabilir neredeyse yol yok. Yaklaşık üç bin km yol yaptık. Bunun bin km anca asfalt. Toprak yolun bile olmadığı çok yolculuk yaptık.
Asgari ücretin düşük olmasına rağmen marketlerdeki ürünlerin fiyatları yüksektir. Bu da gösteriyor ki milletin alım gücü zayıf. Ancak hayvan çok olduğu için hayvansal ürünlerle besleniyorlar herhalde. Et üç dolar civarında. Arabalar ise beş bin dolar civarındaymış öğrendiğimize göre.
Moğolların Türklere ve Türkiye ye çok büyük sevgi ve özlem duymuyorlar. Her tarafta Cengiz Han’ın heykelleri ve ismi var. İnanç yönüyle de Müslümanlıktan uzaklar.
Muhabbetle !...