- 327 Okunma
- 9 Yorum
- 3 Beğeni
FINDIK VE SEL
Her yaz mevsiminde Karadeniz Bölgesi’nde, özellikle de Doğu Karadeniz Bölümü’nde sel felaketleri ve toprak kayması görülür. Bu doğal afetler sonucunda da milyonlarca liralık maddi hasar meydana gelir. Hatta bu yıl olduğu gibi can kayıpları da yaşanmaktadır. Buna kuşkusuz, bölgenin çok fazla yağış alması ve eğimli arazi yapısı neden olmaktadır.
Bölge, her yaz mevsiminde bu felaketlere maruz kalırken devlet ne yapmaktadır? Yerleşim birimlerinde, bilimsel veriler göz önüne alınarak planlı bir şekilde kentleşme sağlanabilmiş midir? Dere yatakları iskâna açılırken müdahale yapılmış mıdır? Normalden fazla eğimli arazilerde tarım usulüne uygun yapılmış ve denetlenmiş midir? Her yıl felaketler tekrarladığına göre, bu sorulara olumlu yanıt vermek pek mümkün görülmüyor.
Sanıldığının aksine, Doğu Karadeniz Bölümü, ülkemizde en fazla göç veren bölgemizdir. Çünkü bölgede tarım yapılabilecek alanlar çok dar ve sınırlıdır. Artan nüfus sonunda araziler bölünmüş ve nüfusu besleyemeyecek duruma gelince de göçler kaçınılmaz olarak hızlanmıştır. Bu bölgede kalanların tek güvenceleri ise fındık üretimidir. Doğu Karadeniz’de fındığın alternatifi yoktur. Bu kadar eğimli arazide başka tarım ürünleri yetiştirmeye kalkmak mevcut sel felaketlerini daha da artıracaktır.
Devlet, kıraç arazilerde fidanlama çalışmaları yaparak büyük paralar harcamaktadır. İyi de etmektedir. Fidanlama çalışmaları artarak sürdürülmelidir. Doğu Karadeniz’de yaşamak zorunda kalan halkımızın fındık bahçelerinin yapay ormandan farkı nedir? Üstelik bu bahçelerin korunması ve bakımını da bahçe sahipleri yapmakta, eğimli arazilerin erozyona uğramasını önlemektedirler. Eğimli arazilerin fındık dışında başka ürünlerin yetiştirilmesi için kullanılması, önü alınamaz toprak kayıplarına sebep olacaktır.
Devlet, fındığı her anlamda desteklemelidir. Hatta fındık bahçelerine seyrek de olsa kökü derinlere kadar inecek türde ağaç dikimini yapacağı teşviklerle zorunlu hale getirmelidir. Çünkü fındık, erozyonu önlemeye yetecek kadar derine inen köke sahip bir bitki değildir.
Her konuda her şeyi en iyi kendilerinin bildiğini açıklayan ve televizyon kanallarında boy gösteren sözüm ona “kanaat önderleri”! Doğu Karadeniz halkının fındık sorunlarını ve sel felaketleriyle boğuşmalarını dillendirmek aklınıza gelmiyor mu?