- 134 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Özgürlük Savaşı
Özgürlük asırlar boyu verilen savaşların kutsal bir mirasıdır. Kanla, bilgelikle yoğrulmuş bir mayanın kağıdı ve mürekkebidir. Yorgun bir mücadeledir. İşçi haklarının bedelini kaç işçi ödemiştir. Saatlerce mesai yapıp eve ekmek götürebilmek için verilen onurlu savaşlar, açlığın ve sefaletin yıllarca onurlu bedenleri zayıf ve bitkin düşürmesi sonrası ayaklanan ve büyüyen isyanlardir kimi zaman vergilerle ezilen halkın hak arama mücadelesidir. Kadın haklarıdır ve hak ararken alevler içinde yok olan onlarca bedendir. 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları için greve başlamış polisin işçilere saldırması, işçilerin fabrikaya kilitlenmesi ve sonrasında çıkan yangında 129 kadın işçi hayatını kaybetmiştir. Bunun gibi nice mücadeleler alevlenmiş kimisi türlü oyunlarla karartılmıştır. Halkın ya da bireylerin özgürlük anlayışı temelde her ne kadar kanunla korunuyor gibi görünse de güçlülerin yasası kanunları da aşıyor ve mücadelede ağır yenilgiler alınıyor. Köle olarak Amerika kıtasına getirilen Afroamerikan tarihi, 16. yüzyılda Batı ve Orta Afrika’dan gelen Afrikalıların, Avrupalı köle tüccarlarına satılması ve Atlantik üzerinden Batı Yarımküre’ye taşınmasıyla başlar. Amerika’ya vardıktan sonra Avrupalı sömürgecilere köle olarak satılır. Uluslararası köle ticareti 1808’de yasaklanırken, 1800’lü yıllar boyunca Amerika’da, özellikle güney eyaletlerinde kölelik 1860’a kadar dört milyon köleleştirilmiş erkek, kadın ve çocukla devam etmistir. İç Savaşta 620.000 Amerikalının ölümü ve nihayet 1865’te köleliğin kaldırılması için değişiklikler yapılmış toplamda 200 yıla yakın bu lekeli tarih Amerika’da yaşanmıştır. Çok kötü koşullarda insani değer ve yargılardan uzakta. İngiltere’de çocuk işçiler, baca temizliğinde kullanılan zayıf İngiliz çocuk işçileri ve binlercesi. Şekil değiştirme becerisi ve her savaşa, krize uyum sağlayan paranın güçlü sahipleri her devirde kazanmıştır. Bir yerde kan ve mücadele varsa orası zaten para savaşı’nın ve güç sahiplerinin oyun bahçesidir. Özgürlük en çok bizim korumamiz gereken bir kavram. Kimden korumamız gerektiği konusuna açıklık getirmem gerekirse kanunları yok sayan, topraklar üzerinde halkın hakkını yıkıp geçecek her türden güçten. Her görünmez elden. Düşüncelerimizin
güclü tonları özgürlüğümüzü kodlar. Kendi ruh haritamızın enginligini belirlemeye başlar. Düşüncelerimizi ve savasimizi diri ve uyanık tutmamız gereken en kötü dönemdeyiz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.