BAYRAM VE DAYANIŞMA

• 27 Temmuz 2024 Cumartesi 19:44:57

BAYRAM VE DAYANIŞMA

Bayramların en önemli değerlerimizdendir. En belirgin özeliği dayanışmadır. Bayram günü kırgınlıklar, dargınlıklar, hatta düşmanlıklar unutulur. Kırgınlık ve dargınlıklar sevgi, düşmanlıklar barışla taçlanır. Böyle olunca bayramlar dayanışma gerçek anlamını bulur.

Konuya başlarken Kurban Bayramı’nın anlamı ve önemine vurgu yapmakta yarar var diye düşünüyorum. Kurban olayı çok önceki çağlara uzanır. Çok eski doğa dinlerinde Mezopotamya, Anadolu, Mısır, Hint, Çin, İran ve İbrani, yılın belli aylarında dini törenlerle kurban sunma, bayram yapma, geleneği vardır. Ancak insanlık tarihinde en fazla şöhret bulan kurban olayı Hz İbrahim’in oğlu İsmail’i kesmeye teşebbüs olayıdır.

Merak edilen bir başka soru da Kurban kesmek farz mi kuranda geçiyor mu? sorusudur.
Dini otoriterlerin konu hakkında ortaklaştığı görüş; kurban kesmek, ittifak edilen nokta kurban kesmenin farz olmadığıdır. İslam dini terimi olarak Kurban, Allah’a yaklaşmak ve Allah rızasına ermek niyetiyle kesilen, kurban edilen, hayvan demektir.

Kurban kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah’a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir. Kurban Bayramı denince tüm düşünceleri ortak görüş yardımlaşma ve ibadet çatısında birleşir.

Kurban Bayramı sadece bir et kesilen bayram değil; yoksulların da düşünüldüğü, birlik ve beraberliğin pekiştiği dini bir ibadettir. Türkiye’nin birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışmaya çok daha fazla ihtiyaç duyduğu bir dönemden geçiyoruz.

Yardımlaşma, birbirimize el uzatmak, ihtiyaç duyanlara destek olmak, dayanışma ise birlikte hareket etmek, birbirimize destek olmak ve sorunları birlikte çözmek demektir. İnsanlığın varoluşundan bu yana önemini koruyan ve toplumların bir arada yaşamasını sağlayan temel değerlerimizdendir.

Unutmayalım ki, yardımlaşma ve dayanışma duygusu içinde hareket ettiğimizde toplum olarak daha güçlü oluruz. Bu değerleri yaşatmak ve yaymak, hepimizin sorumluluğundadır. Birlikte daha güzel bir dünya inşa etmek için, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu her zaman canlı tutmalı , bu güzel değerlerimizi korumasına önem vermeliyiz.
Birlik ve dayanışma konusunda asla umutsuzluğa kapılmamalıyız. Bayramların bize hatırlattığı beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu pekiştirmeliyiz . Toplumsal hafızayı taze tutan bayramlar aynı zamanda toplumun kendini güvende ve mutlu olarak hissetmeye vesile olur.

Bayramların kuşaktan kuşağa aktarılması ise toplumun geleceği açısından çok önemlidir. Bayramlar, insanlar arasındaki sevgi bağlarının güçlendiği, toplumsal dayanışmanın arttığı, kardeşlik ruhunun canlandığı günlerdir.
Bu anlamlı günde, yaşlıların, hastaların, kimsesizlerin ziyaret edildiği, hediyeleşme, birlikte yeme-içme, paylaşma ve ikramların olduğu, neşe, sevinç, eğlence dolu, huzurlu ve mutlu günlerdir. Bir başka önemi; Paylaşma, yardımlaşma ve dayanışma açısından önem teşkil eder.

Kurban edilen hayvanın eti, yoksul ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşılır. Bu, zenginlerin varlıklarını paylaşarak toplumdaki dengesizlikleri azaltmayı amaçlar. Bizler düşen görev bu güzel değerlerimizi yaşatmak, Nesilden nesille aktarmaktır. İçinde bulunduğumuz durum bize gösteriyor ki; sancılı ve zor bir dönemden geçiyoruz. Zor dönemlerde birlik , beraberlik, barış ve kardeşlik adına fırsatları iyi değerlendirmeliyiz.

Bu fırsatlardan biri de 31 Mart sonrası ortaya çıkan durumdur. Cumhur ittifakında görülen oy kaybı ve güven politikalarını yeniden gözden geçirme gereğini duymalı ki AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönem için ‘’yumuşama’’ CHP ise buna ‘’normalleşme’’ demeyi tercih etti.

Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diyaloğun devamını istediğini, CHP yönetimi ise normalleşme sürecinin devam etmesi için AKP’nin sorun başlıkları konusunda somut adım atması gerektiği görüşünde oldukları ifade edildi. Bu görüşmelerden somut sonuçlar elde edilemezse, diyalog bir süre sonra anlamını yitirebilir.
31 Mart öncesi sürece dönüşebilir. Adına ister ‘’yumuşama’’ ister ‘’normalleşme’’ denilsin diyalog kapıların açık olması Türkiye’nin selameti açısından büyük önem taşıdığını inancındayım. Hakkari belediye başkanının görevden alınması, yerine kayyım atanması büyük tepkilere neden oldu.

Bu uygulamaları daha önceki yıllarda çözüm getirmediğini, aksine ülkemizin demokrasi ve insan hakları konusunda ülkemizi daha da geriye götürdüğünü, CHP, bu seçimlerden 47 yıl sonra birinci parti olarak çıktığını, AKP ikinci parti durumuna düştüğünü, bu durumun cumhur ittifakında önemli oy kaybına neden olduğuna hep beraber tanıklık ettik.

Sonuç olarak bayram ve dayanışma konusunda ana başlıklar şeklinde şunlar söylenebilir;

1 – Bayramın amacına uygun olarak hareket edilirse, yoksulların en azından bayramda et yemesine vesile olabileceğini;

2 – Kan davası, anlaşmazlık, kin ve nefret duygularının, sevgi, hoşgörüyle çözülebileceğini;

3 – Kurban Allah’a yakın olabilme, ona teşekkür etmek, şükretmek ve varlığına inanışı göstermek amacıyla yapılan bir ibadet olduğunu;

4-Bayram günleri barışı, barışmayı sevmemiz ve kin ile kavgayı yaşamımızdan silip atmamız için özel günler olduğunu;

5-Kin, nefret ve kavga, yaşamımızda var olduğu sürece başka sorunların oluşmasını engellememiz mümkün olamayacağını;

6-Barış ve dayanışma hem kendimizin hem de çevremizdeki insanların geleceğe ve yaşama sevgiyle bağlanma aracı olduğunu, bayram ise barışı yakalamak için bize sağlanmış anlamlı fırsatlar demeti olduğunu bu fırsatı iyi değerlendirmenin gerekli olduğunu;

7-Siyası parti yöneticilerine çağrımız olsun;.1. ve 2. dünya savaşlarında bile, sorunlar ancak diyalog ile çözümünün olanaklı olduğuna inanrak bir masa etrafında çözdüklerini unutmaları gerektiğini;

8- Böyle bir diyalogun diğer partilerle şeffaf şekilde istişare edilerek devam edilmesinin Türkiye’nin yararına olacağını unutmamaları ve yapılması gerekenleri yapmalarını;

9-Kurban Bayramı’nın, kardeşliğin birlik ve beraberliğin temsili olan, yardımlaşmanın en çok vücut bulduğu bir dönem olarak değerlendirilmesini en isabetli düşünce olduğunu düşünüyorum.

10-Sevdiklerinizle barış ve kardeşlik içinde yaşanacak, dünyaya gururla bakılacak nice bayramlar diliyorum.