- 600 Okunma
- 10 Yorum
- 14 Beğeni
KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bu gün Kıbrıs Barış Harekâtının 50 nci yılı. Televizyonlar özel programlarla unuttuklarımızı hatırlatacaklar.
Sizler şiirler, yazılar yazacaksınız. Biz okuyacak duygulanacağız.
O yıllarda Hava kuvvetlerinin Ulaştırma Birliği KAYSERİ de görevliyim.
Sene 1974 günlerden 19 Temmuz. Saat akşamın 17 si. Birazdan servis otobüsleri gelecek, evlerimize gideceğiz. Bir anons:
“İkinci bir emre kadar mesai uzatılmıştır.”
Anlamıştık. Kıbrıs harekâtı başlamıştı. Sevinçliyiz, meraktayız. İkinci bir anons:
“Görevli personel Savaş Harekât Merkezine.”
Birliklerin savaş Harekât Merkezleri korunaklı neredeyse yerin altında her türlü iletişim donanımları yapılmış savaşın seyrinin takip edildiği yerlerdir. Teftişlerde tatbikat yapıldığından görevlerimizi biliyoruz. Personel şube müdürüyle beraber benim de görevim var. Gece yarısına doğru Savaş Harekât Merkezine adının Sami AKBULUT olduğunu öğrendiğimiz bir komando yüzbaşı geldi. Hepimizle tek tek vedalaştı helalleşti. O yüzbaşının görevi indirme yapılacak komandolara işaretleme yapmaktı. Sami yüzbaşıyı küçük bir uçak Kıbrıs’a indirdi. Savaş Harekât Merkezine ilk gelen haber:
“Yüzbaşı Sami AKBULUT görevini yaptıktan sonra uçaksavar mermisiyle şehit olmuştur.”
ŞEHİTLER panosuna ismini yazmak zorundaydım.
O harekâtın kayıtlara geçen ilk şehididir Sami yüzbaşı. İstanbul da onun adı verilmiş bir yolcu vapuru vardır.
Dışarı çıktık.
Birliğin uçakları kalkışa hazır pistte dizilmişlerdi. Her birisi avını kapmaya hazırlanan birer kartaldı sanki. Komando birliğinden gelen askerler sırtlarında paraşüt, ellerinde silahları ve ağır mühimmatlarıyla uçaklara bindiler. Dualar okundu:
“ Ölürseniz şehit, kalırsanız gazi...”
Gözyaşlarımız sel oldu. C-47, C-160, C-130 uçakları taşıdıkları koç yiğitlerle Kıbrıs’a doğru havalandılar.
O harekâtla ilgili acı tatlı birçok anım var. Ama ben bu gün başka bir anıyı sizinle paylaşacağım.
ANAYA MEKTUP
Ablam benim. Yokluğu varlığı, acıyı tatlıyı, iyi günü, kötü günü paylaştığım ablam…
Gün oldu karanlıklardan beraber çıktık aydınlığa. Gün oldu gözyaşlarımız bir birine karıştı. Gün oldu tek kuruşu, bir dilim ekmeği bölüştük seninle. Güzel gözlüm. Gani gönüllüm. Ciğerparem.
Bacım, anam, her şeyim…
Bu gün Kıbrıs Barış Harekâtının yıl dönümü. O günleri beraber yaşadık... Beraber sevindik. Beraber meraklandık. Beraber üzüldük.
O günün en ilginç gecesini belki de sen yaşadın. Şimdi bir kez daha anlat. Biliyorum hüzünlenecek, duygulanacak belki de ağlayacaksın. Ama ilk defa ağlamana sessiz kalacağım.
ABLAM ANLATIYOR:
“ 19 Temmuz 1974 gecesi. KAYSERİ. PTT’si telefon santralında bir arkadaşımla görevdeyiz. O yıllarda şimdi ki gibi iletişim kolaylıkları yok. Yanan küçük kırmızı lambalar, takılan fişler, yaptırılan konuşmalar. Gece sessiz. Çıt yok. Bu saatte sadece kırlarda cır cır böcekleri ötüyordur. Gecenin tek hâkimi sokak lambaları. Fersiz ışıkları ile geceyi aydınlatmaktan yorgun düşmüşler. Onlar da nöbeti birazdan aydınlanacak güne bırakıp, ilk akşama kadar dinlenmeye çekilecekler
Duyduğumuz motor sesleriyle pencereye koştuk. Askeri konvoy geçiyor. Araçlardaki askerlerin başları miğferli. Ellerinde silah, sırtlarında büyük, yüklü çantalar.
Haberlerde duyuyor, gazetelerde okuyoruz. Kıbrıs karışık. Bunlar Kayseri’deki komandolar olmalı. Hava Üs ’süne gidiyorlar. Oradan da uçaklarla Kıbrıs’a indirme yapacaklar belki de. Günlerdir bu söyleniyordu. Heyecanlıyız. Sevinçliyiz…
Arkadaşımla santral odasının balkonuna çıktık. Onları alkışlıyoruz. El sallıyoruz.
Beklemediğimiz bir şey oldu. Konvoydaki araçlarIarın birinden, bir asker ayağa kalktı. Beyaz bir zarfı bize göstererek attı. Şaşırdık. Arkadaşımla göz göze geldik.
Koşarak aşağıya indim. Aldım geldim o zarfı. Üzerinde adres yazılı. Bir süre arkadaşımla zarfa baktık. Aynı anda, aynı şeyi düşünüyorduk belki de:
“Açalım mı?”
Açtık. Yazılanlar hala bu gün ki gibi aklımda:
“ANAM BENİM!
BU SATIRLARI “HAZIRLANIN” EMRİNDEN SONRA YAZIYORUM. VAKTİM ÇOK AZ. DUYACAKSIN. ÖĞRENECEKSİN. BİZ KIBRIS’A GİDİYORUZ. BU MEKTUBU SANA GÖNDEREBİLME İMKÂNIM YOK. ARAÇLARIMIZ PTT’ NİN ÖNÜNDEN GEÇERKEN YERE ATACAĞIM. BİRİ BULUR. BELKİ DE AÇAR OKUR. OKUSUN. AMA SANA MUTLAKA GÖNDERSİN. YILLARDIR BU ÜNÜFORMAYI TAŞIYORUM. MAAŞ ALIYORUM. O MAAŞLA EVLENDİM. O MAAŞLA EVİME BAKTIM. O MAAŞTAN SANA PARA GÖNDERDİM. DEVLET BÜTÜN BUNLARI BANA:
“ BİR GÜN SANA İHTİYACIM OLABİLİR. HAKKINI O ZAMAN ÖDERSİN” DİYEREK YAPTI.
İŞTE O GÜN BU GÜNDÜR. GERİ DÖNEBİLİRSEM SENİ ARARIM. ŞEHİT OLURSAM HAKKINI HELAL ET. ÖPERİM ELLERİNDEN.
Arkadaşımla sarıldık bir birimize. Ağladık. Dualar okuduk askerlerimize. Sabah, özenle kapattığım zarfı, pulunu yapıştırıp posta bölümündeki arkadaşlara verdim.
Duygularım ayyuktaydı. Beni en çok “Bir gün sana ihtiyacım olabilir. Hakkını o zaman ödersin”. İşte o gün bu gündür.” Cümlesiydi.
İşte vefa buydu. Türk askeri buydu işte…
Üzgündüm.
Neden mektubun üstündeki adresi alıp da, mesleğimin sağladığı kolaylıkları da kullanarak annesiyle konuşabilmeyi düşünmemiştim? Daha sonra o insana ne olduğunu öğrenebilme imkânını niçin kaçırmıştım? İnsanlar beklenmeyen bir olay karşısında en doğru kararı o anda veremeyebiliyor. Bende de öyle olmuştu işte…
Yıllardır düşünüyorum. O asker eğer şehit olduysa, mekânı zaten cennettir. Gazi olarak döndüyse, torunlarına bırakacak bir madalyası vardır. Aradan çok uzun zaman geçti. Yaşıyorsa; daha uzun, sağlıklı yaşasın. Eğer öldüyse, toprağı nur olsun…
O günleri yeniden yaşattın bana. Ağlattın beni. “İlk defa ağlamana sesiz kalacağım” demiştin.
Unutma.
Bu Dünyada bir nesneye
Yanar içim göynür özüm
Yiğit iken ölenlere
Göğ ekini biçmiş gibi
YUNUS EMRE
YORUMLAR
Son zaferimiz inşallah ulusumuza bir daha savaşma anı yaşatmaz ulu tanrım güzel bir çalışma tarihi gençler unutmamalı
Bedri Tokul
İlginiz ve yorumunuz için
Çok teşekkür ederim.
Sağ olun
Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Sizlerde sıhhat ve afiyet dilerim kıymetli hocam. Saygı ve muhabbetle...
Bedri Tokul
Sağ olun var olun.
Selam ve muhabbetle....
O yıllarda pazarcılar karpuzların üzerine öyle güzel dörtlükler yazmışlardı ki...
Karpuzların en üstüne okunacak şekilde yerleştirip herkesin okumasını istiyorlardı sanki.
Okuyorduk zaten.
Okudukça da gururlanıyorduk.
İhtiyaç duyulduğu an herkes askere gitmeye hazırdı.
Türkiye'nin her yerinde askerlik şubelerinin önünde yığılmalar olduğunu duyuyor, gazetelerden okuyorduk.
Beyni sulanmışlarımız da vardı. "Ne işi var Türk askerinin Kıbrıs'ta? İşgalci Türk askeri derhal Kıbrıs'tan çıkmalı(!)" diye nutuk atan öğrenciler.
Sadece İstanbul diyeyim yer olarak.
Bir de şu yazıyı okuduktan sonraki halimize bakacak olursak; insanın yüreği kabarıyor, ruhu depreşiyor, gönlüne hüzün ve huzur eşlik ediyor.
"Bir gün hakkını ödersin".
Bizler mesleğimizin gereğini hakkıyla yerine getirmeye çalıştık.
Umarım bundan sonraki nesiller de devlete ve millete olan borçlarını hakkıyla öderler.
Etkili ve yürek burkan, ancak gururlandıran yazı için gönülden teşekkürler.
Dünü minnetle yâd ediyor, şehitlerimize rahmet diliyor, şükranlarımı sunuyorum.
Saygı ve selamlarımla...
Bedri Tokul
Sağ olun var olun.
Eşeği çekmiş de koyu gölgeye
Hele şu keldeki keyfe bak keyfe
Elbette muhabbet burdaki gaye
Sarmış tütününü yanında gayfe
Tebrik ederim abi. Gerçekten günü hak eden bir yazı.
Seçkiye de teşekkürler.
Bedri Tokul
GARDAŞIM BENİM.
Ama içim buruk topal ördek misali.
Keşke yanımda sen de olaydın.
Saygıdeğer üstâdım,
Tek kelimeyle herkesin okuması gereken, güne fazlasıyla layık bir paylaşım yaptığın için ne kadar teşekkür etsek azdır.
Suat ZOBU üstâdımın şiiri de muhteşemdi, güne de seçmiştim, o da eşlik etseydi çok daha güzel olurdu.
Bu günlerin hep hatırlanması, unutulmaması gerekir.
20 Temmuz Barış Harekatımızın 50. Yılı kutlu olsun.
Tüm Şehitlerimizin Mekanı Cennet Olsun.
Başta Atatürk Olmak Üzere Türklüğe emeği Geçen Büyüklerimizin, Kahraman Rauf Denktaş’ın, Dr Fazıl Küçük’ün Mekanları Cennet Olsun.
Gazilerimize Sağlıklı Ömürler Dilerim.
Sonsuz selam, sevgi ve saygılarımla.
Esenlikler diliyorum.
Bedri Tokul
Bu değerli yoruma şapka çıkarılmaz
Selam durulur.
Selam ve saygıyla...
Teşekkürler.
Ne güzel bir anı ne muhteşem bir yazı.Kıbrıs Barış Harekatının izini taşımak ne büyük şeref..Şehit ve gazi akrabalar ve arkadaşlarımız vardı.Gazilerimizden şehitlerimizin başarılarını hep dinleriz.O zamanı yaşamış olmak bir başka.Yüreğimizde buruk bir sevinç ve şehitlerimizi anarken yüreğimizin birlikte kanaması.Rab'im zaferlerimizi daim eylesin.Düşmanlarımıza fırsat vermesin.Kıbrıs Barış Harekatı Türk'ü sayısız defalar dünyaya tanıtan zaferlerden birisidir .Rabb'im özgürlüğümüzü daim kılsın.
Şehitlerimizi ve ebediyete yürüyen gazilerimizi rahmetle anıyoruz.
Üstadı selamlıyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
neneh. tarafından 19.7.2024 15:05:11 zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Tokul
Bu yorumunuzu EN İYİ YORUM seçmek için bir buton aradım.
Bulamadım. Ya ben beceremedim. Ya da kaldırıldı. Bilmiyorum.
Ne kadar anlamlı, ne kadar yürekten bir yorum bu?
Çok teşekkür ediyorum.
Sağ olun.
Selam ve Saygılarımla.
Çok hüzünlü bir olay ve mektup da tabi... Bundan tam elli sene önce 13 yaşındayım daha o sene Bahçelievler Deneme Lisesinin orta kısmına orta-1 e başlayacağım tatil dönüşü... Bodrumdayız ailecek, annem babam ve kardeşim. Kıbrıs çalkalanıyor o sırada bir haftadan beri... Nikos Sapmson denen pezevenk Makarios denen Papaz oradalar... Çocuk aklımızla güya yarın doğum günümü 20 Temmuz kutlayacağım. Sabah beşte bir uyandık Kıbrıs'a çıkartma başlamış, akın akın adaya gidiyor Türk gemileri uçakları... Hepimiz radyo başında. Apar topar da yoldayız dönüyoruz Ankara'ya... Radyodan ara ara haberleri dinliyor hem de askerlerimize dua ediyoruz... Unutmak ne mümkün. Murat Ağa, Atlılar ve Sandallar Köyü... Burada piçler katliam yaptılar... Silahsız insanları kurşuna dizdiler... Önce birinci harekat ağustosta ikinci harekat. Evlendim 92 de ilk ve son yurt dışı seyahatim Kıbrıs'a ... Ta seneler önce yaşananların şiirini yazdım Kıbrıs ile ilgili ''Yarın Benim Doğum Günüm Şükürler Olsun.'' diye... İbrahim Karaoğlanoğlu Albayımız en yüksek rütbeli şehidimiz odur, gerçi hepsi şimdi Rabbimin Allah'ın himayesinde. Ruhları şad mekanları cennettir zaten. Var olasın Bedri Abi eski günlere götürdün beni...
Bedri Tokul
Sanki ileride 20 Temmuzun özel bir gün olacağını bilircesine...
Yaş günün kutlu olsun.
O günler ahh o günler.
Milletçe tek yürek olmuştuk.
Harekattan sonra sivil halk birliğimize günlerce kamyonlar dolusu
yiyecek, içecek taşıdı.
Biz böyle bir Milletiz.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
Ahmet Zeytinci
Vay be sabah sabah ağlattın beni.
Eskileri yad edince duygusallaşıyoruz. Eskiden de böylemiydik yaşlandığımızdan mı.
O Kıbrıs harekatı dün gibi aklımda.
Gazetelerden resimleri kesmiştim. Hala durur.
Babamgil ekin biçiyordu. Kesintisiz haberleri dinlediğimiz pilli radyoyu onlara paralel ilerletmek benim görevimdi.
Mekanları cennet olsun.
Aldın götürdün abi.
Yazı mükemmel.
Adam yazdı mı yazıyor kardeşim.
Sağol var ol.
Kel Den öpüyorum.
Selamlar saygılar ağabeyim.
Suat Zobu tarafından 19.7.2024 09:36:13 zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Tokul
Duygunun bu günü, dünü olmaz.
Eğer sol göğsünün altındaki yürek kocamansa her zaman duygulusundur.
O da sende var zaten.
Gözlerinden, o koca yüreğinden öperim senin.
GARDAŞIM BENİM...