Neden Şiir Yazıyorsun Ey Genç...
Defterde eleştirmen yok diye, ne bu şiir bolluğu arkadaş. Hey genç sana diyorum, ben orta yaşlandım artık:) Epey ölüm haberi aldık edebiyat sitelerinde, birer ikişer kayboldu ustası üstadı...
Özü ıskalayan şairlerin yaptığı hataları yapmamak lazım. Şiir yarışmalarına katılmayacaksın özü arıyorsan. Her gün şiir eklemeyeceksin.. Erkeksen kadına kıza serenat yapmayacaksın yorumlarda, samimi muhabbet ayrı, kadın kızsan kuyruk sallamayacaksın buralarda. Lgbtliysen ne yaparsın bilemem.. O da bir gerçek sonuçta. Eski kültüre kalırsan ya keserler ya eklerler ameliyatla sana sormazlar, öyle fetva vermişler sonuçta, tarihsel bilinç bu şekilde. Robotların topluma karışmaya başladığı, yavaş yavaş karıştığı günümüzde ise bu cins muhabbetlerini anlatmaya ne ormandaki ağaçlar yeter ne de güneş sistemindeki tüm suları toplasan...Hani bir söz var ya; ormanlar kalem olsa deryalar mürekkep misali, anlatmaya yetmez..
Eskiden bir söz okumuştum, bereket ihtiyarla beraberdir deyü.. Bu sözü doğrulayamadım, akranıyla uçmayan kuşun etinin çoban ateşinde pişirilip yenmesi de var tabii.
Beni bana hatırlatan genç şairleri boğasım geliyor. Şurası olmamış, at bu şiiri çöpe, biraz emek ver falan fişman diye girsem yoruma, döner tekme yerim herhalde.. Ki yeni neslin de epey ağzı bozuk...
Geçenlerde parktayız arkadaş, oyun parkında. Çocukların yaşları daha 9-10. Dillerinde küfürler. Bacak kadar boyu var türlü türlü küfrü var dedim içimden de. Döndüm arkadaşa, bu devirde çocuk büyütmek, valla abi neyse o ulu güç Tanrı mı, Allah mı, Tegri mi ne melem şeyse sana yardımcı olsun..
Nereden geldik buraya yahu?
Eskiden insan ismi ile müsemma deyü bir söz vardı, bu sözü epey tahlil ettim kimi doğruladım kimi yanlışladığım da oldu da; isimleri hangi dilde koyuyoruz bir de o yönünü düşününce dünya literatüründe derleyip toparlanmadı bu düşünce. Yeni nesiller son 30-40 yıldır pek dedesinin ninesinin ismini vermiyor çocuklarına, jilet gibi ütülü isimler veriyorlar, o isimlerden jilet gibi, ütülenmiş şiirler çıkar mı, çıkacak mı, zaten şu dünyada garantisi yok hiç bir şeyin..
Mesela ortaçağa gidelim zihnen, yeniçeri ozanı olalım veya tekke ozanı. Kağıt bulmak dert olmalı veya okka divit falan, silgi milgi hak getire sanırım o devirde, bir mısra yazacaksın, olmadı deyip düzeltmek sorun, ee kağıttı, deriydi, parşömendi taşımak, biriktirmek sorun... Demek ki o zamanın ozanı şairi; kırk düşünüp bir yazıyordu mısrayı, sonra alttaki mısrayı...
Yani klavyeden delete tuşuna basayım veya şu sayfayı, şiiri, kıtayı kaydedeyim atayım harddiske sonra bakarım, düzenlerim demek yok o devirde... Şimdi bol bulduk ya kütüphaneyi, elektronik sayfaları, üstüne bir de internet edebiyat sitelerini, yaz babo yaz, yaz ano yaz...
Şairlik nedir, ne değildir, ozan kime denir, bir kaç siteye mahlas eklettirince ozan mı olunur, bir kaç yarışmaya katılınca üstad mı olursun, kitap çıkarınca başın göğe mi erer, kitapsız olsan ne olur, bir kaç dinsel tinsel boyuttan höykürsen haykırmış mı olursun... Bu devirde bu soruların cevabını vermek zor.
Eski kültürlerin bölgeye, ülkeye, komşu ülkelere ve kıtalara bakışları ve yorumlamaları ile günümüzügençlerinin ne gördüğü, gördüklerinden ne anladıkları, ve dünyayı, kültürleri nasıl değerlendirmeleri gerektiğin cevabı yok artık. Var mı gençler, ne dersiniz bu konuda? Cesaretiniz var mı gerçekleri haykırmaya orta kuşaklara ve eski kuşaklara?
Hani bir söz var ya, o kadar çok söz var ki; çocuklarınızı gelecek çağa göre yetiştirin deyü.. Tabii ki, bunu devlet müessesesi yapması gerekir okullarda ya, devletler veya günümüz siyasetçilerinin çoğu eski kültür bilincinde olduğu için ..
Ne diyorduk; İyilik yap at denize at balık burcu bilmezse Tanrı burcu bilir falan... Tanrının da fazla bir şey bildiğinin olmadığını öğrendik, biliyorsa da artık öğretmiyor, anlatamıyor, Tanrı bile eskimiş desem kim ne anlar, nasıl bir yorum çıkarır bunu mu düşüneyim bir de..
Geçenlerde bakanın biri; neyse boş ver:) 23 yaşında bir genci bir kitaba laf etti deyü tutukladık demüş.. Kutsalımız falan fişman... Günümüzde kutsal denilenler artık hiç bir pisliklerini örtemiyor insanların. Japonyadan tut Brezilyadan çık, İtalyadan tut Arabistandan çık... Nasıl bir mantık var arkadaş bu siyasetçi milletinde anlayamadım gitti.
Çok şey olur aslında.. Tekere çomak sokulmuş olur. Ne olur ne olur, ya hu bir kaç sayfa yazı, bir insan hayatından daha mı önemli veya bir kaç hayvan insandan daha mı değerli? Bu konuda epey eski kafalıyım, şehirde ne işi var hayvanın. Hayvanlar bizim yerimizde olaydı, bizi parçalar yerlerdi, zaten cadde mahallede kaldırımda kimisi tuttuğu gibi yoldan geçeni parçalıyor... Kimi insanlar da yalnızlıklarını gideremedikleri için hayvan besliyor, yok mu çevrenizde muhabbet kuşu kedi besleyen, kuşun kafeste ne işi var arkadaş, nedir bu zulüm, senin gönlün olacak deyü kuş kafese mi kapatılır ya hu.
Peki insanlar bu çağda yalnızlıklarını nasıl giderecek? Elbette evcil hayvanlar insanlardan bin kat daha huzur verir insana, bu kuşkusuz, çünkü ağızları var dilleri de var amma öyle kolayının anlaşamazsın, ne diyor kuş anlayan var mı, neydi bir de akvaryum ve balıklar var, süs balıkları deniyor? Bir film vardı, insanlar alt tür hayvan camiası da üst tür idi, insanları; insan kafeslerine kapatmışlar, kimi günler çocuklarıyla insan bahçelerini geziyorlardı.. Tabii bir de robotlar çıkıyor piyasaya... Bitki hayvan insan robot... Dördüncü tür olacak galiba bu robotlar, robotumsular dünyada..
Konumuz neydi arkadaş?
Bir Arap prensesi, prenslik prenseslik ortaçağın ürünü demeyin, Avrupasından tut Arap Coğrafyasına, Uzak Doğusundan tut, İskandinavyasına ortaçağ yönetim şekilleri terkedilemedi daha, maalesef en büyük sıkıntımız bu dünyada. Kimileri terk etmiş gibi gözükse de hala devam ediyor, ne diyorduk; bir Arap Prensesi kocasına, sosyal medyadan, boş ol boş ol boş ol kocacığım. not: eski karın diye tvit mi atmış, bir sosyal platformda mı yayınlamış bu sözü nedir. Tabii sosyal medya hesabı çalınmış mı çalınmamış mı bilmiyorum, okuduğum haberde daha resmi bir açıklama yapılmamış deniyordu krallık veya devlet tarafından, lakin...
Konumuz neydi arkadaş?
Ne konusu ya hu, şiir mi, artık insanın değeri kalmamış, bozdur bozdur harcaya dönmüş sistem. Hele ülkemizde en ucuz olan şey insan hayatı. Her şeye zam gelir de, bir defa da insana verilen değerler enflasyona uğrasa yani ne olur di mi?
Tam emin değilim ama belki de ülkemizdeki iklim Muson İklimine döndü- dönüyor mu ne? Ya da hep böyleydi bu aylar bu mevsimler, şimdi çok haberdar olduğumuz için internetteki haber siteleri yüzünden her gün bir yerden sel haberi düşüyor sayfalara.. Belki de normaldir, ne bileyim ben ya hu...
Konumuz neydi kardeşim?
Şiir mi? Dünya fazla kalabalık, bir de biz mi gürültü çıkaralım yahu, insanlar huzur arıyor, kalite arıyor, kdvsi ötvsi.. Şiire ötv mtv kdv gelse ya.. Ne alaka...
Zihnim sulanmış olabilir, saat yine 04:00 olmuş, İyice zırvaladım herhalde..
Vb vs..
En sevenlerinize emanet olun kardeşlerim, arkadaşlarım, dostlarım, sitedaşlarım, ey dünya, emi?
Not: Harf hatası, klavye sürçmesi olduysa özür dilerim. Ardımdan bir yapay zeka düzeltmiyor hataları, daha çok gelişmesi lazım teknolojinin çok..
...Y...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.